Dr. Ümit Aktaş: Kolesterol olmadan sağlık olmaz, bağışıklık sistemi çöker

Dr. Ümit Aktaş: Kolesterol olmadan sağlık olmaz, bağışıklık sistemi çöker

“Siz insanlık tarihi boyunca tüketilmiş temel gıda maddelerini topun ağzına koyup, onları suçlu ilan ederseniz sistemin kendini iyileştirme mekanizmaları devre dışı kalır.”

Milliyet gazetesindeki yazısında bugün yine önemli bir konuyu kaleme alan Dr. Ümit Aktaş, kolesterol ürettikleri iddiasıyla suçlanan gıdaların insan vücudu için ne kadar gerekli olduklarını bir bir anlatı. Aktaş, bununla birlikte, market raflarını dolduran ürünlerin ise nasıl içerikler taşıdıklarına vurgu yaptı ve yaşanan büyük çelişkiye dikkat çekti.

Dr. Ümit Aktaş’ın “Kolesterol fiyaskosu” başlıklı işte o yazısı:

Tereyağı, ciğer, kırmızı et, yumurta yerken hâlâ imtina ediyor, kalbiniz, sağlığınız için zararlı bir şey yaptığınızı düşünüyorsanız bu yazıyı okumanızda fayda var… Bilim kolesterolü çoktan akladı. Esas suçlu ise, tabii ki şeker.

Güçlü bir bağışıklık sistemi mi istiyorsunuz? Sofranızı gerçek besinlerle donatacaksınız. Her zaman söylüyorum; ihtiyacı olan besinleri verdiğinizde vücut kendini iyileştirmeyi bilir. Gerektiğinde virüslerle, zararlı bakterilerle savaşır, sistemde hasarlı hücre varsa onu yok eder.

Ama siz, insanlık tarihi boyunca tüketilmiş temel gıda maddelerini topun ağzına koyup, onları suçlu ilan ederseniz sistemin kendini iyileştirme mekanizmaları devre dışı kalır.

Çelişkiye bakar mısınız?

Biraz düşündüğünüzde ortada son derece absürt bir durum olduğunu siz de fark edeceksiniz. Market rafları, içinde boyadan petrol bazlı moleküllere, kanserojen etkisi kanıtlanmış katkı maddelerine kadar her şeyin bulunduğu işlenmiş yiyeceklerle dolu. Ama tıp camiasının hedef tahtasında ciğer, kırmızı et, yumurta, tereyağı, peynir var. Neymiş efendim? Bu yiyecekler kolesterol içerdikleri için damarları tıkar, kalp hastası yaparmış.

1950’li yıllarda başlayan kolesterol düşmanlığı, 1970’lerle birlikte tırmanmış ve beslenme alışkanlıklarımızı şekillendirmiştir. Yumurta aklandı diye düşünüyorsunuz belki, ama kalp ve damar hastalıkları olanlara, kötü kolesterolü (LDL) yüksek seyredenlere yumurtayı temkinli tüketmeleri, etten, sakatattan kaçınmaları, peynir yiyeceklerse “light” peyniri tercih etmeleri öneriliyor. Üstelik bu tavsiyelerin hiçbir bilimsel dayanağı olmadığını gösteren onlarca yayına rağmen!

Hatta birçok uzmana bakılacak olursa, sağlıklı olan kişiler bile sağlıklarını korumak istiyorlarsa bu yiyeceklerden kaçınmalı. Son derece tehlikeli bir öneri!

Bilimsel bulguların ışığında

Kolesterol olmadan sağlık olmaz, bağışıklık sistemi çöker. Ciğer, tereyağı, yumurta gibi kolesterol zengini besinler bağışıklık sistemi için tam anlamıyla birer dopingdir.

Bu konuda şüpheniz mi var? İşte onlarca yıllık yanlışı ifşa eden bilimsel yayınlar…

2013 yılında yayımlanan bir çalışmanın başlığı: “Saturated fat is not the major issue” (“Esas sorun doymuş yağlar değil”). Makalede modern çağın beslenme modelini şekillendiren yanlışa şu cümlelerle dikkat çekiyor: “Kırk yıldan fazla bir süredir, doymuş yağların kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı, sağlık için zararlı oldukları görüşü hakim. Sağlık önerileri, diyet tavsiyeleri hep bu görüş üzerinde şekilleniyor. Ama bu süre içinde kalp ve damar hastalıkları azalmadı, aksine, dik bir ivmeyle arttı.” (1)

2015 yılında British Medical Journal’da yayımlanan bir araştırma (2) doymuş yağlarla kalp krizi arasında bir ilişki olduğunu kanıtlayan herhangi bir araştırma bulunmadığına dikkat çekiyor.

2016 yılında yayımlanan bir çalışma için tereyağı tüketimi ile kardiyovasküler hastalıklar, Tip 2 diyabet ve tüm nedenlere bağlı ölümler arasındaki ilişki araştırıldı. Tereyağı aklanmakla kalmadı, bu değerli besinin kalp sağlığını korumada, diyabet riskini azaltma ve yaşam süresini uzatmada faydaları olduğu sonucuna varıldı. (3)

2020 yılına ait başka bir çalışmanın bulguları da esas suçlunun şeker olduğunu gösteriyor. (4) Yıllardan beri anlattığımız, üzerine kitap yazdığımız bilgi: Kalp ve damar hastalıklarının en önemli sebebi, diyabettir. Kolesterol yüksekliği değildir.

Sözün özü; kolesterol seneler boyunca kalp krizlerinin sorumlusu olarak gösterildi, sağlıklı olmak isteyen herkese kolesterol zengini besinleri kısıtlaması söylendi. Gördüğünüz gibi bilimsel hiçbir dayanağı olmayan bu görüşü çürüten pek çok çalışma var.

Beslenme önerilerinin mutlaka güncellemesi gerekiyor!

Koronavirüs tehdidinde ön önemli risk faktörlerinin başında kilolu olmak, insülin direnci ve Tip 2 diyabet geliyor. Peki kan şekerini esas dengeleyenin sağlıklı yağlar olduğunu biliyor musunuz? Yani siz tereyağı yiyerek, peynirin, yoğurdun en yağlısını tüketerek hem fazla kilolardan ve Tip 2 diyabet hastası olmaktan korunacak hem de koronavirüse yakalanma, yakalandığınızda hastalığın ağır seyretme riskini azaltmış olacaksınız.

Kötü kolesterol olarak tıp literatürüne geçmiş olan LDL’nin aslında kolesterol olmadığını not düşelim. Kendisi bir proteindir ve görevi bir tamir harcı olan kolesterolü dokulara taşımaktır. LDL, sağlıklı yaşam için gereklidir. Normalde faydalı olan bu protein ne zaman zararlı bir hâl alır biliyor musunuz? Şeker molekülü gidip de LDL’ye yapıştığında, yani glikozillendiğinde. Sağlık için elzem olan LDL, şekerle buluştuğunda ortaya yapışkan, damarları tıkayan bir madde çıkıyor.

NELER ÖĞRENDİK?

Tereyağı, yumurta, sakatat gibi kolesterol zengini besinler kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini artırmaz. Böyle bir ilişki olmadığı pek çok bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır.

Kalp ve damar hastalıklarının esas sorumlusu insülin metabolizmasını bozan karbonhidrat zengini beslenme modelimizdir.

Aralarında tereyağının da bulunduğu sağlıklı yağlar kan şekerindeki dalgalanmaları önleyerek kalp sağlığını korur.

Kolesterol bağışıklık sisteminin etkin bir şekilde çalışması için elzem bir maddedir. Kırmızı et, ciğer gibi kolesterol, D vitamini, çinko ve B12 zengini besinlerden uzak durmak hastalıklara, viral enfeksiyonlara yakalanma riskini artırır.

Hatadan vazgeçilmeli, tehlikeli yan etkileri olan kolesterol düşürücü ilaçlar vermek yerine, hastaların kan şekerini düşürmek için beslenmeleri düzenlenmelidir.

(1) “Saturated fat is not the major issue” Aseem Malhotra, British Medical Journal, BMJ 2013; 347:f6340
(2) “Intake of saturated and trans unsaturated fatty acids and risk of all cause mortality, cardiovascular disease, and type 2 diabetes: systematic review and meta-analysis of observational studies” BMJ British Medical Journal August 2015; 351 doi: http:dx.doi.org/10.1136/bmij.h3978
(3) Is Butter Back? A Systematic Review and Meta-Analysis of Butter Consumption and Risk of Cardiovascular Disease, Diabetes, and Total Mortality” June 29, 2016, https://doi.org/10.1371/journal.pone.0158118
(4) “Dietary Recommendations for Familial Hypercholesterolaemia: an Evidence-Free Zone” D. M. Diamond, Michel de Lorgeril, BMJ Evidence-Based Medicine, 2020; bmjebm-2020-111412 DOI: 10.1136/bmjebm-2020-111412

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *