Akıllı bir şehir olmak için mega bir kent olmaya gerek yok. Burada Japonya’da daha küçük toplumlar daha sürdürülebilir olma hedefi ile paylaşım ekonomisi gibi çığır açan büyük ve internet fikirleri teknolojilerini kullanıyor.

Japonya’da Dördüncü Sanayi Devrimi’nin yeniliklerini kullanan iki ‘eko-kasabayı’ ziyaret ediyoruz.

Fujisawa Sürdürülebilir Akıllı Şehri ile başlıyoruz.

Eski Panasonic fabrikasının bulunduğu yerde kurulan kasaba, 2 bin kişiye ev sahipliği yapıyor.

Her ev güneş enerjisi panelleri ve akıllı gözlem sistemleri ile donatılmış. Bu da halkın hem hane olarak hem de toplum olarak tüketimini an be an takip etmesine imkan tanıyor.

Çevre konusunda daha fazla bilinçlendiklerini belirten bir Fujisawalı, “Kendi tüketiminizi görmenin önemli etkisi oluyor. Çevre dostu faaliyetler konusunda daha dikkatli olmanıza teşvik ediyor”. diyor.

Karbondioksit seviyesinin düşürülmesi için kasaba sakinleri, yaptıkları her çevreci faaliyetlerinde ödüllendiriliyor ve elektrikli araçların paylaşımı konusunda da teşvik ediliyorlar.

Diğer teknoloji odaklı akıllı şehir projelerinin aksine burada yaşayanlar ilk planda tutuluyor.

Gelecek 100 yıl için hazırlanan vizyon, enerjiden güvenliğe, mobil hayattan sağlığa ve acil durumlara kadar toplum hayatının her yönünü göz önünde bulunduruyor.

Panasonic İş çözümü Bölümü Başkanı Arakawa Takeşi, gerçekleştirdikleri, hedefler sayesinde kasabanın bir süre kendi kendine yetebilmesini sağladıklarını belirtiyor: “Sürdürülebilirlikle ilgili olarak, bu şehirde bazı çevre ve enerji hedefleri belirledik. Bu hedefler, karbondioksit azaltımı, su tasarrufu, yenilenebilir enerji kullanımı ve en önemlisi de bir doğal afet durumunda kurtarma planı ile bağlantılı. Bu nedenle, kasabanın elektrik ve gıda konusunda 3 gün boyunca kendi kendine yetebilmesini sağladık.”

Projenin tamamlanması için 18 kurum birlikte çalışıyor.

Dünyada ve özellikle de Çin’de sağlık ve refah ihtiyacının artmasından dolayı Fujisawa Sürdürülebilir Akıllı Şehri Japonya’da öncü bir çalışma olarak kabul görülüyor.

Doğu Çin’deki Yixing akıllı şehir projesi, kasaba gelişimi ve yönetimi açısından yaşam tarzına dayalı kentsel bir gelişim konseptinden yararlandı. Büyük ilgi gören projedeki tüm evler kısa sürede satıldı.

‘3 günlük enerji özgürlüğü’

Diğer bir çevreci şehirdeyiz: Kashiwa-no-ha. Bu da tam bir devrim niteliğindeki şehrin enerji merkezi.

Bu akıllı şebeke tesisi, Japonya’nın en büyük lityum-iyon hücre depolama sistemlerinden birinin yanı sıra güneş enerjisi ve gazla çalışan acil durum jeneratörlerini de içeriyor.

Kasabanın Akıllı Merkezi’nin denetlediği şebeke, elektrik kesintisine anında yanıt verip üç gün boyunca otonom kalabiliyor.

Bu benzersiz enerji yönetim sistemi, kasabada Mart 2011’de meydana gelen Japonya Depremi’nin ardından yaşanan elektrik kesintisi sonrasında tasarlandı.

Ayrıca, güç tüketiminin dörtte bir oranında azaltılmasına da yardımcı oldu.

Tokyo Üniversitesi Frontier Bilimler Enstitüsü Dekan Yardımcısı Deguçi Atsuşi: “Şu anda Japonya, hükümetin “Toplum 5.0″ adı vererek başlattığı konsept üzerine kurulmuş akıllı şehirler inşa ediyor” diyor ve ekliyor: “Ve bu konseptin ana fikrini “halk odaklı” veya “insan merkezli” akıllı şehirler oluşturuyor. Kashiwanoha aslında sadece en son teknolojiyi tanıtmakla kalmıyor. Herkesin kendini mutlu hissedebileceği bir yer inşa etmek için yerel halkın bu konuda uzmanlaşmasını da sağlamak istiyoruz.”

Kentsel Tasarım Merkezi, yerel halkın akıllı şehirler hakkında bilgi edinmesini ve arada bir bağ kurulmasını sağlıyor.

Şehrinin nasıl inşa edileceğini konuşmak için yönetimle vatandaşlar arasındaki bir işbirliği ile oluşturulan çalışma atölyesine katıldığını belirten bir bölge sakini, ayrıca akıllı şehirdeki şoförsüz otobüslerin test çalışmalarına da katkıda bulunduğunu ifade ediyor.

Burası aynı zamanda projenin kamusal, özel ve akademik dünyalardan gelen farklı paydaşlar arasındaki ortaklıklar için bir merkez görevi görüyor. Bu nedenle Japonya için yarının akıllı topluluklarının başarısının temel bileşeninin işbirliği olduğu ortaya çıkıyor.

(euronews)