Bitcoin dijital altın olabilir mi?

Bitcoin dijital altın olabilir mi?

Ünlü İktisatçı Nourel Roubini’ye göre Bitcoin ve diğer kripto paralar yüksek volatiliteden dolayı sabit bir değer saklama aracı ve varlık olamaz,

Kripto para piyasalarında dalga boyu yükseliyor

Dr. Elif Nuroğlu/AA

2021 yılı Nisan ayında şimdiye kadar gördüğü en yüksek değer olan 64 bin 895 dolar seviyesini gören Bitcoin, Mayıs ayını çok yüksek değer kaybı ile geçirdi. Kripto para piyasasında yaşanan dalgalanmalar sadece Bitcoin’i değil tüm kripto para piyasalarını etkiledi.

​​​​​​​20 Mayıs tarihinde ABD Hazine Bakanlığı vergi uyumluluğu planına kripto paralarla yapılan ödemeleri de dahil etti ve 10 bin doların üzerindeki kripto para transferlerinin Vergi Dairesine bildirilmesini talep edeceğini duyurdu. Aynı zamanda ABD Merkez Bankası da kripto para birimlerinin finansal istikrar için oluşturduğu risklere dikkat çekerek kripto paraların tehlikelerine dikkat çekti.

21 Mayıs 2021 tarihinde Çin Başbakan Yardımcısı Liu Hı, Bitcoin madenciliği konusunda sıkı tedbirler alacaklarını açıkladı. Mayıs ayına 58 bin dolar seviyelerinde giriş yapan Bitcoin’in değeri 34 bin 500 dolara kadar geriledi. Çin diğer yandan da ülke içindeki yerel finans kurumlarının ve ödeme sistemlerinin kripto paralar ile hizmet vermesini yasakladı. Buna göre Çin’de kripto para yatırımcıları artık borsalarda işlem yapamayacak. Bu yasak Bitcoin’in değerini bir günde yüzde 30 düşürdü. Ayrıca bu yasak sadece Bitcoin değil, tüm kripto paralar için geçerli olduğundan diğer bir kripto para olan Ethereum bir günde yüzde 45 değer kaybı yaşadı. Fakat gün içinde gelen tepki alımları bu kayıpları bir nebze de olsa telafi etti ve gün sonunda Bitcoin’deki değer kaybı toplamda yüzde 11,4 ve Ethereum’da yüzde 26,2 olarak kaldı. Çin’den gelen açıklamaların ardından 27 Mayıs tarihinde de İran kripto para madenciliğine dört aylık bir süre için yasaklama getirdiğini duyurdu.

2021 yılı Şubat ayında 1,5 milyar dolar değerinde Bitcoin aldığını açıklayan ABD’li otomotiv ve teknoloji şirketi Tesla 2021 yılı Mart ayından itibaren Bitcoin ile ödemeleri kabul etmeye başlamıştı. Ancak 12 Mayıs’ta Bitcoin’e bir darbe de Elon Musk’tan geldi ve Elon Musk Bitcoin üretimi sırasında kullanılan enerji miktarının fazlalığı nedeniyle Tesla’nın araba satışlarında Bitcoin ile ödemeleri kabul etmeyeceğini açıkladı. Esasen Bitcoin madenciliğinin aşırı miktarda enerji tüketerek yapıldığını en başından beri herkes biliyordu. Bu noktada Elon Musk’ın hangi amaçla böyle bir karar değişikliğine gittiği akıllarda bir soru işareti olarak kaldı. Musk’ın bu kararı Bitcoin fiyatını 58 bin dolar seviyesinden 46 bin dolara geriletti. Bu açıklamaları takip eden günlerde ise Tesla CEO’su, Kuzey Amerikalı Bitcoin madencileriyle madencilik faaliyetinde daha fazla yenilenebilir enerji kullanımı konusunda görüştüğünü açıkladı ve Bitcoin Madencilik Konseyi’nin kurulacağı duyuruldu.

Bitcoin’in Tesla satışlarında kullanılmayacak olması iktisatçıların kripto paralara getirdiği genel eleştiriyi bir kez daha yinelemiş oldu: Kripto paralar para gibi değişim aracı olarak her zaman her yerde kullanılamaz, bu nedenle aslında para olarak değerlendirilemez.

Kripto para transferlerine neden yasaklar geliyor?

Çin’in Ulusal İnternet Finansman Birliği, Bankacılık Birliği ve Ödeme ve Takas Platformu ortak bir yazılı açıklama yaparak kripto paralarda yaşanan çok sert düşüş ve yükselişlerin spekülatif kripto işlemlerini artırdığını belirtti. Bu açıklamaya göre varlık güvenliği kripto para işlemleri ile tehlike altına giriyor, sonuç olarak da iktisadi ve finansal düzen aksıyor. Geriye dönüp bakıldığında Çin’in bu endişeleri Bitcoin’in çok fazla değer kazandığı ve popüler olmaya başladığı 2017 yılında da taşıdığı görülüyor. Yani Çin’in Bitcoin’e karşı olan pozisyonu son beş yılda değişmiş değil. Çin otoriteleri en başından beri kontrol edilmeyen kripto para piyasalarının kara para aklama, uyuşturucu ticareti, kaçakçılık ve yasadışı faaliyetlerde kullanılan araçlar olabileceği konusunda halkı uyarmaya devam etmişti. Çin Bitcoin’e ve arkasındaki blok zinciri teknolojisine prensipte karşı olmadığını, ancak devletin yönetebileceği bir kripto piyasa oluşturmak istediğini her zaman belirtmişti.

2021 yılı Mayıs ayında Çin, ABD, İran ve Tesla’dan gelen açıklamalar kripto para piyasalarında büyük değer kaybı ve daralma yaşanmasına neden oldu. Bitcoin fiyatlarında yaşanan bu volatilite, yani herhangi bir açıklamaya bağlı olarak fiyatlarda çok yüksek düşüş ve yükselişler olması kripto paralara olan güvensizliğin ve onlara karşı alınan devlet tedbirlerinin temel sebebi olarak yorumlanmalıdır. Değerde yaşanan ani değişiklikler bu varlıklara ümit bağlayan ve elindeki bir miktar parasını daha fazla kazanma hırsı ile tamamen kripto paralara yatıran insanların ve ailelerin bir hayli zor durumda kalmasına sebep oluyor; hem mali hem de sosyal ve psikolojik problemlere yol açıyor. Çin otoritelerinin de dediği gibi özellikle fiyatlarda yaşanan ani düşüşler bu piyasalarda yatırım yapan insanların servetinde çok ciddi kayıplar yaşanmasına neden oluyor.

Kripto paradan zengin olma sevdası

Herhangi bir merkez bankası tarafından çıkarılmayan ve merkeziyetçi olmayan bir yapısı bulunan kripto paralar şimdiye kadar ciddi bir şekilde kontrol altına alınamadı ve onlar aracılığıyla yapılan ödemeler de vergilendirilemedi. Bu kontrol edilmeme durumu kripto paraların resmi olmayan ve hatta karanlık işler için de kullanılmasına fırsat veren bir unsur oldu. Bu durum belirli çevreler tarafından bir avantaj olarak kullanılsa da devletler en başından beri kripto paraları nasıl kontrol altına alacaklarını ve vergilendireceklerini düşünmeye devam etti. Bir yandan da yatırım yapmak isteyen insanların yüksek kazanç iştahını fırsata çeviren kişi ve firmalar kripto paraları dolandırıcılık için kullanmaya ve “coin” kelimesini kullanarak türlü türlü yeni kripto paralar icat ederek küçük yatırımcının parasını almaya başladı. Eldeki verilere göre Türkiye’de kripto para piyasalarında işlem yapan 300 ila 500 bin insanın mağduriyet yaşadığı biliniyor.

2013 yılında Türkiye’de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan bir açıklama zaman zaman diğer devletler tarafından da yapıldı. Kripto paraların devlet tarafından kontrol edilemediği ve işlemler sonucunda eğer zarar edilirse bunun sorumlusunun sadece “bu riski alan birey” olacağı defaatle açıklandı. Fakat bu açıklamalar risk alan ve daha fazla kazanmak isteyen insanların risk iştahını kontrol altına alamadı. Finans otoriteleri tarafından spekülatif varlık veya bir balon olarak tanımlanan Bitcoin ve diğer kripto paralar, para gibi ne bir değer saklama aracı ne de bir değişim aracı ve bunları alıp satanlar da aslında tüm risklerin farkında.

Bitcoin dijital altın olabilir mi?

2021 yılının başlarında, Bitcoin’in “dijital altın” olduğunu iddia eden söylemler, JPMorgan’ın Bitcoin’in altına rakip olacağı öngörüsüyle destek bulmuştu. Ancak altın Bitcoin gibi çok ani yükseliş ve çok hızlı bir değer kaybı yaşamıyor, yani Bitcoin kadar dalgalı bir seyir izlemiyor. Bu nedenle Bitcoin’i dijital altına benzeten söylemler 2021 yılı Mayıs ayındaki fiyat hareketleriyle önemini yitirdi. Ünlü İktisatçı Nourel Roubini’ye göre Bitcoin ve diğer kripto paralar yüksek volatiliteden dolayı sabit bir değer saklama aracı ve varlık olamaz, Bitcoin’in bir balon olarak tanımlanması için de ana fiyatının belirli olması gerekir; ani artış ve düşüşler böyle bir ana değerin belirlenmesini bile imkânsız kılıyor.

Sonuç olarak, 2021 yılı Mayıs ayında Bitcoin özelinde kripto para piyasasında yaşananlar bir sürpriz değil, bunlar 2017 [1] ve 2018 [2] yıllarında işaret edildiği gibi kripto paralara devlet kontrolü getirilmeye başlanırsa veya herhangi bir sebepten talep azalırsa yaşanılması çok normal gelişmelerdi. Bununla beraber günümüzün ve geleceğin bir gerçeği olan kripto paraları Çin gibi külliyen yasaklamaktan ziyade kontrol edilebilir bir düzleme çekmek ve regüle etmek daha gerçekçi bir önlem olabilir.

[1] https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/nedir-bu-bitcoin/1002081
[2] https://www.aa.com.tr/tr/analiz-haber/dunya-bitcoini-tartisiyor/1028051

[Türk-Alman Üniversitesi’nde İktisat Bölümü Başkanı olan Prof. Dr. Elif Nuroğlu, uluslararası iktisat, yerçekimi modeli, ampirik uluslararası ticaret, ekonometrik modellemeler, ampirik makroekonomi, yapay sinir ağları ve fuzzy yaklaşımlar alanlarında çalışmaktadır]

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *