Bilimsel bir eser

Video konferans yöntemiyle ABD’nin Wayne State University üniversiteden bu toplantıya katılan Said Han, bu kitabın ABD’nin önde gelen 3 düşünce kuruluşunun rolleri hakkında önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

Londra’daki İslami İnsan Hakları Massoud Shajareh de bu toplantıya video konferans yöntemiyle katılarak, bu kitap hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Söz konusu kitabın ABD’nin iç ve dış politikasında ve İslami direniş karşıtı planlarda İslamofobinin nasıl kullanıldığını anlattığını belirten Shajareh, Amerika’daki düşünce kuruluşlarının her geçen gün İslam ülkeleri hakkında daha çok araştırmalar yaptıklarını açıkladı.

“Amerikan düşünce kuruluşlarında siyasi İslamafobi” kitabının yazarı Hakimeh Saghaye-Biriya da bu toplantıda konuşan diğer kişiydi.

Batı’nın İslam’a yaklaşımı

Saghaye-Biriya, “Umarım bu kitap ABD’nin İslam hakkında nasıl planlar yaptığı ve ne gibi teoriler ortaya koyduğu konusunda etkili olur. İslamofobi konusu, yeni değildir. Biz sömürgecilik döneminden şu ana kadar Batı ile iki tarz ilişkiye tanık olduk. Birincisi İslam ülkelerine karşı şiddet içeren fiziki eylemler, ikincisi de ideolojik ve kültürel şekilde şiddetin devam etmesidir” dedi.

Hakimeh Saghaye-Biriya şöyle devam etti: Müslümanlara karşı  şiddet eskiden beri devam ediyor. Önceden fiziki anlamda Müslüman toplum veye bir İslam ülkelesine karşı uygulanırken daha sonraları külürel biçimde de devam etti. Biz şu an kültürel şiddetin yeni bir modeli ile karşı karşıyayız. Amerika’daki düşünce kuruluşları çok sistematik bir şekilde İslam ülkeleriyle ne yapmaları gerektiğini düşünüyorlar.

Saghaye-Biriya, “Bu kitapta ABD’deki düşünce kuruluşları değerlendirdiğimizde en önemli konulardan birisi daha önceden ABD hükümetlerinde bir görevleri olan kişilerin çalışmasıydı. Kitabımda ‘Rand Corporation’, ‘Brookings Institiution’ ve ‘The Washington Institute for Near East Policy’ olmak üzere bu 3 düşünce kuruluşu üzerinde çalışmalar yaptık ve görev alanlarını değerlendirdik” ifadelerini kullandı.

ABD’deki düşünce kuruluşlarının yapısı

Hakimeh Saghaye-Biriya, sözlerinin devamınde şunları kaydetti: “Amerika’da 1900 düşünce kuruluşu aktif olarak çalışmaktadır. Bunların amacı siyaset dünyasıyla teori dünyası arasında bir ilişki kurmaktır. İslam İslam Devrimi’den sonra bu kuruluslar dış politika konusunda daha da aktifleştiler. Onların siyasi İslam ve ABD’nin İslam dünyasıyla ilişkilerinde planları vardır.

Dediğimiz gibi bu kuruluşlarda ve merkezlerde çalışanlar arasında ABD’nin politikasını pratikte etkileyebilecek kişiler yer almaktadır. Mesela ‘The Washington Institute for Near East Policy’ ABD’de her yeni başkanın göreve geldiği zaman ona bir rapor sunar. Bu raporlar üzerinde bazen aylarca çalışılır.

İslamofobi, ırkçılığın bir modeli

Saghaye-Biriya, “İslamofobi, Batı’daki ırkçılığın bir dalıdır. Batı’daki siyahi Müslümanların yüzde 23 ila 35’i İslamofobi ve ırkçılığa aynı zamanda maruz kalırlar. Irkçılığa karşı protestoların başladığı günümüzde İslam direniş ile ırkçılık karşıtı hareketler arasında bir köprü kurmak için iyi bir fırsatıtır. Bu süreçte İslami direniş ile ırkçılık karşıtı hareketler etkileşime girebilirler.

(Iqna.ir)