Rabbimizin karanlıklardan aydınlığa çıkaran sözleri olan Kur’an’a ve onun hayatımıza hayat olacak şekilde yaşanmasının en kamil örneği olan Allah Resulü’nün rehberliğine dönmekten başka seçenek yok insanlığın önünde…
Ramazan, Kur’an ve Yaşadığımız Dünya
Latif Değer / Talas Ekspress
Kıymetli dostlar,
Ramazan öyle önemli bir aydır ki Rabbimiz, yeryüzünü ve insanlığı aydınlatan bir güneş, bir kandil olan Kur’an’ı bu ayda indirmiştir.
İnsanlık bu büyük ikramı fark ederek o yüce Kitab’ın ayetlerine uyması halinde karanlıklardan aydınlığa çıkmış, kişisel ve toplumsal hayat her türlü günah ve çirkinliklerden arınmış, toplumsal adaletsizlikler, kargaşa, keşmekeş ve zulümler son bulmuş ve insan hem kendisinin hem de yaşadığı beldelerin kıymetini en yüksek düzeylere çıkarmıştır.
Öyle ki, yine Kur’an’ın deyişiyle insan, yaratılışındaki günah ve kötülüğe eğilimlerini azaltarak yaratılmışların en şereflisi olmaya aday bir mertebeye yükselirken, böyle insanların yaşadıkları coğrafyalar da yaşayanların her türlü kötülükten emin olduğu beldeler haline gelmiştir.
Bunu, en somut haliyle Resul aleyhisselamın insanlığa bir numunesini sunduğu 23 yıl gibi o kısa dönemden çok somut örnekleriyle hepimiz biliyoruz.
O tarih diliminde, cahiliye devri Arap coğrafyasında, bitmek bilmeyen ihtilaflar ve kabile savaşları, her türlü ahlaksızlıklar, insanı putlara secde ettirerek aşağılayan şirke dayalı inançlar, zina, kumar, ticari işlemlerdeki hileler, güçsüz insanlara ve kadınlara karşı kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeye kadar varan zulümler şeklinde toplumsal bir çöküş yaşanırken, Kur’an’ın nuru ile aydınlanan hayat, Resulullah’ın örnek ve önderliğinde herkesin adil ve eşit bir saygınlığa kavuştuğu bir Saadet Asrı’na dönüşmüştür.
Peki bütün bunlar olmuştur da bir daha gerçekleşmesi mümkün olmayacak bir hayal asrı olarak mı kalacaktır Asr-ı Saadet?
Elbette hayır!
İnsanımızın yüzünü Rabbimizin aydınlık yoluna çevirdiği her tarihsel zamanda, uzun veya kısa yine benzer bir dönem yeniden inşa edilmiştir, edilmesi de kaçınılmazdır.
İnsanlığa adaletiyle nam salmış Hz. Ömer gibi; yaklaşık 2,5 yıl kadarlık çok kısa süreli iktidarında inşa ettiği tevhit ve adalet süreciyle tarihe geçen İkinci Ömer gibi mümtaz şahsiyetler bunun en bilinen örnekleridir.
Yaşadığımız dünya da bugün, Resul aleyhisselamın Risalet’inden önceki o cahiliye döneminden çok da farklı durumda değil.
Yine her türlü ahlaksızlığın ve adaletsizliğin üstelik bin türlü süslü söylemlerle Batı’nın ve Doğu’nun küresel güçleri ve onların taşeronu durumundaki yerel zorbalar tarafından tüm dünya insanlarının üzerine boca edildiği bir zamanda yaşamaktayız.
Ve yeniden Rabbimizin karanlıklardan aydınlığa çıkaran sözleri olan Kur’an’a ve onun hayatımıza hayat olacak şekilde yaşanmasının en kamil örneği olan Allah Resulü’nün rehberliğine dönmekten başka seçenek yok insanlığın önünde.
Tabi önce kendimizden başlayarak…
Selam ve dua ile…
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *