Japon fotoğrafçı: Türkiye’de insanın kediye yaklaşımı çok güzel

Japon fotoğrafçı: Türkiye’de insanın kediye yaklaşımı çok güzel

Japon fotoğrafçı Mayu Koga, iki hafta süren İstanbul seyahatinde çektiği kedi fotoğraflarını, Tokyo Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) katkılarıyla açtığı sergide Japon halkının beğenisine sundu.

Türklerin kedilerle etkileşimini çektiği karelere yansıtan Mayu, İstanbul’un camilerinde ve halkın uğrak noktalarında kedilerin serbestçe yaşamasından çok etkilendiğini belirtti.

‘En sevdiğim yer İstanbul, sebebi de orada çok kedinin yaşaması’

Mayu, “Dünyada en sevdiğim yer İstanbul. Sebebi de orada çok kedinin yaşaması. İnsanları da kedilere karşı arkadaş canlısı ve yardımsever.” ifadesini kullanarak Türklerin misafirperverliğini övdü.

Gezdiği yerler arasında en çok Sultanahmet, Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi, Süleymaniye, Rüstem Paşa Camisi gibi yerlerde kedilerin rahatlıkla beslendiğini ve gezebildiğini gözlemlediğini kaydeden Mayu, “Nerede çok kedi varsa, nerede kediler rahatça yaşıyorsa orayı çok seviyorum.” ifadesini kullandı.

Daha çok Beyoğlu ilçesinde kaldığını anlatan Mayu, en çok dolaştığı Karaköy, Cihangir, Kuzguncuk semtlerinde kedilerin insanlarla büyük ölçüde samimi bağ kurabildiğini belirtti.

Mayu, kedilerin halk tarafından yedirilip içirildiğinin ve rahat yaşam sürdüklerinin kolaylıkla fark edildiğini kaydederek İstanbul halkı ve kedilerin ilişkisi için “muhteşem bağ” nitelendirmesi yaptı.

Türklerin kedilerle dışarıda ilgilenmesinden, sokak köşelerine mama kabı, pervaz kenarlarına içme suyu bırakmalarından etkilendiğini anlatan Mayu, benzeri bir durumun ülkesinde olmadığını belirtti.

‘Japonya’da kediler sokakları kirletmesin diye evlerde beslenir’

Japonya’da da kedilerin sevildiğini ancak dışarıda beslenmesinin uygun görülmediğini söyleyen Mayu, “Japonlar dışarıda yaşayan kedilerin üremesini ve sayılarının çoğalmasını istemez. Kedi yavrulamasın diye maalesef buna izin verilmez. Sokakta kedilerin idrarını yapmasının sağlığa zararlı olduğu düşünülür ve bunu hoş görmeyen insan sayısı çoktur. Sokakları temiz tutmak açısından kedi ve köpek sokakta başıboş dolaşamaz. Evin içerisinde beslenilebilir.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin haricinde Yunanistan, Hırvatistan, Malta, Karadağ, Bosna Hersek, Fas, Tayvan’ı ziyaret ettiğini söyleyen Mayu, bu ülkelerdeki kedi ile insan bağının Türkiye ile kıyaslanamayacağını belirtti.

‘Türkler kedinin tabiatıyla uyumlu yaşıyor’

Kentte gezerken karşılaştığı “Dikkat kedi çıkabilir” tabelasından çok etkilendiğini anlatan Mayu, şöyle devam etti:

“Diğer gezdiğim ülkelere kıyasla Türkiye’nin kedileri ve Türkiye’deki insan kedi etkileşimi en güzeli. İstanbul’da kedilerin endişesiz hayat yaşadıklarını gözlemledim, hem en özgür hem de en tatlı kedilerdi. Türkler, kedi ile iyi ilişkiler kurarak kedinin tabiatıyla uyumlu yaşıyor. Kediler evlerin pencerelerinden özgürce girip çıkıyor, acıkınca yeniden sevdiği yere dönüyor. Ayrıca Türk kedisi karnını çok doyurduğu için daha şişman oluyor ve daha da güzel görünüyor.”

Beslediği kedi sevgisiyle ilgili Mayu, “Kediler sevimlidir, insan hayatına huzur verici etkisi vardır. Kedilerde, kedilerden başka bir şeyde olmayan güzellik var. İnsan hayatını iyileştiren bir etkisi var, her nasılsa sevimliler, köpekler ise öyle değil.” şeklinde konuştu.

Seyahatinde İstanbul’un birçok bölgesini de gezme fırsatı bulduğunu ve biraz Türkçe öğrendiğini aktaran Mayu, “Şehrin manzarası çok güzel. Neresine gittiysem ayrı bir zevk verdi. Hep yalnız başıma gezdim ancak insanların misafirperverliği sayesinde hiç yalnızlık çekmedim.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *