Şimdi gençler arasında “Allah yoktur” diyen yok gibi bir şey. Çünkü artık herkes Allah’ın varlığını kabul ediyor. En azından onu tartışma dışı tutuyorlar. Ama laik bir eğitim aldıkları, içinde yaşadıkları dünya, kapitalist bir dünya olduğu için de İslam’dan bihaber yaşıyorlar.
Osman Kayaer / Her Taraf
Son zamanlarda bir deizm türküsü tutturuldu, gidiyor. Güya gençler dinden uzaklaşıyormuş. Tanrı ve din hakkında sorular soruyor ve bu sorularına cevap bulamıyorlarmış. Bunun sorumlusu da Müslümanlarmış. Eline kalem alan herkes Müslümanlığın artık bittiğini, işe yaramaz hale geldiğini, Müslümanların ahlaklarını yitirdiğini yazıp çiziyor. Bazıları da yeni iletişim araçları sayesinde ağzına geleni söyleyip yayınlıyor. Peki gerçek böyle mi?
Ben atmış yaşındayım ve dünyaya uzaydan gelmedim. Anamdan dünyada doğdum. Çocukluğumu ve gençliğimi de bu topraklarda geçirdim. Geçirdiğim dönemleri de henüz unutmadım. Ben doğduğum sene 60 ihtilali yeni olmuş. Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki gibi din-iman bir kez daha yasaklı hale gelmiş.
Bu memlekette bırakın Müslümanlığı bir dönem saz çalmak bile yasak edilmiş ve Avrupa’dan yığınla piyano ithal edilmiş. Ne uğuruna? Modernleşme uğruna. Yani bu memlekette zaten Müslümanlık “yasak kardeşim!” ilkesi ile hep bastırılmış. Bana gittiğim okullarda hiç İslam öğretilmedi, ilahiyat fakültesi hariç, orada da durum içler acısı. Hocam anlatıyor, “ilahiyat fakültesi yeni kurulduğunda (hocam Ankara İlahiyat fakültesinin ilk öğrencilerinden biriydi) namaz kılan bir tek hocası yoktu” diyor.
Benim gençliğimde “Allah diye bir şey yoktur” demek modaydı. Bizden önce de “hippilik” modaymış. Almış olduğumuz tahsil, iyimser bir bakışla söyleyecek olursak bile bizi gayr-i ihtiyari “pozitivist” yaptı. Yani tanrı varsa bile dinler uydurmaydı. Benim gibi İslam’ı önemseyerek yaşayan ailelerin çocukları dışında İslam’dan ve Müslümanlıktan bahseden hayatını buna göre şekillendirmeye çalışan üç beş gencin dışında pek kimse yoktu. Din yani Müslümanlık ihtiyarlara mahsustu o da sadece camiye gidip namaz kılmak, oruç tutmak ve parası olanlar için hacca gitmekten ibaretti. Ben, lise yıllarında arkadaşlarımla en çok Allah’ın varlığı konusunu tartıştım durdum. Çünkü o dönemde yaygın ve moda olan “Materyalizm” ve “Ateizm”di.
Şimdi gençler arasında “Allah yoktur” diyen yok gibi bir şey. Çünkü artık herkes Allah’ın varlığını kabul ediyor. En azından onu tartışma dışı tutuyorlar. Ama laik bir eğitim aldıkları, içinde yaşadıkları dünya, kapitalist bir dünya olduğu için de İslam’dan bihaber yaşıyorlar. Yani şöyle bir durum yok. Gençler “İslam’ı ve Deizmi” incelemişler ve deizmi daha doğru bularak tercih etmiş değiller. Hatta pek çoğu, bazı herifler bunu dillendirinceye kadar deizmin adını bile duymamıştır. Maalesef insanların çoğu “uydum kalabalığa” mantığı ile hayatını ikame ediyor.
İnsanlığın bu dönemdeki gidişatı “paranın tanrılığı”na ve hazcılığa doğru. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de gençler, selin önünde duracak bir inanca ve motivasyona sahip olmadıkları için sürükleniyorlar. Sadece gençler değil, kesin bir inancı, direnci ve dirayeti olmayan herkes yaygın olanın önünde sürükleniyor. İnsanların bu hale gelmesinin müsebbibi de ne İslam’dır ne de Müslümanlar. Heva ve hevesleridir.
Benim kafamı en çok bozan hususlardan birisi de Müslüman camia arasında yetişip de şimdi sanki İslam ile hiçbir alakası yokmuş gibi karşıdan top atışı yapanlardır. E… Madem İslam ve Müslümanlar insanları iyiliğe ve güzelliğe götüremiyor buyurun siz götürün, bakalım ne becerebileceksiniz. Bahsettiğiniz kötüye gidiş siz aramızdayken gerçekleşiyor. Madem siz pek mahirsiniz, o halde siz neden kötü gidişata engel olamıyorsunuz?
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *