BM, Batı Sahra sorununu çözebilir mi?

BM, Batı Sahra sorununu çözebilir mi?

Fas yönetimi ile ayrılıkçı Polisario Cephesi arasındaki problemleri çözmek için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından on yıllar boyunca 8 diplomat Batı Sahra Özel Temsilcisi olarak atamasına rağmen sorun bir türlü çözülmedi.

Fas’ın 1975’te eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra’yı topraklarına katmasının ardından Cezayir’in destek verdiği bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi ile Rabat yönetimi arasında başlayan gerginlik devam ediyor.

Fas, bölgenin kendi egemenliğinde kalması gerektiğini savunarak, egemenliği altında Batı Sahra’da “genişletilmiş özerklik” olmasını teklif ediyor. Polisario Cephesi ise Batı Sahra’nın bağımsız devlet olduğunu ileri sürüyor ve kendi kaderini tayin için referandum çağrısında bulunuyor.

Batı Sahra sorunu, Fas ile Cezayir arasındaki ilişkilerde geçmişten bu yana gerginliğe neden oluyor. Fas, Cezayir’i ayrılıkçı Polisario Cephesi’ni desteklemekle suçluyor. Cezayir’in de komşusu Fas’ın Batı Sahra’daki adımlarını desteklemediği biliniyor.

Yeni BM Özel Temsilcisi 2,5 yıl sonra atandı

İtalyan Staffan de Mistura, 6 Ekim’de göreve atanmasının ardından BM Genel Sekreteri’nin Batı Sahra bölgesindeki 8. Özel Temsilcisi oldu.

Sorunun çözümü konusunda bir süredir yeni gelişme yaşanmazken BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Mayıs 2019’da istifa eden Horst Köhler’in yerine 6 Ekim’de Batı Sahra Özel Temsilciliğine Staffan de Mistura’yı atadığını duyurdu.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de Roma’da düzenlediği basın toplantısında, diplomasi ve siyasette 40 yılı aşkın deneyime sahip De Mistura’nın “2020 tarihli 2548 sayılı BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı ve diğer ilgili kararlar rehberliğinde taraflar, komşu ülkeler ve diğer paydaşlar dahil olmak üzere ilgili tüm muhataplarla” çalışacağını söyledi.

BMGK’nin söz konusu kararı, BM Barış Gücü MINURSO’nun (BM Batı Sahra Referandum Misyonu) görev süresini uzatırken tüm tarafları da krize çözüm bulunması için BM Misyonu’na yardımcı olmaya çağırıyordu. Guterres, 27 Ağustos’ta da Rus diplomat Alexander Ivanko’yu MINURSO’nun başkanlığına atamıştı.

AA, şu ana kadar Batı Sahra bölgesinde görev yapan BM elçilerinin isimlerini ve bölgedeki görevlerini derledi.

Johannes Mans (1990-1991)

İsviçreli diplomat Johannes Mans, Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar tarafından 29 Nisan 1990’da Batı Sahra sorunu için Özel Temsilci olarak atandı. Mans, Aralık 1991’e kadar bu görevde kaldı.

Sahibzade Yakub Han (1992 – 1994)

BM’nin eski Genel Sekreteri Boutros Boutros-Ghali, Pakistanlı diplomat Sahibzade Yakup Han’ı Batı Sahra sorunu için Özel Temsilcisi olarak atadı ve Han’ın görevi Ağustos 1994’te sona erdi.

Aralık 1920’de doğan Yakub Han, general rütbesine ulaşana kadar Pakistan ordusunda görev yaptı. Ardından ülkesinin ABD dahil bazı ülkelerinde büyükelçilik görevlerinde bulunan Yakub Han, bir dönem Pakistan Dışişleri Bakanı da oldu.

Yakub Han, 1993 yılında Fas ve Polisario Cephesi arasında ilk kez bir toplantı düzenlemeyi başardı ve ertesi yıl düzenlenen ikinci turda ise başarısız oldu.

Eric Jensen (1994-1997)

Erik Jensen, Ghali tarafından 1994’ten 1997’ye kadar Özel Temsilci Vekili olarak atandı. Jensen, 2005 yılında Batı Sahra sorunu üzerine “Batı Sahra: Durumun Anatomisi” adıyla İngilizce bir kitap yayımladı.

Onun döneminde bölgenin kaderini tayin için referandum çalışmaları yapıldı ama somut bir neticeye ulaşılamadı.

James Baker (1997 – 2004)

BM’nin eski Genel Sekreteri Kofi Annan, 1997 yılında Amerikalı James Baker’ı Batı Sahra sorunu için Özel Temsilcisi olarak görevlendirdi. Baker, istifasını sunduğu 2004 yılına kadar bu görevde kaldı.

Baker, ABD yönetiminde Dışişleri Bakanı gibi üst düzey görevlerde bulundu.

Haziran 2001’de Fas tarafından kabul edilen, Polisario Cephesi ve Cezayir tarafından reddedilen “Baker Planı 1” adlı bir barış anlaşmasını daha sonra ise “Baker Planı 2” olarak bilinen barış planını önerdi.

İlk Baker Planı özerklik fikrini içerirken, 2003 yılındaki ikinci Baker Planı ise Batı Sahra’da özerklik kurulmasını, bu özerk yönetimin 5 yıl boyunca Fas egemenliği altında kalmasını ve ardından kendi kaderini tayin için referandum düzenlenmesini kapsadı. Ancak söz konusu öneri Rabat yönetimi tarafından kabul görmedi.

BMGK, taraflar arasındaki farklılıklar nedeniyle Nisan 2004 tarihli kararında, siyasi, gerçekçi, pratik ve uzlaşmaya dayalı kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla siyasi müzakere yürütülmesi talebinde bulundu.

Peter van Walsum (2005 – 2008)

Annan, 2005 yılında Hollandalı diplomat Peter van Walsum’u, Batı Sahra Özel Temsilcisi olarak atadı. Walsum’un görevi Nisan 2008’e kadar devam etti.

Walsum, ilk kez Fas ile Polisario Cephesi arasında 4 tur görüşme düzenlemeyi başardı. ABD’de 2007 yılında düzenlenen bu görüşmeler sonuç vermedi.

Hollandalı diplomat, 2008’de istifası sırasında “Polisario Cephesi’nin talep ettiği bağımsızlık seçeneği gerçekçi değil. Daha önce önerilen kendi kaderini tayin referandumu seçeneğinin de artık zamanı geçti.” demişti.

BMGK, Walsum’un bu açıklamasını, “şahsi görüşü” şeklinde değerlendirdi.

Cezayir, BMGK’nın tutumundan duyduğu memnuniyeti ifade ederken, Fas’ın “cesur bir tutum” olarak yorumladığı Walsum’un açıklaması Polisario Cephesi tarafından eleştirildi.

Christopher Ross (2009-2012)

BM eski Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, Ağustos 2008’de görev süresi dolan Walsum’un yerine Ocak 2009’da ABD’li diplomat Christopher Ross’u getirdi.

Görevi 2012’de sona eren Ross, taraflar arasında New York’ta gayriresmi 9 tur görüşme düzenledi.

Ross’un hazırladığı raporlardan birinde Fas’ı BM temsilcisinin çalışmasını güçleştirmekle itham etmesinin ardından Rabat yönetimi, ABD’li diplomatı, “Batı Sahra meselesinde dengesiz ve taraflı bir tutum sergilemekle” suçladı.

Fas hükümeti Mayıs 2012’de Ross’tan güvenoyu çekilmesi yönünde bir karar aldı.

Poliario Cephesi ise Rabat hükümetinin güvenoyu çekme kararını “keyfi ve kurumsallıktan uzak” şeklinde nitelendirdi.

Horst Köhler (2017-2019)

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 2017’de Ross’un ardından boşalan Batı Sahra Özel Temsilciliğine Horst Köhler’i atadı.

Köhler, ilki Aralık 2018’de, ikincisi ise Mart 2019’da olmak üzere Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya’nın katılımıyla iki yuvarlak masa toplantısı düzenledi.

BM, 2019’da Köhler’in “sağlık sorunları” nedeniyle Genel Sekreterliğe istifasını sunduğunu açıkladı.

Staffan de Mistura (2021- )

Guterres, 6 Ekim’de Köhler’in istifasının ardından 2 yıl sonra Staffan de Mistura’yı atadı.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı açıklamada, De Mistura’nın Batı Sahra Özel Temsilcisi olarak görevlendirildiğini duyurdu.

De Mistura’nın 22 Mayıs 2019’da Köhler’in sona eren görevine kaldığı yerden devam edeceğini belirten Dujarric, BM Genel Sekreteri’nin Köhler için Batı Sahra bölgesindeki siyasi süreçte yeni bir ivmenin temelini atan yoğun çabaları için minnettarlığını dile getirdiğini aktardı.

Yeni temsilcinin yıllardır çözüme kavuşamayan sorunla mücadelesinde alacağı sonuçlar ise merakla bekleniyor.

Fas ile Polisario Cephesi arasındaki müzakereler durduruldu

Fas ile Polisario Cephesi arasındaki son müzakere turu 2018’e uzanıyor. Eylül 2018’de dönemin BM Batı Sahra Özel Temsilcisi Köhler, tarafları Batı Sahra sorununu tartışmak üzere Cenevre’de bir masa etrafında toplanmaya çağırdı.

Bu toplantılar Aralık 2018 ve 2019’un ilk çeyreğinde çatışmanın tarafları olan Fas ve Polisario Cephesi ile gözlemci ülkeler Cezayir ve Moritanya’nın katılımıyla gerçekleştirildi ancak herhangi bir sonuç alınamadı. Bugüne kadar da konuyla ilgili önemli bir gelişme yaşanmadı.

“Polisario ile çözüm yolunda adım atılması muhtemel değil”

BM Özel Temsilciliğindeki yeni atamanın ardından Batı Sahra sorununun çözümüne yönelik atılacak yeni adımlar beklenirken uzmanlar De Mistura’nın işinin çok da kolay olmadığını belirtiyor.

Fas’ın kuzeyinde yer alan Fez kentindeki Sidi Muhammed bin Abdullah Üniversitesinden uluslararası ilişkiler profesörü Iyd es-Sadiki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Polisario Cephesi ile barışçıl bir çözüm yolunda önemli bir adım atılmasının muhtemel olmadığını” söyledi.

Sadiki, “Yeni BM Temsilcisi’nin en fazla yapabileceği sorunu yönetmek ve krizin büyümesini önlemek, çünkü çatışma taraflarının yanı sıra bölgesel durum da bu konuda iyimser olunmasına izin vermiyor.” dedi.

De Mistura’nın bu aşamada önemli bir rol oynamayacağı ve çatışma taraflarını yeniden doğrudan görüşmeye ikna etmekte zorlanacağı yorumunu yapan Sadiki, “Taraflar arasındaki doğrudan görüşmeler yeniden başlarsa, bu yeni temsilci için büyük bir başarı olacak.” diye konuştu.

“De Mistura’nın atanması olumlu bir durum”

Fas’ta parlamentonun ikinci kanadını oluşturan Danışmanlar Meclisinin eski Dış İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı ve uluslararası ilişkiler alanında araştırmacı Nebil el-Endülisi, “Taraflarının 2019’dan bu yana bu pozisyon için 12 adayı reddettikten sonra De Mistura’yı kabul etmesi, özellikle zengin bir diplomatik deneyime sahip olduğu için kendi içinde olumlu bir durum.” diye konuştu.

Endülisi, “Batı Sahra sorunu, başta Fas ve Cezayir olmak üzere tarafların çözüm bulma arzusuyla ilgili olduğu için, çözüm bulunmasına katkıda bulunmak üzere atanan şahsiyete bağlı değildir.” ifadelerini kullandı.

Polisario Cephesi’nin Cezayir tarafına mutlak bağımlılığını gösteren ve zayıflığını ortaya koyan Kerkerat olaylarının ardından tam bir izolasyon içinde yaşadığına işaret eden Endülisi, şunları kaydetti:

“Yeni BM Temsilcisi’nin başarısı, Cezayir tarafının mevcut çatışmadaki konumu başta olmak üzere Batı Sahra sorununa ilişkin net bir vizyona sahip olmasına ve Fas ile Cezayir arasında doğrudan müzakerelerin olması gerektiğini vurgulamasına bağlıdır. BM resmi sözcüsünün dolaylı olarak işaret ettiği şey de budur.”

Cezayir’in Fas ile doğrudan müzakerelere girmeyi reddediyor ve müzakerelerin Rabat ile “Polisario” arasında olması gerektiğine inandığını kaydeden Endülisi, “Fas, uzun süredir devam eden bu çatışmayı çözme arzusunu dile getirdi ve uluslararası destek kazanan özerklik önerisini sundu.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *