Batı’nın öldüğüne ilişkin haberler abartılı mı?

Batı’nın öldüğüne ilişkin haberler abartılı mı?

Münih Güvenlik Konferansı’nı değerlendiren Alman Süddeutsche Zeitung gazetesine göre, “Batı’nın öldüğüne ilişkin haberler abartılı. Şimdilik.”

Alman gazetelerindeki yorumlarda Pazar günü sona eren Münih Güvenlik Konferansı ve aşırı sağcı terör örgütü üyelerinin tutuklanması üzerine Almanya’da aşırı sağcı terör konusu ele alınıyor.

‘Batı’nın ne olduğu konusunda yorum Trump’a bırakılmamalı’

Deutsche Welle’nin aktardığına göre; Münih Güvenlik Konferansı’nı değerlendiren Süddeutsche Zeitung, ABD Başkanı Donald Trump ile Avrupa arasında “Batı”ya bakış konusundaki farklılıkları ele alıyor.

“Mümkün olan her durumda Avrupalılar, uluslararası bir topluluk fikrini reddeden ABD ile işbirliği yapmaya çalışmak zorunda kalacaklar. Daha ağır bir yük üstlenerek, NATO’nun varlığını sürdürmesine de katkıda bulunmaları gerekecek. Aynı zamanda ABD’ye sıklıkla karşı koymaları gerekecek, özellikle Batı’nın ne olduğu konusundaki yorumları Trump’a bırakmamalılar. Bunun dışında izlenecek her yol Avrupa’ya içten zarar verecek, dışarıya karşı da her türlü inandırıcılıktan yoksun bırakacak. Bu zor olsa da tek yol. Batı’nın öldüğüne ilişkin haberler abartılı. Şimdilik.”

‘Amerika’nın tek kararlılığı, gerçek rakibine odaklanmak: Çin’

Heidelberg’de yayımlanan Rhein-Neckar-Zeitung’daki yorumda da aynı konu işleniyor:

“ABD ile Avrupa arasında artan yabancılaşmanın derin, jeopolitiğe bağlı nedenleri var. Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ABD açısından Avrupa önemini yitirdi. Amerikan bakışına göre, Rusya ise gerçek bir tehdit olmaktan ziyade bir sıkıntı. ABD’nin petrol ithalatçılığından ihracatçılığına geçmesinden bu yana Ortadoğu’nun da önemi azaldı. Washington açısından tek kararlılık, kendi gücünü aşmaksızın gerçek rakibine odaklanmak: Çin. Avrupa, uzun vadede ABD’den bağımsızlaşmaktan kaçamayacak. Avrupa için Amerika elbette siyasi ve fikri olarak Rusya veya Çin’den daha yakın olacak, ama bağımsızlık uzun vadede kaçınılmaz olacak. Buna da ancak Avrupa Birliği’nin kendi içindeki bölünmeyi aşması halinde erişilebilecek. İşte bu şu sıralar Avrupa’nın gerçek sorunu.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesindeki yorumda ise Başbakan Angela Merkel’in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) içinde yaşanan yönetim krizinin Münih Güvenlik Konferansı kulislerinde de gündeme geldiğine dikkat çekiliyor.

Almanya Federal Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde dış politikaya bugün olduğu gibi angaje olmadı. Dünya düzeninin sarsıldığı bir dönemde istikrarlı güçler önem taşıyor. Ancak Almanya’nın istikrarlılığı konusundaki kuşkular da artıyor. Bugüne kadar Almanya Federal Cumhuriyeti’nin istikrarının garantisi sayılan CDU içinde yaşanan yönetim krizi, Güvenlik Konferansı’nın kulislerindeki tartışmaları etkileyen bir konu oldu. Hristiyan Demokratların yönünü bulamamaması Batı’nın zayıfladığı tezine yeni bir kanıt oluşturuyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *