Rusya’yı bekleyen kriz: Göçmen açığı

Rusya’yı bekleyen kriz: Göçmen açığı

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından öncelikli tercihi Rusya olan göçmenler, artık para kazanmak için Avrupa’ya gitmeyi tercih ediyor.

İstikrarlı bir ekonomik büyüme sağlamakta zorlanan Rusyaeski Sovyet coğrafyasında para kazanma fırsatları arayan göçmenler için “cazibe merkezi” olma özelliğini kaybediyor.

AA muhabirinin, Rusya Federal İstatistik Kurumu (Rosstat) verilerinden derlediği bilgilere göre, Rusya’ya gelen göçmen sayısı, Ocak-Ağustos 2020’de geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 58 azalarak 69 bine düştü.

Rusya Kamu Yönetimi ve Ulusal Ekonomi Akademisi’nin (RANHiGS) hazırladığı “Sosyoekonomik Kalkınma Eğilimleri ve Zorlukları” raporunda da 2014’ten bu yana Rusya’da çalışan göçmen sayısının azaldığı ortaya çıktı.

Rapora göre, 2014’ten itibaren Rusya’ya gelen uluslararası göçmen sayısı 565 bin ila 600 bin seviyesinde sabitlenirken, Rusya’dan ayrılan göçmen sayısı 2018’de 2014’e göre yüzde 43 artarak 441 bine çıktı.

Rus haber ajansı RİA Novosti’nin Rusya İçişleri Bakanlığından aldığı verilere göre de Rusya’da her yıl ortalama 10 milyon göçmen olurken, bu yıl ülkede sadece 6 milyon göçmen bulunuyor. Söz konusu göçmenlerden sadece 1 milyonu kalıcı veya geçici oturum iznine sahip.

Kırım’ın ilhakı nedeniyle Batılı ülkelerin yürürlüğe koyduğu yaptırımlar ve petrol fiyatlarındaki sert düşüşle birlikte Rus ekonomisinde mali kriz yaşanmış, ülke ekonomisi 2015’te yüzde 3,7 küçülmüştü.

Göçmenlere yönelik politikalar yetersiz

RANHiGS raporunda yer alan değerlendirmede, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra eski Sovyet coğrafyasında özellikle batıda kalan ülkelerden Rusya’ya göç potansiyelinin tükenmeye yakın olduğu vurgulandı.

Söz konusu tükenişin ana nedenlerinden birinin, Rus rublesinde 2014’te yaşanan değer kaybı olduğuna işaret edilen raporda, “eski Sovyet coğrafyasındaki bazı ülkelerde artan yaşam standartlarının da Rusya’ya yönelik göçü azalttığı” yorumuna yer verildi.

Raporda, eski Sovyet ülkelerindeki göçmenlerin, Rusya yerine artık Avrupa Birliği (AB) ülkelerini tercih ettiğini belirtildi.

Rus hükümetinin geçen yıl, 2025 yılına kadar Rusça konuşan 10 milyon kadar göçmeni ülkeye çekmek için bir plan başlatmasına karşın bu girişimin şimdilik sonuçsuz kaldığı görülüyor.

Öte yandan, Rusya’ya yönelik göç düşüşünü tetikleyen bir başka unsur yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını olurken, karantina sırasında işletmelerin ve sınırların kapatılması, Rusya’daki işçi göçmenlerin ülkeden çıkışını hızlandırıp ülkeye girişini sınırlandırdı.

Tarım, inşaat ve hizmet gibi sektörler binlerce mevsimlik işçiden yoksun kalırken, Rus vatandaşlarının düşük maaşlı ve sosyal güvencenin olmadığı söz konusu istihdam alanlarına ilgi göstermediği görüldü.

Düşen göçmen akışı, yeni bir demografik soruna yol açabilir

Rusya’ya yönelik düşen göçmen akışı, ülkede uzun süredir düşük seviyede olan doğum oranlarıyla birleştiğinde yeni bir demografik soruna daha yol açabilir.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, tekrar devlet başkanı seçildiği 2018 seçiminin ardından yaptığı açıklamada, Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra düşük doğum oranı sorunu yaşamaya devam ettiğini vurgulamıştı.

Rusya Çalışma ve Sosyal Koruma Bakan Yardımcısı Olga Batalina da 3 Aralık’ta yaptığı açıklamada, Rusya nüfusunun bu yılın ocak-eylül döneminde de düşmeye devam ettiğini belirtmişti.

Göçmenler, Rusya’daki nüfus artışında önemli bir paya sahip. Ülkenin nüfusu son 25 yılda 5,2 milyon kişi azalırken, göçmenlerin olmaması halinde bu sayı 13,2 milyon seviyesinde gerçekleşecekti.

“Rusya’daki göçmenlerin çoğu düşük vasıflı işçi”

Rusya Uzak Doğu Federal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Artyom Lukin, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya’ya yönelik göçün ana nedeni olarak ekonomiyi gösterdi.

Rus ekonomisi ne kadar iyi ise o kadar insanın ülkeye göç etmek istediğini ifade eden Lukin, “Maalesef son yıllarda Rus ekonomisi, durgun ya da durgunluğun eşiğinde. Rusya’nın iş piyasası küçülüyor ve ücretler yükselmiyor, hatta düşüyor. Bu nedenle Rusya, şu anda göçmenler için eskisi kadar çekici değil.” dedi.

2020’de ise Kovid-19 salgınının da etkili olduğunu belirten Lukin, uygulamaya konulan seyahat kısıtlamalarının, Rusya’ya giren göçmen sayısını önemli oranda azalttığını söyledi.

Rus ekonomisinin, düşük oranlara rağmen göçmen kaybına dayanabileceğini ifade eden Lukin, “Rusya’daki göçmenlerin çoğu düşük vasıflı işçi. Bu tür işlerdeki insanlar çoğu durumda otomasyon, yapay zeka ve diğer modern teknolojilerle yer değiştirebilir. Nitekim misafir işçi ve göçmen sayısındaki düşüş, Rus ekonomisinin teknolojik gelişimini ve modernizasyonunu hızlandırabilir ve canlandırabilir.” şeklinde konuştu.

“Yurttaşlarımız son zamanlarda Avrupa ülkelerinde çalışmaya başladı”

Rusya’da göçmen işçi olarak inşaatlarda çalışan Sergiu Stikovaç ise Rusya’da son zamanlarda yaşamın zorlaştığını söyledi.

Başta ekonomik olmak üzere çok sayıda sorunla karşı karşıya olduklarını belirten Stikovaç, şunları kaydetti:

“Çok çalışıyorsun, biraz kazanıyorsun ama fiyatlar da artıyor. Kendinizi ve ailenizi nasıl besleyeceksiniz? Çok zor. Burada yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Arkadaşlarımdan bazıları ana vatanlarına dönmeyi düşünüyor ve dürüst olmak gerekirse ben de başka bir ülkeye gitmeyi düşünüyorum. Yurttaşlarımız son zamanlarda Avrupa ülkelerinde çalışmaya başladı. Mesela birçoğunun şimdi Almanya’ya gittiğini duydum. Oradaki yaşam koşullarının çok daha iyi olduğunu söylüyorlar. Yani ne olacağını bilmiyorum ama artık buradan gitme zamanı…”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *