Suriye’de tartışmalı devlet başkanlığı seçimi, türü ve biçimi bakımından benzersiz bir seçim mücadelesine tanık oldu.
Dün, Suriye’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını hiçe sayan rejimin göstermelik adaylarla düzenlediği sözde devlet başkanlığı seçimini, rejimin lideri Beşşar Esed’in kazandığı ilan edildi.
Rejimin ajansı SANA’nın haberine göre, Meclis Başkanı Hammode Sabbag, basına yaptığı açıklamada, Esed’in sözde devlet başkanlığı seçimini oyların yüzde 95,1’ini alarak kazandığını duyurdu.
Sabbag, halkın en az yarıdan fazlasının sandığa gitme imkanı bulunmayan ülkede, katılım oranının yüzde 87,64 olduğunu ileri sürmüştü.
Suriye muhalefeti ve uluslararası alanda, seçimin siyasi ve ahlaki meşruiyetinin yanı sıra rejimin sürdürülebilirliği üzerindeki etkileri etrafında tartışmalar sürüyor.
Esed sözde seçimi meşruiyetinin bir kanıtı olarak görüyor
Esed rejimi, Beşşar Esad’ı önümüzdeki 7 yıl boyunca başkan olarak devam etmesi için resmi cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlemekte ısrar ederken, bu seçimlerin yapılmasını da meşruiyetinin bir kanıtı olarak görüyor.
Suriye muhalefeti ise bu seçimin “meşru olmayıp bir tiyatrodan” ibaret olduğunu, varlığını yitirmiş bir rejime de meşruiyet kazandırmayacağını vurguluyor.
Milyonlarca sivili yerinden eden Esed rejimi, seçimi sadece kendi kontrolündeki bölgelerde düzenledi. Rejim, kontrolü altındaki bölgelerde yapılan seçimlerin öncesinde seçim kampanyaları ya da oyları kazanmak için adaylar arasında bir rekabet olmadığı için seçim propagandası yapma zahmetine de girmedi.
Seçimlerdeki olağan formalite sürecini bile beklemeyen Esed rejimi, bunun yerine güvenlik birimleri tarafından hazırlanan seçim çadırlarında zafer kutlamaları havasını oluşturmaya ve rakiplerinin yokluğundaki sahneyi bastırma yoluna girdi.
Esed rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, seçimleri reddeden Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası topluma açıkça meydan okuyarak, rejimin düzenlediği seçimin “ABD seçimlerinden binlerce kez daha iyi olduğunu” savundu.
Karşı adayı övme ve propagandasını yapma yarışı
Seçimlerde Esed’in karşısındaki göstermelik rakipler, Mahmut Meri ile Sellum Abdullah, kendilerini tanıtmak ve seçim programlarını halka anlatmak yerine, rejime yakın kanallarla televizyonda röportajlar yaparak karşı adayı (Esed’i) övme ve propagandasını yapma yarışına girdi.
Sosyal medyanın yaygın kullanıldığı Suriye’de, göstermelik adayların takipçi sayısı da sözde seçim kampanyası çalışmalarının göstergesi oldu.
Kamuoyunun tanımadığı Abdullah’ın, seçim kampanyası boyunca çalışmalarını yürüttüğü Instagram hesabını sadece 33, Facebook sayfasını ise 300 civarında kullanıcı takip ediyordu.
Kendisini “ulusal muhalefet”in parçası olarak tanıtan Meri ise söz konusu sürede Facebook’ta 3 bin takipçiyle sözde seçim kampanyası yürüttü.
Seçim öncesi mitingler ve tanıtım faaliyetleri gibi herhangi bir çalışma yürütmeyen Abdullah ve Meri, bu süreçte çeşitli medya kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda Esed rejimini eleştirmekten kaçınırken Suriye halkının yarsından fazlasını yerinden eden ve evlerini bombalayan rejim ordusuna ise övgüler yağdırdılar.
Seçimler, Esed rejiminin imajını düzeltmeyi hedefliyor
Bu durum Esed rejimi tarafından düzenlenen seçimin başarısız bir oyundan başka bir şey olmadığının bir başka kanıtıdır. Göstermelik ve tiyatrodan ibaret olan bu seçimin hedefi ise Esed rejiminin imajını düzeltmek ve uluslararası sisteme yeniden entegre olmaya hazır istikrarlı bir görüntü vermektir.
Suriye’deki göstermelik seçim ilginç anlara da sahne oldu. Esed’in karşısına sembolik adayların koyulduğu kampanyada görevliler, vatandaşlar adına oy pusulası doldurup sandığa attı. O anlar kameralara yansıdı ve sosyal medyada paylaşıldı.
Ülke içinde seçimler protesto edildi
Dera ve Suriye’nin kuzeyinde askeri muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde ise seçim boykot ve protesto edildi.
Suriye devriminin başladığı Dera’daki Ömeri Camisi’nin önünde başta olmak üzere, İdlib kent merkezi ile Türkiye’nin teröristlerden arındırdığı Fırat Kalkanı bölgesindeki Bab ve Azez ilçelerindeki halk, tiyatro olarak gördükleri seçimi protesto etmek için bir araya geldi.
Esed ve seçim karşıtı sloganlar atan binlerce gösterici, muhaliflerin benimsediği “devrim bayrakları” taşıdı.
Esed rejiminin destekçileri de dahil olmak üzere farklı görüşlere sahip birçok Suriyeliler arasında, bu seçimin, yapımı ve yönetimi kötü olan bir tiyatrodan başka bir şey olmadığı ve insanlar arasında alay konusu olduğu yönünde neredeyse bir fikir birliği var.
Esed’ın sahte seçimlerine uluslararası tepkiler
Türkiye, Esed rejiminin tek taraflı olarak kendi kontrolündeki bölgelerde düzenlediği sözde seçime tepki gösteren ülkelerin başında geldi.
ABD, Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere de ortak yazılı açılamayla Esed’in göstermelik seçimine karşı çıktı. Ortak açıklamada, “Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD dışişleri bakanları olarak, açık bir şekilde dile getiriyoruz ki Suriye’de 26 Mayıs’taki devlet başkanlığı seçimleri, özgür ve adil olmayacak. Esed rejiminin, BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararının çerçevesi dışında bu seçimleri gerçekleştirme kararını reddediyoruz.” değerlendirmesi yer aldı.
Seçim Esad’ın meşruiyetini artıracak mı?
Rejimi sonsuzluk fikrine dayanan ve ülkeyi kendi çiftliği olarak gören Esed rejimi için seçimler oldukça önemli. Seçimler rejimin kutsanması için uygun bir araç olarak kullanılıyor.
Burada ayrıca belirtmek gerekir ki seçimler sadece rejimle sınırlı mutlak bir gereklilik değil, aksine Rusya ve İran, seçimler dışında herhangi bir çözüm veya yolun onlar için yeni bir ek sorun oluşturacağı için seçimleri yapmakta daha kararlı görünüyor. Söz konusu iki ülke her şeye rağmen Esed’in hükümde kalması kartını oynamaktan başka bir çözüm önermiyor.
Esed, 78 sivilin zehirli gazdan etkilenerek can verdiği Duma’da oy kullandı
Özet olarak da Beşşar Esed’in oy kullanması için başkent Şam’ın Duma ilçesini seçmesi ise milyonlarca Suriyelinin duygularına açık bir provokasyon ve bu seçimleri tanımayacağını açıklayan uluslararası topluma açık bir meydan okumaydı.
Rejim medyasında yer alan haberlere göre, rejimin lideri Beşşar Esed ve eşi Esma Esed, sabah saatlerinde göstermelik seçimde oy verme işlemini başkent Şam’ın Duma ilçesinde yapmıştı.
Yoğun abluka ve şiddetli saldırılar sonucu Duma ilçesini ele geçiren Esed rejiminin 7 Nisan 2018’de düzenlediği kimyasal silah saldırısında 78 Dumalı sivil zehirli gazdan etkilenerek can vermişti.
(Mahmud Osman/AA)
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *