Kendisine ait internet sitesinde, “Bakan değişmesi daha fazla sertleşmenin habercisi olabilir.. Hatta bir bakan daha…” başlıklı bir yazı kaleme alan Fehmi Koru, ‘Gidiş-gelişlerin elbette bir anlamı olmalı. Bir anlam aranacaksa, bunu, düne değil yarına bakarak aramakta yarar var.’ ifadesini kullandı.
Fehmi Koru, yazısında, Adalet Bakanı ile TÜİK Başkanının görevden alınmalarını yorumladı, eskiden bu işlerin daha farklı yapıldığını hatırlattı:
“Eskiden yeni hükümet kurulması öncesi TBMM’de heyecan yaşanırdı. Bakan olmayı bekleyenler ‘lâcileri çeker’, kendilerini daha görünür hale getirirlerdi. Yeni başbakan, bakanlar kurulu listesini sunacağı cumhurbaşkanının bazı isimlere itiraz edebileceği düşüncesiyle, hükümette yer vermeyi uygun gördüğü arkadaşlarına önceden haber vermez, hemen bütün bakanlar, Çankaya Köşkü’nden çıkarken kapıdaki basına ayrılan bölümde kameralara açıklarken onun ağzından müjdeyi alırlardı.”
Koru, aynı gün bakanların devir teslim yaptığını da belirterek şöyle devam etti:
“Artık yeni bir sistemle yönetiliyoruz; kendi hükümetine alacağı bakanları cumhurbaşkanı atıyor… Görevden alınan bakanları kamuoyu -bu arada bakanların kendileri de- Resmi Gazete’den öğreniyor.
Gece yarısı…
Adalet bakanı Abdülhamit Gül’ün başına da aynı durum geldi. Onun koltuğunun boşaldığı, yerine Bekir Bozdağ’ın getirildiği Resmi Gazete’den gece yarısı duyuldu. Resmi Gazete’de aynı gün -dün- TÜİK’in başkanının görevden alındığı duyurusu da yapıldı. Hiç değilse giden bakanın bu duruma kendisini alıştırabilmesi için devir-teslim töreni bir gün sonraya bırakılsaydı. Ayrılan bakanın yüzünden düşen bin parçaydı çünkü.”
Fehmi Koru, geçmişteki performans, yapılan değişikliği açıklamada yetersiz iddiasını dile getirerek, “Gidiş-gelişlerin elbette bir anlamı olmalı. Ancak anlamı geçmişte aramayı anlamakta zorlanıyorum. Giden bakanın yaptığı veya yapmadığı, yeni gelenin geçmişteki performansı dün meydana gelen değiş-tokuşa ışık tutmada yetersiz kalıyor. Bir anlam aranacaksa, bunu, düne değil yarına bakarak aramakta yarar var.” diye yazdı.
‘Dışişleri Bakanlığında değişim yaşanırsa şaşırmayın’
Koru, yazısının son bölümünde, bir bakan gidebilir, yeni bir bakan gelebilir iddiasını ise şöyle dile getirdi:
Acaba değişim hükümette adalet bakanının, bürokraside TÜİK başkanının yerlerinden olmasıyla sınırlı kalacak mı? Yoksa başka değişiklik/ler de söz konusu olabilir mi?
“Başka kim gidebilir?” diye düşündüğümde aklıma biraz yukarıda yaptığım “İç ve dış muhalefet ile dişe diş mücadele dönemi” açılacağı tespitimin ‘dış muhalefet’ bölümü geliyor.
Dışişleri bakanı, hiç kuşkusuz kendisini o göreve getiren iradenin yönlendirmesiyle, bir süredir en fazla vaktini aranın açık olduğu ülkelerle yakınlaşma çabasına ayırıyor. Mısır’la başladı, Birleşik Arap Emirlikleri ile devam etti, Ermenistan’la mesafe aldı, İsrail ve Suudi Arabistan ile bile yeni birer sayfa açılması yolunda girişimleri oldu.
Hemen her şeyin seçime ayarlı olduğu şu günlerde, bir biri ardına hayata geçirilen bu yakınlaşma arayışları oya tahvil edilebilir mi, yoksa çatışmacı bir söylem mi tereddütte olan AK Parti seçmenleri üzerinde daha ikna edici sonuç getirebilir?
Ayrıca, galiba bu arayışlardan beklendiği kadar sıcak cevaplar da alınamadı.
Hazine bakanı ve adalet bakanı gitti yerlerine yenileri geldi; dışişleri bakanlığında da değişim yaşanırsa şaşırmamanız için, bu beklentimi paylaşmak istedim.
Giden bakanlara bakarak bu beklentiye ulaşmış değilim, yerlerine gelenlerin özellikleri beni böyle düşündürüyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *