Türkiye’nin güçlü olmasının önemine işaret eden Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Belki önümüzdeki 10 yıl çok sıkıntılı, zor bir süreç. Dünya siyaseti, dünya jeopolitiği bütünüyle ters yüz oluyor ve yeniden yapılıyor. Dünyada çok önemli değişiklikler var. Bunlardan bir tanesi Asya’nın uzağında ama Çin artık bir Asya ülkesi olmanın ötesinde bir dünya ülkesi oluyor. Özellikle kuşak ve yol projesini tamamlamasıyla birlikte Asya ülkesi olan Çin, bir Avrupa ülkesi olma yönünde adım atıyor. Dolayısıyla bu dünya sistemindeki dengeleri köklü bir şekilde değiştirecek önemli değişimlerden bir tanesidir.

Bir diğer önemli gelişme Rusya’nın sıcak denizlere inmiş olmasıdır. Ayrıca Rusya, Ukrayna kriziyle birlikte Kırım’ın ilhakıyla birlikte Karadeniz’deki hakimiyetini artırmıştır. Bir diğeri, NATO’nun güç kaybı ve iç çelişkileri. Diğeri de Avrupa ile Amerika arasındaki çelişkiler ve bunların dünya siyasetine yansımalarıdır. Bir diğer alan ise yeni tür savaşların ortaya çıkmış olmasıdır. Dünyanın hemen her yerinde, vekil kıldıkları, silahlandırdıkları terör örgütleri üzerinden ülkeler maalesef dünya siyasetine yön vermeye çalışıyor. Bu anlamda ilk sefer bir şeyle karşılaşıyoruz, terör örgütleri üzerinden vekalet savaşlarının gelişmesiyle dünyada terör bir dış politika aracı haline gelmiştir. Bütün bunların sonucu olarak da Orta Doğu coğrafyası kanlı bir satranç tahtasına döndürüldü.”

Kurtulmuş, bir başka önemli hususun insani sorunların bölgeyi esir alması olduğunu aktararak, göç meselesinin de onlarca ülkenin en önemli gündem maddesi haline geldiğini söyledi. Kurtulmuş, göç konusunda çare bulmak için çabalayan, Türkiye’den başka hiçbir devletin olmadığını ifade etti. İslam dünyasının Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından sonra en sorunlu dönemini yaşadığını belirten Kurtulmuş, coğrafyanın iç savaşlarla, çatışmalarla, siyasal bölünmelerle karşı karşıya olduğunu kaydetti.

“Sykes-Picot Anlaşması” vurgusu

Numan Kurtulmuş, yeni bir emperyal proje olarak ikinci Sykes-Picot Anlaşması’nın fiilen uygulamaya konulduğunu belirtirken, anlaşmadaki haritaların laf olsun diye çizilmediğine vurgu yaptı.

“Sayın Macron’un ikide bir Türkiye aleyhine yapmış olduğu konuşmalarda, zihninin arkasındaki bu haritalar konuşturuyor. Halen adamların gözleri, zihinleri buradadır.” diyen Kurtulmuş, terör örgütlerinin çizilen harita bölgelerinde faaliyet yürüttüğüne dikkati çekti.

Kurtulmuş, “Bu haritayı unutursak FETÖ niye ortaya çıktı sorusunun da cevabını veremeyiz. Bu haritayı unutursak DEAŞ’ın 3-5 militanına takılıp DEAŞ’ın ya da PKK/PYD’nin nasıl ortaya çıktığını anlayamayız. Dolayısıyla bu haritaları iyi görmek, iyi bilmek durumundayız.” diye konuştu.

Türkiye üzerine oyunlar oynanmaya çalışıldığına değinen Kurtulmuş, “Bu oyunu bozmak için hem bu oyunu bilmek hem bu oyundan daha akıllı bir oyunu ortaya koymak mecburiyetimiz var.” dedi.

‘Libya çeteler eliyle darmadağın edildi’

Dünyanın en zengin topraklarından birine sahip olan Libya’nın bazı ülkeler tarafından desteklenen darbeci bir generalin komutasındaki çeteler vasıtasıyla paramparça edildiğini aktaran Kurtulmuş, Suriye’deki iç savaş örneğine de işaret ederek, “Şimdi bu gelişmelerle 100 yıl evvelki Osmanlı Devleti’nin çöküş zamanındaki senaryolar bölgede yeniden uygulanmaya başlandı. Ayrıca, küresel ölçekteki gelişmelerle birlikte bu bölge tabiri caizse tam bir kanlı satranç tahtasına döndü.” ifadelerini kullandı.