Devrim Muhafızları’nda üst düzey görevli olduğuna inanılan Fahrizade, Birleşmiş Milletler raporunda ismiyle bahsedilen tek kişiydi.
Batılı istihbarat yetkilileri ve uzmanlar Fahrizade’nin sivil uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin arkasında İran’ın nükleer savaş başlığı geliştirme çalışmalarında önemli bir rol oynadığına inanıyor.
İran ise hiç bir zaman nükleer silah geliştirme amacı olduğunu kabul etmedi.
2011 yılında Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan bir raporda, Fahrizade’nin İran’ın atom bombası yapmak için gerekli teknoloji ve kapasitenin geliştirilmesinde merkezi bir rolü olduğundan şüphelenildiği vurgulandı.
Devrim Muhafızları’nda üst düzey görevli olduğuna inanılan Fahrizade, Birleşmiş Milletler raporunda ismiyle bahsedilen tek kişiydi.
İran ne diyor?
Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettişleri bir türlü tamamlanamayan İran’ın nükleer silah geliştirip geliştirmediğine yönelik incelemeleri sırasında Fahrizade ile bizzat tanışmak istedi.
Fakat diplomatik kaynaklara göre İran Fahrizade’nin orduda görevli bir subay olduğunu ve nükleer programla hiçbir alakası olmadığını belirterek bu talepleri geri çevirdi.
İran Savunma Bakanlığı ile Silahlı Kuvvetler Başdanışmanı ve İran Fizik Araştırma Merkezi (PHRC) Başkanı olması nedeniyle 24 Mart 2007’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1747 sayılı kararla yaptırım listesine aldığı İranlı yetkililerden biriydi.
Geçmiş hakkında ne biliniyor?
Başkent Tahran’a yakın Kum kentinde 1957 yılında dünyaya gelen Fahrizade, 1979 yılındaki İran İslam Devrimi’nin ardından kurulan Devrim Muhafızları Ordusu’nda görev aldı.
Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanı ve askeri bir kurum olan İmam Hüseyin Üniversitesi’nde fizik profesörü olarak görev alan Fahrizade, askeri alandaki faaliyetleriyle de bilinen bir isim.
Fahrizade, Batılı gazetecilerin en çok röportaj yapmak istedikleri kişiler arasında yer alıyordu ancak Tahran Yönetimi, önceki yıllarda söz konusu bilim insanıyla ilgili bilgilerin yayınlanmaması için çaba gösteriyor ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçilerinin onunla görüşmesine izin vermiyordu.
Fahrizade’nin bir fizik profesörü olarak, nükleer bomba geliştirmek için 1989 yılında kurulduğu iddia edilen gizli program “Amad” projesini yönettiği söyleniyor. UAEA’ya göre program 2003 yılında sonlandırıldı.
Fahrizade, ABD’nin Foreign Policy Dergisi tarafından yayınlanan dünyanın en güçlü 500 kişisi listesinde yer alan beş İranlı figürden birisiydi.
İran’ın nükleer programının arkasındaki figür olarak kabul edilen Fahrizade’nin nükleer anlaşmanın imzalanmasında da etkin bir rol oynadığı belirtiliyor.
Netanyahu tarafından hedef gösterilmişti
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Mayıs 2018’de İran nükleer programı hakkında yaptığı sunumda zikrettiği tek İranlı bilim insanıydı.
İsrailli kaynaklar, MOSSAD’ın 2018 yılında Tahran’daki atom reaktörlerden sorumlu Muhsin Fahrizade Mehabadi’ye suikast girişiminde bulunduğunu ancak başarılı olamadığını duyurmuştu.
İran’ın Fars Haber Ajansı’na göre, Fahrizade’nin adı Birleşmiş Milletler’deki (BM) listelerden MOSSAD’ın eline geçmişti.
Fahrizade, 1940’larda ABD’de atom bombasının geliştirilmesinde önemli bir rol oynayın Amerikalı fizikçi olan Robert Oppenheimer ile karşılaştırılıyordu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *