“Bir şeyin gerçek olması o kadar önemli değildir fakat gerçek olarak algılanması çok önemlidir.”

Kanma ve kandırılma yani algı yönetim süreci farkında olarak ya da olmayarak her gün yeniden maruz kaldığımız ya da karşımızdakileri maruz bıraktığımız iletilerin tümüdür.

Yazar Mücahit Gültekin, dünyada oluşan kapitalist düzenin, ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda evrildiğine dikkat çekiyor.

Büyük güçlerin dünyaya hükmetmek için girdiği yollar, küreselleşen ekonomi, çıkarların ağır basması algı yönetim sürecini kolaylaştırıyor. Ülkelerin ya da her söz sahibi olmak isteyenin kullandığı farklı kılıflarla önümüze sunduğu, insanın zaaflarına hitap eden algı oyunları.

Yazar; reklamlar, televizyon ve internetin insan hayatında fazlasıyla söz sahibi olduğu çağımızda artık tek tek bireylerin doğruları değil kitlelerin doğrularıyla, yani bir nevi sürü psikolojisiyle harekete geçildiğini örnekleriyle kitapta biz okuyucularına sunuyor.

Kitap 6 bölümden oluşmakta ve genelden özele algının insan hayatında manipülatörler tarafından nasıl şekillendiğini işlemekte. Kadın hakları, İstanbul Sözleşmesi, homoseksüellik, İslamofobi gibi konular kitapta ayrıca ele alınan başlıklar arasında.

Yazar, amacın gizlenip makyajlı bir şekilde insanlara sunulduğunu ve insanların bunu sorgulamadan kabul ettiğini belirtiyor. Oysa insanın, düşünme yetisini kullanarak bu amacın kendisi için yarar ya da zararlı olacağını çok basit şekilde fark edeceğini ifade ediyor. “İnsanlardan önce düşünme becerisi alındı, sonra yanlışlar doğruymuş gibi gösterilerek hata yapmasının önü açıldı. Bu döngü hep vardı ve insanlar önünü alamazsa da hep var olacaktır.”

İnsanlığın ilk çağından itibaren kanan ve kandıran insanlar vardı, hatta ilk kandıran şeytan ilk kanan Hz Adem ve Hz.Havva’ydı. Genel perspektiften özele indiğimizde de İslamiyet ve Peygamberimizin kutlu davasına yönelik müşriklerin, Ehli Kitap mensuplarının yine algı üzerine oyunlar oynadığını, karalama kampanyaları yaptığını kitapta bir bölüm olarak alt başlıklarıyla görüyoruz.

İnsan zaaflarıyla, hatalarıyla insandır kandırılmaya ve kandırmaya yatkındır ve buna direnmek içinde her an tetikte olmalıdır. Yazar, eleştirel düşünmenin insanın kendini kontrol ederek manipülatörlerin oyununa gelmemesini sağlayacağını çeşitli örnekler vererek açıklamış ve kitabı sonlandırmıştır.

(Bu kitap tahlili, Ferah Leyla Öz tarafından Mepa News için hazırlanmıştır)