‘İsrail’deki Yahudiler, zulüm şampiyonları, siyonist eşkıyanın küresel piyonları’

‘İsrail’deki Yahudiler, zulüm şampiyonları, siyonist eşkıyanın küresel piyonları’

Yeni Akit yazarı Mustafa Çelik, “Mecsid-i Aksâ’dan mesuldür imanı olan herkes” vurgusunda bulunduğu yazısında, “İsrail’deki Yahudiler, zulüm şampiyonları, siyonist eşkıyanın küresel piyonları. Onları bir adım geriden takip ediyor şeytanın oyunları!” ifadesini kullandı.

Mustafa Çelik, “Mescid-i Aksâ’yı savunmasız bırakmak” başlığını taşıyan yazısında İsra suresi 1. ayeti hatırlatırken Mescidin, şeytan Amerika’nın terör karakolu necis İsrail ablukası altında olduğunu, Müslümanların ise Aksa’dan mesul olduğunu ancak iki milyar Müslümanın bu zulme seyirci kaldığını kaydetti.

Çelik, “İki milyar Müslüman Asr-ı Saadette olduğu gibi yeniden kıyam şuurunu kuşanıp ayağa kalksa, esaretten ve yalnızlıktan kurtulacak Mescid-i Aksâ!” dedi.

Çelik’in Aksa yorumu şöyle:

Allah’ın arzında İslâm ümmetine mensubiyetle iftihar eden her Müslüman kendi nefsine ve çevresindeki Müslümanlara; “Mescid-i Aksâ neyimiz oluyor?” sualini sormalıdır. Mescid-i Aksâ; kutsalımızdır, şerefimizdir, ilk kıblemizdir, namusumuzdur. Onu yalınız ve kimsesiz bırakmak, esarete razı olmaktır.

Allahû Teâla tarafından etrafı mübarek kılınmış olduğu beyan edilen Mescid-i Aksâ’yı, saldırgan Siyonist Yahudilere karşı savunmasız bırakmak, Allah’a ve Allah’ın kitabına karşı sadakatsizliktir. 

“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (İsra Sûresi/ 1)

Allahû Teâla tarafından etrafı mübarek kılınan Mescid-i Aksâ, şeytan Amerika’nın terör karakolu necis İsrail tarafından abluka altına alınmış bulunmaktadır. İsrail, Mescid-i Aksa’da sadece 40 yaşın üzerindekilerin namaz kılmasına izin veriyor. Cuma günleri Mescid-i Aksâ’da namaz kılmak isteyen Müslümanların büyük çoğuna keyfi nedenlerden dolayı izin verilmiyor. Fanatik Yahudiler de Mescid-i Aksâ çevresinde gösteri ve eylem yaparak, Müslümanların Aksâ’ya olan ilgisini kırmaya çalışıyorlar. Mescid-i Aksâ’nın avlusunda konser verip dans ediyorlar. İki milyar Müslüman da buna seyirci kalıyor. Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksâ ve Kudüs’e yönelik saldırılarını durdurmak için harekete geçmek, İslâm ümmetinin üzerinde farzdır. İslâm ümmeti için anın vacibi, Mescid-i Aksâ’nın kurtuluşu için müşterek İslâm ordusunun hazırlanması ve harekete geçirilmesidir. Hakeza Allah yolunda ve bir sancak etrafında Ümmet-i Muhammed’i toparlayacak bir halifeye de zaruret mertebesinde ihtiyaç vardır.

Kudüs, ufuk peygamberinin bize gösterdiği hedeflerden biridir. O, İsrâ mucizesinde Kudüs’e uğradığı gibi, Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksâ’yı ziyaret etme konusunda bizleri yönlendirmiştir: Binekler şu üç mescid için koşturulur/ Şu üç mescidi ziyaret için ne yapılsa/ ne masraflar edilse, ne çilelere katlanılsa yeridir. Mekke’deki Mescid-i Haram, Medine’deki benim şu mescidim ve Kudüs’teki Mescid-i Aksâ.(Sahih-i Müslim, Hac, 511.) Sizden Mescid-i Aksâ’yı ziyaret edebilen onu ziyaret etsin, orada namaz kılsın. Onu ziyaret edemeyen, orada namaz kılamayan da kandilleri için oraya yağ göndersin. (Sünen-i Ebu Davud Kitabü’s-Salat: 14) Bu hadis bize Meymune annemizden rivayet edilmiştir. O bir kadın olarak Kudüs ile ilgilenmiş ve Peygamberimize bu konuda soru sormuş ve kadın başına Kudüs özlemini dile getirmiştir. 

Mecsid-i Aksâ’dan mesuldür imanı olan herkes. Siyonist Yahudilerin işgal ve istilâsına karşı ümmeti kıyama çağırıyor imandan gelen ses. Ey çevresi mübarek kılmış esir Mescid-i Aksâ, imanı olan herkes utanacak imanın penceresinde sana baksa!

İslâm’da fetih var ama işgal ve istilâ, yalan ve talan yoktur. Selahaddin Eyyubi’nin bazı komutanları Selahaddin Eyyubi’ye şu soruyu soruyor: “Yarın nasip olursa Kudüs’ü fethedeceğiz. Yüz sene önce haçlılar buraya girdikleri zaman taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmamışlardı. İmkân bulup da kirletmedikleri tek bir namus ve tek bir mukaddesat kalmamıştı. Yarın biz de bunların intikamını alacak mıyız?”

Merhum, o yüce büyük kumandanın verdiği asil cevaba bakınız: “O zaman aynı şeyleri yaparsak bizim onlardan ne farkımız kalır?”

İşte İslâm hâkimiyeti altındaki Kudüs ile İslam dışındaki din ve akidelerin hâkimiyeti altındaki Kudüs’ün farkı budur.

Ey Mescid-i Aksâ, şahid oldun nice işgalin, nice istilânın, nice savaşın. Dile gelse bila istisna vahşeti haykıracak her taşın. 

Mescid-i Aksâ; ateş çemberinde bir gül. Bu güle sahip çıkmayan cehennemde yanacak olan dikenden arta kalan kül!

Mescid-i Aksâ’ya sahip çıkmayanın imanı yok “İslâm” denilen yegâne tek hak dîne. Bil ve inan ki; Mescid-i Aksâ düşerse, düşer Mekke, Medîne.

İki milyar Müslüman Asr-ı Saadette olduğu gibi yeniden kıyam şuurunu kuşanıp ayağa kalksa, esaretten ve yalnızlıktan kurtulacak Mescid-i Aksâ!

Mescid-i Aksâ’nın esaretini görünce; lambaların söndüğü, aynaların kırıldığı, ayın yere düştüğünü idrak ediyorsun. İster istemez Yahudileşmenin Yahudilikten daha tehlikeli olduğunu haykırıyorsun. Asrımızda İslâm ümmeti çoğunlukla başlarındaki iş birlikçi rejimlerin iktidar korkuları nedeniyle silik ve sinik bir tavır ortaya koymaktadır. Silik ve sinik tavırlarla Mescid-i Aksâ esaretten kurtarılamaz. Çünkü sinmiş başlarla çalınmış miraslar geri alınmaz!

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *