Bilim Kurulu üyeleri anlattı: ‘Bana bir şey olmaz’ demeyin!

Bilim Kurulu üyeleri anlattı: ‘Bana bir şey olmaz’ demeyin!

Milliyet yazarı Abdullah Karakuş, koronavirüs nedeniyle Türkiye’nin en önemli yönetici kurulu haline gelen Bilim Kurulu üyeleri ile gerçekleştirdiği sohbeti gazetedeki köşesine taşıdı.

Bilim Kurulu üyeleri Firdevs Aktaş ve Hasan Tezer ile vatandaşın uyarılara ne ölçüde uyduğundan hangi yanlışların yapıldığına kadar bir çok konuyu konuştuklarını belirten Karakuş, konuşmada öne çıkan düşünceleri şöyle sıraladı:

– Virüs ciddiye alınsın, ‘bana bir şey olmaz’ yanlışından vazgeçilsin,
– Gençlerin virüsü yayma potansiyeli yüksek, gençler daha dikkatli olsun.

Abdullah Karakuş’un, Bilim kurulunun iki üyesi ile gerçekleştirdiği işte o söyleşi:

AVRUPA’YA GÖRE 1.5 AY ÖNDEN GİDİYORUZ

Bilim Kurulu olarak neler yapıyorsunuz? Virüsle mücadelede şu an ne aşamadayız?

Prof. Dr. Hasan Tezer: Ocak ayı başında Çin’de başlayan bir salgın var. Yeni bir virüs bu. Ocak ayının ortasında Türkiye’de bilim kurulu oluşturuldu. Bizim kırım kongo ve eboladan tecrübelerimiz var. Griple yıllardır süren mücadelemiz var. Bilimsel çalışmalarımız var. Hocalarımızla hızlıca bir grup oluşturuldu. Bu tür durumlarda olası vaka tanımınızı, kesin vaka tanımınızı yapacaksınız. Rehberler oluşturuldu. Yavaş yavaş tedavi algoritmaları oluşturuldu. Dünyadaki makaleler inceleniyor. Çin nasıl mücadele etmiş, hangi yollarla yapmış, karantinasını nasıl uygulamış? Hangi tedaviler uygulanmış? Mikroorganizmanın genetim analizini verdi Çin. Kaç gün yüzeylerde yaşıyor, kuluçka süresi ne? Bilim Kurulu olarak bunları değerlendiriyoruz. Olası vaka sayısı. Son olası vaka tanımı; 14 gün içerisinde yurtdışından gelmiş olmak, ateş, öksürük, kas ağrısı gibi bulgulara sahip olmak ve ya son 14 gün içerisinde yurtdışından gelen bir hastayla temas etmiş olmak. Rehberde yer alanlar bu.

İlaç ve aşıda ne aşamadayız?

Prof. Dr. Hasan Tezer: Bunun şuanda herhangi bir aşısı yok. Etkili yüzde 100 gösterilmiş bir tedavisi yok. Sadece benzer şekilde AIDS, grip ve sıtmada kullanılan ilaçları kullanıyoruz. Çin’deki verilerden yararlanılıyor. Tam bir tedavi, ilaç olmadığı için korunma çok önemli. İki hafta öncesine kadar bizde vaka yoktu. Avrupa’nın bir çok yerinde ocak ayının sonundan itibaren vakalar görülmeye başlandı. Ne kadar önde olduğumuzu görüyorsunuz. Büyük oranda hepsinden daha öndeyiz. İtalya’da ilk vakalar şubat ayının başlarında görüldü. Avrupa’ya göre 1.5 ay önde gittik. Avrupa hâlâ bizim önlemlerimizi alamadı.

SAKIN HAFİFE ALMAYIN

Gördüğünüz yanlışlar neler?

2-3 hafta bizim için çok önemli. 70 yaşın üstünde ölüm riski artıyor. Gençler daha hafif geçirebilir bağışıklık sistemlerinin kuvvetli olması nedeniyle. Özellikle gençlerimiz dikkat etmeli. Gençlerin, ‘ben hastalanmam, grip gibi atlatırım’ gibi bir algısı var. Gençler en fazla sosyal teması oldukları için gezen ve hareket eden oldukları için virüsü etrafına en fazla yayma potansiyeli olan grup. Çocuklar da öyle. Bunun özellikle önemle üzerinde duruyoruz. Size bir şey olmayabilir ancak çevrenizde anneniz, babanız, yaşlılarınız var. Kanser hastası ve kronik hastalar var. Onlara virüsü taşıyıp hasta edebilirsiniz. O yüzden sizler de kurallara uyun. Gençler daha dikkatli olmalı. Çocuklar açısından okulları tatil edildi. Amaç teması azaltmaktı yine. Yaşlılarda hastalık yapıcı reseptörler daha yoğun bulunuyor. O yüzden daha dikkatli olmaları gerekir diyoruz… Ama insanlarımızın tamamen bu olguyu kanıksamış olduklarını düşünmüyorum ben. Hâlâ hafife alıyorlar. Hâlâ ‘bende hastalık olmaz. Bize gelmez’ yaklaşımı var. Ama herkes hasta olabilir. Çünkü gripten farklı bu. Ben size enfekte edebilirim. Bu 3 kişiyi daha etkiliyor. O 3 kişi de başkalarına bulaştıracak ve böylece artıp gidecek. Biz bunu kesmeye çalışıyoruz. Bizim isteğimiz. Bana bir şey olmaz mantığını bırakalım.

PANİĞE GEREK YOK

Nelere dikkat etmeleri lazım?

Prof. Dr. Hasan Tezer: Bütün belirtileri taşımayanlar, çok ciddi şikayeti olmazsa acil servislere, polikliniklere gelmesin. Çünkü en fazla bulaşların hastaneden olabileceğini biliyoruz. Gereksiz yere virüs ile ilgili telefon hattı meşgul edilmesin. Ve bulaşmamasına yönelik tedbirlere dikkat edilirse bu süreyi rahat bir şekilde atlatırız. Bu iş bizim elimizde. Paniğe, korkuya gerek yok. Biz günlük takibi yapıyoruz. Bundan sonraki görev vatandaşta. Gerekeni görüp yapacaktır diye düşünüyoruz. Rehberi nasıl güncelleriz, nasıl korumayı artırırız diye konuşuyoruz biz. Her gün toplanıyoruz ve gece geç saatlere kadar çalışıyoruz. Evde de çalışıyoruz.

NASIL KORUNULACAĞINI HERKES BİLİYOR

Toplumda gördüğünüz yanlışlar neler? Hangi konularda uyarılarınız olacak?

Prof. Dr. Firdevs Aktaş: Ülkemizde hastalık görüldükten sonra toplumda korku ortaya çıktı. Bu korku da daha fazla bilgiyi alma özelliğini artırabilir insanların. Kriz anında insanlar daha iyi alırlar bilgileri. Herkes koronavirüsten nasıl korunacağını artık biliyor. Ama bunu eyleme dönüştürmek önemli. Bilirsiniz yapmazsınız. Ben bu konuda bilgilerin eyleme dönüşmesini bekliyorum. Çünkü nasıl korunması gerektiğini ayrıntılı olarak anlattık. Ne zaman maske kullanmaları gerektiğini vs. Şimdi bu uygulamanın başarıya ulaşıp ulaşmadığını göreceğiz.

İnsanlar kurallara uyuyor mu?

Prof. Dr. Firdevs Aktaş: Marketlere gidiş biraz korku ve panik nedeniyle. Stok olayı var. Aslında olay artık hasta olmaktan çok hastalık olur da OHAL olursa ben ne yapacağım korkusu. Farklı bir alana evrildi bu konu. Ben toplumun takibinden onu izliyorum. Ama ben güveniyorum. Hastalığı önemsediklerini düşünüyorum. Uygulamaları da başarılı olursa çok iyi olur. Çok detaylı konularla ilgili bize sürekli sorular geliyor. Onların da bu konuya hassasiyet gösterdiklerini biliyorum. Bir takım önlemlerin hastalığı durdurduğunu gördük. Gecikti hastalık. Bunun işe yaradığını biliyoruz. Bundan sonraki olay şöyle olacak. Bu tedbirlerin ne kadar başarılı olduğunu göreceğiz. Önümüzdeki günler bunu gösterecek. Dünyada değişik örnekler var. Biz de bu örnekleri takip ediyoruz. Bunu yapanlar ne oldu yapamayanlar ne oldu. Bunları uzun uzun irdeledik bilim kurulu olarak. Çin sıkı önlem aldı. Ve başarılı oldu. Diğer şehirlere hiç geçmedi. İtalya’da çok önlem alınmadı ve hızla ilerledi. İran’da çok tedbir alınmadı. İngiltere ‘ben oluruna bırakacağım, hastalık yayılsın’ dedi. Bu da bir yöntem. Belirli bir doyuma ulaşınca, hasta artınca hasta sayısı azalır ve düşer. İngiltere Başbakanı şöyle bir mesaj verdi. Halkına güvendiğini, kendi kontrollerini kendilerine bıraktığını, gerekli eğitimlerin verildiğini, bundan sonra hasta olup olmamayı kendilerinin belirleyeceğini söyledi. Anlamlı bir mesaj verdi. Demek ki her ülkenin kendi insanını tanıyarak ona göre davrandığını düşünüyorum. Biz de bilgi vermek ve önlem almayı birlikte yürüttük. Başarılı olursa bu ikisinin yapılmasını bundan sonra öngörebiliriz.

SAĞLIKÇIYA MOTİVASYON

Sağlık çalışanları da zorlu görev yapıyorlar…

Prof. Dr. Firdevs Aktaş: Sağlık çalışanlarını motive etmemiz lazım. Zor bir görev yükleniyorlar. Onları korumamız lazım. Bazı önlemler de sağlık çalışanlarının elini rahatlatmak için alındı. Ertelenebilir ameliyatlar kısıtlandı. Bunlar sağlık çalışanlarının kendini bu hastalara kanalize etmesi içindi. Bir de işleri azalan bölümlerdeki sağlık çalışanlarını buralara transfer etmek içindi. Sağlık çalışanlarının azalmaması için çaba gösterildi. Sağlık çalışanlarının değerli olduğu bir dönemdeyiz.

Vatandaşa tavsiyeleriniz neler?

Prof. Dr. Firdevs Aktaş: Hastalıktan korunmak için gerekli önlemlere dikkat etsinler. Hastalar evde kalsın, kalabalık ortamlara girmesinler. Zorunlu olarak gitmesi gerekenler öksürükleri varsa, maske kullansın. Gereksiz yere telefon hattını meşgul etmesinler. Ateş hissi olmadan kendinizi ölçmeyin. Ateş önemli bir histir. Paniğe gerek yok. Bazıları ateş hissetmiyor onlarda baş ağrısı oluyor, benim gördüğüm. Aşırı üşüme oluyor. ‘Kendini takip et ve kendini izole et’ diyoruz. Bazı şeylere vatandaşlarımız kendileri karar vermesi gerekir. Kimse yurtdışından geldiğini ya da yurtdışından gelen biriyle temasını saklamasın. Çünkü saklarsa başkalarına da bulaştırır.

Virüsü ne öldürür, ne öldürmez?

Prof. Dr. Firdevs Aktaş: Virüsle ilgili ‘kar öldürür, sıcak öldürür, sarımsak yiyin’ gibi bir çok şeyler konuşuluyor. ‘Ne etkili olur, ne olmaz?’ diye sorunca hocalar şu mesajları verdi?

– Sıcak bir şeyler içmek virüsü öldürmez
– Virüsü kar öldürmez
– Sıcak havada da olabilir
– Bir aşısı yok, çalışmalar var
– Sıcak banyonun bir etkisi olmaz
– Sivrisinek ısırığıyla bulaşmaz
– İlacı da yok. Ama bazı kullandığımız ilaçlar var
– Zatüree aşısı da korumaz
– Sarımsak bağışıklık sistemine faydalı ama koronavirüse faydası olmaz.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *