​Irak’taki ABD varlığı Kürt-Şii ittifakına son verdi

​Irak’taki ABD varlığı Kürt-Şii ittifakına son verdi

Tarihi Kürt-Şii ittifakının öncüleri olarak nitelendirilen liderler, 2003’te Irak’ın işgali sonrasında sahada meydana gelen değişimler sonucu siyaset arenasını terk etti

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) şu anda resmi bir makama sahip olmayan Mesud Barzani istisna edilirse, tarihi Kürt-Şii ittifakının öncüleri olarak nitelendirilen liderler, 2003’te Irak’ın işgali sonrasında sahada meydana gelen değişimler sonucu siyaset arenasını terk etti. Bazıları hayatını kaybederken, bazıları da istemeyerek de olsa bu alanın dışında kaldı.

İki tarafın da iradesiyle anayasaya yazılan bu ittifakın öncülerinden Ayetullah Muhammed Bakır el-Hakim, kardeşi Abdulaziz Hakim, Celal Talabani, Ahmed el-Celebi ve Muhammed Bahr el-Ulum hayatlarını kaybetti.

Tarafların, ABD ve BM’nin Irak Özel Temsilcisi El Ahdar el-İbrahimi’nin eliyle bugün bile patlamaya hazır mayınlar döşediği anayasaya uymayı kabul etmesi, taraflar arasında sorunların çıkmasını engelleyemedi. Bu sorunların en başında da Kerkük ve ihtilaflı bölgelerle ilgili anayasaya konulan 140. Madde geliyor.

Abdülaziz el-Hakim (ö. 2009) ve Celal Talabani (ö. 2013) gibi ‘tarihi’ olarak nitelendirilen liderlerin olduğu dönemlerde, 2003’te rejimin yıkılmasından önce taraflar arasındaki sorunlar özellikle Saddam Hüseyin’e karşı ‘birlik olma’ motivasyonuyla çözülüyordu.

ABD kararı Sunni ve Kürtlere danışılmadan alındı

16 yıl sonra siyasi iklim tamamen değişmiş görünüyor. Şiilerin tek başına Parlamento eliyle ABD güçlerini ülkeden çıkarma kararı alması, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’nin açıklamalarına bakılırsa, bardağı taşıran son damla oldu. Barzani’nin kararı ‘kötü bir emsal’ olarak nitelendirmesi dikkat çekicidir. Zira bu nitelemenin arka planında ‘daha önceki emsallerin’ ittifakların ve anlaşmaların kapsamında olduğuna işaret ediliyor.

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin Askeri Sözcüsü Abdulkerim Halaf’ın ‘ABD güçlerinin çekilmesi kararı IKBY dahil tüm Irak topraklarında uygulanacaktır’ ifadesine IKBY Başkanı Neçirvani Barzani’den sert yanıt geldi.

Barzani, Al Monitor sitesine verdiği röportajda, “Görüşümüz, Meclis’in kararının doğru olmadığı yönünde. Yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması kararında Kürtler ve Sünnilere danışılmadı. Dahası bu kötü bir emsaldir. Karar, ülkenin iki önemli bileşeni Sünni ve Kürtlere danışılmadan sadece Şii siyasi partiler tarafından alındı. Bu, herhangi bir konsensüs sağlanmadan alınan çok kritik bir adımdır ve anayasanın ruhuna aykırıdır. Bu durum ne şimdi, ne de gelecekte Irak için iyi değildir” ifadelerini kullandı.

Barzani, açıklamasının devamında şunları söyledi;

“ABD kuvvetleri neden burada? 2014 yılında DEAŞ Bağdat eteklerindeyken Irak hükümetinin yaptığı davete ve BMGK ile yapılan istişareye istinaden buradalar. İkinci soru ise şu: Irak’taki mevcut durum, ABD ve koalisyon güçlerinin DEAŞ’I yenmeye yardım etme misyonlarına rağmen geri çekilmelerini meşru kılar mı? IKBY hükümeti olarak cevabın açıkça ‘hayır’ olduğundan endişe duyuyoruz. Tüm istihbarat bilgileri, DEAŞ’ın toparlama sürecine girerek, Irak’taki hedeflere her gün saldırılar düzenliyor.”

Halaf, daha önceki açıklamasında, “Yabancı güçlerin çıkarılması kararı, Irak’ın bir parçası olan IKBY de dahil olmak üzere bütün Irak topraklarını kapsayan egemen bir karardır. IKBY’nin bu konuda bir sorunu yok” demişti.

Güvenlik uzmanı ve stratejist Hişam el-Haşimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Irak, ABD için çıkarları doğrultusunda bölgedeki dengeleri yakından yönettiği bir ülke konumunda. Ortadoğu’daki müttefiklerini korumak ABD çıkarlarının başında geliyor ve bu nedenle ABD Tahran ve Beyrut arasındaki karayolu kesiyor” dedi.

Haşimi, “Irak, ABD yardımı alan Arap ülkeleri arasında ön saflarda yer alıyor. Bu kapsamda yüzde 89’u askeri olmak üzere 5,28 milyar dolar yardım aldı. ABD aynı zamanda Irak ordusunun silahlandırılmasının birincil kaynağıdır. Bu çerçevede Terörle Mücadele Kurumu, federal polis güçleri, istihbarat ve ulusal güvenlik servisleri için gözetleme ve casusluk tekniklerinden söz edilebilir” diye konuştu.

Araştırmacı Rad el-Haşimi, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “ABD güçlerinin çıkarılması yönündeki çağrılar bugün olan yeni bir durum değil. Bu çağrılar, güvenlik alanındaki değişimler ve ülkeyi yöneten siyasi elitlerin durumu doğrultusunda daha çok şiddetlendi. Irak topraklarında yaşanan son olaylardan sonra ve ABD-İran çekişmesinden de faydalanan siyasi çevreler ve parlamento Şiilerin çoğunluğuyla bu çağrıyı yeniden dillendirdi” ifadelerini kullandı.

Haşimi, Kürt bloğun ise söz konusu karara, DEAŞ tehlikesi nedeniyle karşı çıktığını belirtti.

(Şarku’l Avsat)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *