‘İslam kesinlikle şekli bir ibadetten ibaret değildir’

‘İslam kesinlikle şekli bir ibadetten ibaret değildir’

“İnsanların hayatını tanzim eden bir nizam olarak kabul edilmedikçe, toplum hayatında bir etkiye sahip olmayacaktır İslam. Hiçbir kaidesi gereği gibi yerine getirilmeyecektir.”

İSLAM ve BİZ MÜSLÜMANLAR

Mehmet Yavuz Çakal / Batman Sonsöz

Allah katında geçerli tek din İslam’dır. Kendilerine kitap verilenler, hakikat bilgisi kendilerine geldikten sonra yalnızca kıskançlıktan dolayı farklı görüşlere saptılar. Kim Allah’ın ayetlerini inkar ederse, iyi bilsin ki Allah hesabı en seri biçimde görendir.(Al-i imran/19) İnsanoğlunu dünya ve ahirette mutluluğa ulaştıracak yegane din, kişisel çıkarları, arzu ve ihtirasları terk edip Allah’ın hükmüne kayıtsız şartsız boyun eğerek yaşayacağı, Allah (c.c) bütün Resulleri aracılığı ile ikram ederek gönderdiği, resullerin uygulayarak insanlara sunduğu mükemmel hayat nizamı İslam’dır. İnsanlığın değişmez değerlerinin tümü olan İslam, son mesajla hem nitelik hem nicelik olarak kemale ulaşmıştır. “Bugün dininizi sizin için kemale erdirdim ve size olan nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı/ Allah’a teslimiyet yolunu benimsedim…”(Maide/3)

İslam; ilahi emre, teslimiyet, boyun eğme, itaattir, ilahi sisteme ve ilahi nizama bağlılığın ifadesidir. Tüm Resullerin yolu olan ve insanlığın değişmez değerlerinin öbür adı olan İslam. Tek dindir, Allah’a kulluğun, Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmaktan başka bir yolunun bulunmayışı demektir. İslam, Allah(C.C.) hakkını Allah’a teslim etmektir. İslam pratik hayatın her anında somutlaşan tam teslimiyettir. Artık bundan sonra İslami hakikatleri, ayetlerini eğip bükerek, tevil yoluyla onları anlamları dışına çıkarmaya imkan yoktur. İslam tevhit ile, ilahlık ve hakimiyeti bire indirgemektir. İbadet ve yönelişte birliği sağlamaktır. Bununla birlikte Muhammed (a.s) Allah’ın elçisidir, Rabbinden getirdiğine tabi olmak, Allah’ın emir ve yasaklarına uymak, Kur’an’ı hayata hakim kılmaktır. İslam kesinlikle şekli bir ibadet, dua, zikir ve tesbihattan ibaret değildir. Tüm bunlarla beraber, Allah’a bağlı bir hayat sistemine pratik etkileri somut olarak görülen, kalplerin sadece Allah’a yöneldiği, O’nun korkusuyla hidayete kavuştuğu dinin adıdır İslam.

İnsanların hayatını tanzim eden bir nizam olarak kabul edilmedikçe, toplum hayatında bir etkiye sahip olmayacaktır İslam. Hiçbir kaidesi gereği gibi yerine getirilmeyecektir. Allah’ın bildirdiğinden başka din arayanlar hüsrana uğrayanlardır ve asla bağışlanmayanlardır.

“Her kim kendisine Allah’a kayıtsız şartsız teslimiyet yolundan başka bir din ararsa, bu kendisinden asla kabul edilmeyecektir, üstelik o ahirette de kaybedenlerden olacaktır.”(Al-i imran/85).

“İyi bilin ki saf ve katışıksız din Allah’a aittir. Onun peşisıra bir takım evliya/otoriteler edinenler: biz onlara başka bir maksatla değil sadece bizi Allah’a yaklaştırsın diye kulluk ediyoruz derler. Allah onların tartıştıkları konularda hükmünü verecektir. Zira Allah hiçbir yalancı nankörü yoluna kabul etmez.’’(Zümer/3).

“Yoksa onlar, Allah’ın dininden gayrı(bir inanç sistem)mi arıyorlar? Oysa bütün Göklerde ve yerdekiler ister istemez O’na teslim oldular. Çünkü hepsi(sonunda) O’na varacaklar.’’(Al-i imran/83).

“Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulur. Yıldızlara yükselmiş, sapa sağlam kalelerde olsanız bile.(öyleyse ölüm korkusuyla vazifeden kaçmanın ne alemi var? Fakat münafıklar) kendilerine bir iyilik dokunduğunda bu Allah’tandır derler, fakat başlarına kötülük gelince bu senin yüzündendir derler. (Böylece senin şahsında İslam’ı mahkum etmeye çalışıyorlar.) hepsi Allah’ın katındandır.(iyi ve kötüyü seçme iradesini insana vermiştir.) O halde, bu insanlara ne oluyor ki, söylenenleri doğru anlamaya bir türlü yanaşmıyorlar.(Nisa suresi/78).

“Onlar, Kur’an’ı hiç (araştırıp üzerinde) düşünmüyorlar mı? Çünkü Allah’dan değil de başkası tarafından olsaydı, içinde birçok tutarsızlıklar göreceklerdi! (fakat bu Kur’an’da hiçbir çelişki bulamayacaklardır.)(Nisa suresi/82)

Dostlar, bizim İslam’la alakamız nedir? Ne olmalıdır? Bunun kritiğini yapalım. Nisa suresi 69. ayetini tefekkür edelim. “Allah’a ve resullerine itaat eden kimseler, Allah’ın kendilerine nimet verdiği Resuller, hakka sadık kalanlar, hayatını imanına şahit kılanlar ve iyiliği yayanların safında olurlar. Bunlar ne güzel dostturlar.’’ Allah’ın gör dediği yerden bakmamız şart. Allah’ın mesajı Kur’an’la devamlı muhatap olup, her anımızı Kur’an’a göre yaşama gayretinde olursak, İslam’ı anlayarak yaşama mutluluğuna kavuşuruz. İnşallah.

Selam ve dua ile.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *