Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de cibilliyetinizi biliyorum

Erdoğan’dan TÜSİAD’a: Cinsinizi de cibilliyetinizi biliyorum

Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İlim Yayma Ödül törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasından dolayı TÜSİAD’ı eleştirdi, ‘tüm vatandaşları da bu mücadelede devletlerinin ve hükûmetlerinin yanında olmalarını’ istedi.

Erdoğan konuşmasında, daha önce vesayetin kirli oyunlarına, dün sınırlara dayanan terör örgütleri üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan karanlık senaryolara hangi inanç ve iradeyle direnildilerse bugün de ekonomide aynı mücadeleyi verdiklerini savundu.

‘TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum’

Fiyat artışlarının, insanların günlük hayatları üzerinde yol açtığı sıkıntıyı bildiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz. Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, tek göreviniz var; yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz? Önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükûmete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibilliyetinizi de gayet iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka ama bizim derdimiz bambaşka. Biz, vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yürüyoruz. Siz ise ‘Acaba biz bu hükûmeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir yönetimi iş başına getirtiriz.’ bunun için gayret ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Dün millet olarak kendi canımız ve kanımız pahasına, ülkemizin istiklalini ve istikbalini korumuştuk. Bugün de malımızla, paramızla aynı fedakârlığı yapacağız. Koronavirüs salgını esnasında bu söylediğim kurum, kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar? Acaba kaç tane hastane kurup da devlete yardım ettiler? Biz, en zor anda bile şehir hastanelerimizi kurduk. Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar bunları yaygınlaştırdık, acaba bunlar ne yaptı? Hiç.”

‘Serbest piyasa devam edecek’

Türkiye’nin ekonomide olağanüstü hâle ihtiyacı olabileceği değerlendirmesinin akıl karışıklığının ötesinde bir durum olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkeyi, emperyalistlerin çizdiği haritaların cazibesine kapılıp bölmeye çalışanların silahlarından çıkan kurşunlara terk etmedik ve terk etmeyeceğiz. Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık bırakmayacağız. İnşallah bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden şekillendirmek isteyenlere de teslim etmeyeceğiz. Bu vesileyle, sorumsuz açıklamalarla, milletimizi karamsarlığa sürüklemek, yalan yanlış haberler yayarak piyasaları korkutmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Hükûmetin uyguladığı ekonomi politikasının, kur tarafındaki konjonktürel dalgalanmalar dışında tamamen belirledikleri doğrultuda ilerlediğini ileri süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde yoluna devam edeceğini vurguladı.

‘Tüm vatandaşları, devletin ve hükümetin yanında durmaya çağırıyorum’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Aynı şekilde kontrollü ‘kambiyo rejimi’ gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma, ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin ve hükûmetlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almaları çağrısında bulunuyorum. Geldiğimiz noktada sırf daha çok kazanç hırsıyla, fiyatları şişirmekle, stokçuluk yapmakla, dün ülkemizi darbe ile esir almaya çalışanlara destek çıkmak arasında bir fark kalmamıştır. Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi gününden itibaren, ciddi manada finans dünyasında sıkıntılar yaşanacakmış. Ya bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. ‘Biz nasıl ayakta dimdik duracağız’ demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil, biz dimdik ayaktayız.”

Göreve geldiklerinde, Türkiye’nin IMF’ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum, Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27,5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye’ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı hâline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye’nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *