Özgün İrade’nin yeni sayısı çıktı

Özgün İrade’nin yeni sayısı çıktı

Özgün İrade Dergisi’nin 2020 yılı ekim sayısı olan 198. sayısında, dosya konusu olarak Medine sözleşmesini değerlendirdi.

Derginin Editör’den sayfasında Medine Sözleşmesinin neden seçildiğine ilişkin bir açıklama da yer aldı. İşte o açıklama:

Selâmu’n-aleykûm…

Özgün İrade Dergisi olarak, 2020 yılı Ekim sayısında, değerli yazar kardeşlerimizin ve birbirinden önemli üç ilim ve düşünce insanının, konuya dair kendi eserlerinden seçtiğimiz sorulara vermiş oldukları cevaplar ile çeşitli konuları içeren önemli yazılara yer verdik.

İnsanların bir idareciye ve birtakım belli başlı kuralla bağlı olarak, bir arada yaşamaları sosyolojik bir gerçekliktir. Bu durum; tarih boyunca çeşitli durumlara evrilerek kendini hep var kılmıştır.

İlk Müslüman toplumun oluşumundan önce, insanlı tarihi içerisinde birçok devlet kuruldu; az da olsa, yönetim formu olarak birçok devlet şekli söz konusu olmuştu.

Hz. Peygamber(s) ve dolayısıyla Araplar açısından, yönetim işi, bir devlet formu içerisinde olmayıp, bilakis, ‘nitelikli,vasıflı’ insan açısından, aynı bölgede, şehirde vs. yaşayan kabilelerin, aşiretlerin üstlendikleri görevlerin yerine getirildiği,türüne özgü yönetim şekli söz konusu idi .

Bunun yanında, daha sonra Müslümanların görüp gözlemleyeceği ve bir açıdan da etkilenecekleri, işleyiş açısından yapılarını bizzat kendilerine adapte edecekleri Bizans ve Sasani devlet şekli, Müslümanlar için, uzunca asırlar “İslam devleti” formu içerisinde sürüp girmişti.

Müslümanları, bu bilinen, reel olarak sürdürülen ve aynı zamanda galat, yani ‘yanlış’ örnek olarak bize kadar gelen Bizans ve Sasani örneğine ihtiyaç hissettirmeyecek olduğunu düşündüğümüz ve bizzat Hz. Peygamber(s) tarafından Medine’de; Müslümanlarla birlikte orada yaşayan müşrik Araplar ve Yahudilerle hep birlikte, bir arada yaşamalarını murat eden Medine Sözleşmesi(Vesika vb.) Emevilerle birlikte, İbni İshak gibi bir iki ilk dönem siyercinin, Hz. Muhammed(s) döneminden kaldığı kaydıyla kendi eserlerinden bulunan, yazılı olan bu sözleşme, modern dönemde çağdaş âlim Muhammed Hamidullah tarafından, özellikle de modern paradigmanın birer ürünü olan ulus devlet anlayışına karşı, Sünnet baz alınarak, metnin yazılı, kayıtlı bulunduğu kaynaklardan hareketle bir öneri olarak ileri sürülmüştü.

Bizde, bu sayımızda Medine Sözleşmesini konu edindik.

Dosya yazılarımızı şu şekilde sıralayabiliriz: Abdülaziz Tantik’in ” Toplumsal Sözleşmenin Ön Koşulu Olarak Teklif… “; Adil Akkoyunlu’nun Medine Şehir Devleti Kurulurken İlk Yapılan İşler”; Ahmet Günhan’n “Medine Vesikası Üzerine”; Aziz Darıcı’nın “Birlikte Yaşama İdeali Hayal mi?”; Mesut Aydın’ın ” Medine Sözleşmesi ve Öteki İle Bir Arada Yaşama Becerisi”; Necip Cengil’in ” Bir Arada Yaşamak ve Kurallar “; Nurettin Kalgı’nın, ikinci bölümü daha sonra yayınlanacak olan “Medine Sözleşmesi Bağlamında Kürt Sorununa Bakış -1″; Ümit Aktaş’ın ” Medine Sözleşmesini Yeniden Okumak” ile Yusuf Yavuzyılmaz’ın ” Cumhuriyet Modernleşmesi ve Medine Vesikasının Siyasi Değeri” başlıklı yazıları ve konuya dair yazıları bulunmaktadır.

Derginin bu sayısının dosya konusu olan Medine Sözleşmesi ile ilgili olarak; İslam tarihi uzmanı Prof. İhsan Süreyya Sırma, ilim adamı araştırmacı yazar Hikmet Zeyveli ve ilahiyatçı yazar Ali Bulaç’ın soruşturmaya verdikleri cevapları içeren görüşleri, bu sayıda, dosya konusu içerisinde bulunuyor.

***

Her sayıda olduğu üzere, bu sayıda da “Medine Sözleşmesi” başlıklı dosya konusu dışında, çeşitli konuları içeren ‘dosya dışı yazılarda bulunmaktadır.

Dosya dışı yazılara gelince:

Güncel kategorisinde, Sait Alioğlu’nun “Güncel Selefilik Tartışmalarına Bir Değini” Doç. Dr. Engin Aslanargun’un “Koronavirüs Krizi ve Su Yüzüne Çıkan Eğitimsel Gerçekler” başlıklı yazıları;

İslam kategorisinde eğitimci yazar Mustafa Gül’ün ” Ahirette Şefaat Var mı?” başlıklı yazısı

Düşünce kategorisinde, Hasan Postacı’nın ” Demir Barut Mikrop ve Mikroçip -1″; Muhittin Bağcı’nın Tarihin Bahtsız Kitlesi ‘Anomi’ler”; Yusuf Tosun’un ” Yeniden ‘İslamî Tefekkür’e Dönmek Mümkün mü?” başlıklı yazıları;

Dünya kategorisinde, Mehmet Alptekin hocanın ” Dünyadaşlarım, Devletleri İdare Eden Ekselanslar!…” başlıklı yazısı;

Hayat kategorisinde, Celal Tahir’in, ilk bölümü 2020 Eylül sayısında yayınlanan yazısınjın ikinci bölümü olan “Şifahaneden Hastaneye-2″; Muhammed Yetiş’in ” Sokak Lambası” ; Necip Cengil’in lise döneminde öğretmenliğini yapmış bulunan ve bir süre önce bu çağın vebası sayılabilecek olan kovit-19’dan vefat eden Mehmet Doruk hoca ile ilgi şehadetine ayna tuttuğu “Mehmet DORUK Hocanın Ardından” başlıklı yazısı yer almakdır.

Dergimizin 2020 Kasım sayısında buluşmak üzere Allah’a emanet olunuz..

image.png

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *