Paris’teki Libya zirvesine eleştiri

Paris’teki Libya zirvesine eleştiri

‘Libya’da asıl istikrar bozucu Hafter güçlerine destek verilmesini’ eleştiren AKP Sözcüsü Ömer Çelik, “Bu zirveye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin davet edilmesi de bir yanlıştır. Yunanistan’ın, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Libya meselesi ile ne ilgisi vardır? Hangi tarafındalar işin, buraya davet ediliyor?” ifadesini kullandı.

Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında, Paris’te düzenlenen Uluslararası Libya Konferansı’na değindi.

Çelik, Libya’da barışın ve istikrarın sağlanmasının Libya halkının iradesi ile olması gerektiğini savunarak, “Burada asıl istikrarı bozucu Hafter güçleri gibi birtakım istikrarsızlaştırıcı unsurlara verilen desteğin, çeşitli ülkelerin vekalet savaşlarını bu şekilde yürütmesinin Libya’ya verilmiş en büyük zarar olduğunu ifade ediyoruz.

Bu zirveye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin davet edilmesi de bir yanlıştır. Yunanistan’ın, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin Libya meselesi ile ne ilgisi vardır? Hangi tarafındalar işin, buraya davet ediliyor?” diye konuştu.

‘Giderek kalite düşüyor!’

Avrupa Birliğinin (AB) müdahil olduğu bu zirvelerin giderek kalitesinin düştüğünü söyleyen Çelik, bu zirvelerin organizasyonunun başka iç politika sahipleri ile yapılmaya çalışıldığını ve birtakım mahalle dayanışmasını öne çıkartmak için ana temalarının bu şekilde zehirlendiğini gördüklerini dile getirdi.

Çelik şöyle devam etti: “Bu zirvede, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un ‘Türkiye ve Rusya’nın Libya’dan askerlerini çekmesi’ şeklindeki çağrısı, doğrusunu söylemek gerekirse, Türkiye açısından bu cümlenin bu şekilde ifade edilmesi bir skandaldır. Türkiye orada bir paramiliter güç olarak bulunmuyor, Türkiye orada fiili bir militan güç olarak da bulunmuyor. Birleşmiş Milletlerin tanıdığı meşru hükümetin daveti üzerine eğitim amacıyla orada bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin buradaki varlığını birtakım paramiliter güçler ile eş tutmak, kasıtlı bir yanlıştır.

Fakat burada aynı zamanda da Türkiye’nin muhatap kabul ettiği Birleşmiş Milletler tarafından tanınan, meşru ve resmi yönetimin de birileri tarafından meşru ve resmi görülmediği, Hafter’le eşit bir pozisyonda görüldüğü şeklindeki bir yaklaşımın yeniden gündeme sürüldüğünü görüyoruz. Bunun tabii kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye, askeri danışmanlık ve eğitim desteğini Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş resmi ve yasal hükümetin daveti üzerine gerçekleştirmektedir. Yabancı asker statüsü içerisinde Türkiye’nin değerlendirilmesi kasıtlı bir yanlıştır, bir yalan siyasetidir, kasıtlı bir propagandadır.”

‘Macron, Türkiye’yi hedef alıyor’

Ömer Çelik, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bütün beyanatlarında Türkiye’yi hedef aldığını öne sürerek şöyle devam etti: “Hafter güçlerinin yaptığı katliamların, ortaya çıkan toplu mezarların arkasında Fransa’nın desteği olduğu açık bir şekilde ortaya serildi. Aynı şekilde Suriye’de hem DEAŞ’a hem PKK’ya dönük olarak Fransız şirketlerinin Fransız istihbaratıyla bağlantılı olarak bu terör örgütlerine destek verdiği şeklindeki davalar, Fransa yargısına taşındı ama buna rağmen Sayın Macron bütün bunlarla uğraşacağına bütün bir Fransız dış politikasını Türkiye karşıtlığına indirgemek gibi bir yanlış içerisine giriyor. Türkiye Fransa ilişkileri köklü ilişkilerdir. Türkiye Fransa arasında bir dış politikada birbirinin rakibi olmak gibi bir tutumu desteklemek yanlıştır.”

Fransız yayın organlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika’ya ziyaretlerine ilişkin, “Erdoğan’ın Afrika’da ne işi var?” şeklinde rekabet üretilmeye çalışıldığını ifade eden Çelik, “Afrika’yı tapulu mülkü gören, Cumhurbaşkanımızın oraya eşitlik temelinde, eşit ortaklık temelinde gitmesini kendisi için tehdit gören bir zihniyet, baştan aşağı yanlış bir zihniyettir.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *