İktibas Dergisi canlı yayınında dün akşam “Ramazan Fıkhı” konulu çevrimiçi programa derginin 3 yazarı konuk oldu.
Mustafa Bozacıoğlu’nun hem moderatör hem konuşmacı olarak katıldığı programda Mehmed Durmuş ve Şükrü Hüseyinoğlu diğer konuşmacılardı.
Mustafa Bozacıoğlu açış konuşmasını gerçekleştirirken, bu mübarek oruç gecelerinde yaşadığımız büyük acıyı konu alarak sözlerine başladı. İşgalci İsrail’in ramazan ayı boyunca sürdürdüğü ve son günlerde iyice azgınlaştığını belirten Bozacıoğlu, İsrail sorununun yıllara sari olduğunu ve başka coğrafyalarda başka müslümanların da benzer sıkıntılarla yıllardır boğuşmakta olduğunu hatırlattı. Bozacıoğlu, bunun çözümünün ne olabileceği üzerinde durduğu konuşmasında, “düştüğü yerden kalmak” ifadesinin önemli olduğunu vurguladı.
Daha sonra söz alan Şükrü Hüseyinoğlu, “Ramazan fıkhı” konulu bir programın ramazanın sonunda yapılmasının güzel bir tevafuk olduğunu belirtti. Bunun nedenini ise Ali Şeriati’nin hacc ile ilgili söylediği “Hac, Mekke’den dönmekle bitmez, başlar” sözlerine atıf yaparak yanıtlayan Hüseyinoğlu, aynı şekilde ramazan sonrasında, ramazanda hakim olan Kur’an ikliminin hayatın tamamına teşmil edilmesi gerektiğini kaydetti. Hüseyinoğlu, ramazan ayını müslümanlar için tam bir kamp olarak niteledi, bu ay içinde Kudüs’te yaşanan olaylara tepkisini de dile getirdi.
Son olarak söz alan Mehmed Durmuş, ‘fıkıh’ kelimesinin önemine vurgu yaptı. Bu kavramı çok beğendiğini belirten Durmuş, bu kelimenin ‘ince kavrayış, anlayış’ anlamına geldiğini, “ramazan fıkhı” ifadesinin de, “Ramazanla ilgili, ramazanın da içinde olduğu bir bağlamı bizim iyice anlayıp kavramamız anlaşılıyor” dedi. Bununla birlikte hüzün ve burukluk içinde olduğumuzu kaydeden Durmuş, “İslam dünyası olarak çok derin uykular içerisindeyiz, fıkıh bizden çok uzaklaşmış. Fıkıh alanında kürsülerimiz var, fakültelerimiz var, medreselerimiz var ama biz bu anlayışı terk edeli çok olmuş, öyle görünüyor” vurgusunda bulundu. Durmuş, “Aslında Kudüs fıkhımız ile ramazan fıkhımız beraber gidiyor, birbirinden ayrı gayrı değerlendirilmesi mümkün değil bunların. Bizler eğer ki Allah rasulü Muhammed (a.s.)’ın fıkhı anlamında bir ramazan bilincine sahip olsaydık, Kudüs meselemizin böyle olmaması gerekirdi. Kudüs meselemizi halletmiş olsaydık, ramazanda da herhalde farklı olurduk diye düşünüyorum” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *