Ufuk Çoksürer’in Türkçeye kazandırdığı, Runik Kitap’tan çıkan ‘Bağdat’tan Kalan Miras‘ Yunan bilgi birikiminin, geliştirdikleri düşüncelerle birlikte Müslüman İspanya’ya taşınması konusunda çeşitli iddialar sunuyor. “Yunan Bilimi Nasıl Korundu ve Geliştirildi?” alt başlığıyla bu sorunun cevabını irdeleyen kitapta, Avrupa’da İslam karşıtı retoriğin uzunca bir süredir dillendirdiği bazı mitlere ilişkin iddialardan yola çıkılıyor.

Ödüllü yazar Karlsson, İskenderiye 642’de Müslümanlarca fethedildiği esnada şehirde bulunan ünlü İskenderiye Kütüphanesi tahrip edildiği ve içindeki el yazması eserlerin, şehre sıcak banyo suyu temin etme gayesiyle yakıldığı iddiasını ve buna benzer mitleri reddediyor. Bununla birlikte, İslam bilginlerinin klasik Yunan kültür mirasını sahiplenip geliştirdiklerini ve bu mirasın Avrupa’ya onlar eliyle intikal ettiğini öne sürüyor.

Eserde, Yunan eserlerinin 8. yüzyılın sonlarından başlayan ve 9. yüzyılın tamamına yayılan zaman dilimi boyunca Bağdat’taki ilim adamları ve mütercimler tarafından tercüme edildiği, şehirdeki birçok bilginin daha sonra heybelerindeki bu Yunan bilgi birikimini kendi geliştirdikleri düşüncelerle birlikte Müslüman İspanya’ya taşıdıklarını savunuyor.

İslam coğrafyasında uzun yıllar üst düzey diplomatlık yapan Karlsson, kitabını kaleme alma sebebini şu sözlerle açıklıyor: “Bu kitabın temel amaçlarından biri, klasik Yunan kültür mirasının nasıl korunduğunu, nasıl geliştirildiğini ve Avrupa’ya nasıl aktarıldığını okuyucuya göstermektir. Diğer bir amacı ise Berlusconi’nin iddia ettiği ‘Batı medeniyeti, İslam medeniyetinden üstündür’ gibi ısrarcı mitleri çürütmek ve Avrupa ülkelerinde yayılan İslamofobik propagandaların tarihsizliğine ışık tutmaktır.”

Kitap ayrıca, Yunan bilgi birikiminin İslam bilginleri eliyle, İspanya’nın yanı sıra Kuzey ve Orta Avrupa’ya yayıldığını da ileri sürüyor.