Washington Post gazetesinde kısa süre önce çıkan bir yorumda, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya ağır eleştiriler vardı: “2. Dünya Savaşı’ndan beri, ondan daha verimsiz bir dışişleri bakanı bulmak mümkün değil… Salgın sırasındaki performansı, onu tarihin en kötü dışişleri bakanlarından biri yapacak…”

Yeni koronavirüs (Covid-19) kaynaklı salgının patlak vermesinden sonra Pompeo’nun girişimlerine bakıldığında, “tarihin en kötülerinden biri” olarak anılması makul görünüyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarihine bakıldığında, devletin kurucularından Thomas Jefferson, Çin’le diplomatik ilişkinin tesis edilmesine büyük katkıda bulunan Henry Kissinger gibi isimler her zaman insanların hafızasındaydı. Ancak Pompeo iki yıl önce CIA başkanlığından dışişleri bakanlığına atandıktan sonra, önceki kuşakların biriktirdiği itibarı mahvetti.

“Yalan, kandırma ve çalma” ilkelerini izleyen ve bununla gurur duyan Pompeo’nun liderliğinde, ABD diplomasisi günden güne normal yörüngesinden uzaklaşıyor. Çin ve Rusya gibi ülkelerle ilişkileri sürekli kötüleşirken, batılı müttefikleriyle arası açılıyor, ABD tek taraflılık yolunda ilerliyor. Çok sayıda analist, Pompeo’nun bir yandan Başkan Trump’ı yakından takip etmek, bir yandan Çin’i karalayıp suçlamakla “başkanlık tahtına çıkma” hevesini gerçekleştirmek için kaynak biriktirmeyi amaçladığını savunuyor.

Salgının meydana gelmesinden beri Pompeo Çin’i karalamaya çalışıyor, hadiseyi birçok kez “Wuhan virüsü” olarak adlandırdı, Çin’de iktidar partisini ve siyasi rejimi “çağın tehdidi” olarak nitelendirdi, “Wuhan virüsü” ifadesinin G7 Dışişleri Bakanları toplantısının açıklamasına dahil edilmesine bile teşebbüs etti… Pompeo’nun girişimleri insanlara şunu gösteriyor: Salgın onun gözünde, insanların acılarının paylaşılması gereken hazin bir olay değil; aksine kendi siyasi çıkarını sürdürme aletidir. Pompeo, salgın gerekçesiyle Çin’i hedef alan, soğuk savaş ve ideolojik ön yargı özellikleri taşıyan saldırı ve karalama girişimlerinde bulundu. Pompeo’nun girişimleri uluslararası toplumu şok etmenin yanı sıra, ABD kamuoyunun da haklı eleştirilerine yol açtı.

Şimdiye kadar dünya genelindeki Covid-19 vakalarının sayısı 1 milyon 130 bini geçti, salgının merkezi olan ABD’deki vakaların sayısı 330 bini aştı. Buna rağmen Pompeo kendini tutamadı, dahası kendi siyasi çıkarını elde etmek için Çin’i yalanlarla karalamaya devam ediyor. Sıradan Amerikan vatandaşlarının sağlığını ciddiye almıyor ve küresel salgınla mücadele iş birliğini engelliyor.

“Tarihin en kötü dışişleri bakanlarından biri” olarak yorumlanan Pompeo’nun artık kendini frenleme zamanı geldi! İnsanlar, Pompeo’nun “canla başla kendini adadığı davanın” ABD’ye sadece rezalet ve uğursuzluk getirdiğinin farkında.

(CRI Turk)