Koronavirüs salgınından etkilenenler kişisel verilerini koruma sorunu da yaşıyor. Özellikle sosyal medya üzerinden virüse yakalananların isimlerini açıklarken dikkat etmek gerekiyor. Şirketlerin de çalışanlarının sağlık bilgisini açıklarken kurallara uyması gerekiyor.

Milliyet’ten Hanife Baş’ın haberinde, Bilişim hukuku avukatı Gökhan Ahi, şirketlerin çalışanların sağlık bilgilerini paylaşırken çok dikkat etmesi gerektiğini belirterek, “Sağlık verileri hassas ve özel nitelikteki verilerdir. Çalışanların sağlık verilerinin açıklanması kanunla sınırlı sayılan kişi ve kurumlar tarafından yapılabilir. Bulaşıcı hastalıklar konusunda bazı istisnai durumlar var. Eğer bir işyerinde bulaşıcı hastalık ortaya çıkmışsa, diğer çalışanlara bilgilendirme yapılırken bireylerin isimlerinin verilmesinin gerekmeyeceği gibi gereğinden fazla bilgi de verilmemelidir” dedi.

‘Kimlik belirtilmemeli’

Şu anda bazı şirketler ve kurumlarda bulaşıcı hastalığa yakalanan kişinin doğrudan ismi ve soyisminin açıklandığına dikkat çeken Ahi, “Bu büyük bir hatadır. Hatta bu hatayı çoğu zaman kamu kurumlarının yaptığı da görülüyor. Yapılması gereken, birim, ünite, şube veya kat gibi bilgilerle, bir çalışanın bulaşıcı hastalığa yakalandığını diğer çalışanlara isim vermeden bildirmektir. Eğer çok küçük bir birim ise, doğal olarak en yakınında çalışan kişilere doğrudan isim bazında bilgi verilebilir ama bu bilgi de çok sınırlı olmalıdır. Ancak ne olursa olsun kişi bilgisi sosyal medyada, şirket içi yazışmalarda ve kurumsal açıklamalarda kullanılamaz” uyarısında bulundu.

Gökhan Ahi, kanuna göre aileden birinin aynı konutta yaşamaları kaydıyla sağlık bilgisinin açıklanması konusunda istisna tanındığını dile getirerek, “Ama bu istisna sosyal medyada duyurmayı kapsamaz. Çalışma arkadaşlarına gelince kanun bu konuda herhangi bir istisna tanımamış, hiç kimse bir diğerinin sağlık bilgilerini, acil durumda sağlık mensupları hariç olmak üzere bir başka kimseye açıklayamaz, işleyemez, ifşa edemez” bilgisini verdi.

‘Kurallara uyulmuyor’

Sosyal medyada başkaları hakkında sağlık bilgilerinin açıklanıp ifşa edildiğine sıkça şahit olduklarını da vurgulayan Ahi, “Eğer bunu kurum ve şirket yaparsa, Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından ciddi idari para cezaları kesilebiliyor. Ayrıca bu Türk Ceza Kanunu 136. maddesine göre suçtur ve hapis cezası 2 yıldan başlamaktadır. Eğer bir kamu görevlisi veya şirket çalışanı kişisel verileri ifşa ederse, hapis cezası 3 yıldan başlamaktadır” dedi.

Cezalar kesilecek

Siberasist Genel Müdürü Serap Günal ise, kişilerin kendi rızaları olmadan koronavirüse yakalandıklarını kimsenin açıklayamayacağını vurgulayarak, “Kişi kendisi açıklamadığı sürece hiçbir kurum, kuruluş veya şahıs bu bilgileri kimseyle paylaşamaz. Hukuka aykırı veri paylaşımı durumunda 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda öngörülen idari para cezaları uygulanabilir” dedi. Günal, Kovid 19 nedeniyle henüz kesilen bir ceza bulunmadığını, ancak veri ihlallerinin yeni yeni gerçekleştiği düşünülürse önümüzdeki günlerde cezaların kesileceğini düşündüklerini kaydetti.

Sosyal medyada paylaşmak suç

Doğruluğu teyit edilmemiş, yetkili mercilere ait olduğu ispatlanmamış, uzman görüşü olmayan bilgiyi yaymamak gerektiğini vurgulayan Günal, “Ayrıca salgın hastalığa sahip kişi bilgilerini, açık adresleri, çalıştıkları yerler ve daha farklı kişisel verileri yaymamaya özen ve dikkat göstermeliyiz. Kişilere ait verilerde yaş ve cinsiyet gibi genel bilgiler dışında özel bilgilerin verilmemesi en doğrusu. Bu hem paniği önler hem de kişi ve çevresinin hedef haline gelmesine engel olur” dedi. Serap Günal, sosyal medyada sıkça vakit geçiren bireylerin karantina sürecinde hiçbir kişiye ait veriyi platformlar üzerinden yaymaması ve suç teşkil edecek paylaşımlardan uzak durması gerektiğini vurguladı.