Akar: “NATO’dan uzak durmak gibi bir niyetimiz yok”

Akar: “NATO’dan uzak durmak gibi bir niyetimiz yok”

Milli Savunma Bakanı Akar, Türkiye’nin NATO’nun merkezinde duran bir müttefik olduğunu belirterek, “NATO’dan uzak durmak gibi bir niyetimiz ya da girişimimiz yok.” dedi.

Katar’da düzenlenen 19. Doha Forumu kapsamında Katar Savunma Bakanı Halid Bin Muhammed el-Attiye ile katıldığı “Bozulan Dünya Düzeni: Ortaya Çıkan Küresel Güvenlik Sorunlarını Yenilikçi Çözümlerle Karşılamak” başlıklı oturumda Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Büyükelçi Wolfgang Ischinger’ın sorularını yanıtladı.

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almasının, NATO’ya ve Türkiye’nin İttifak’a üyeliğine etkilerine ilişkin bir soru üzerine Akar, “Biz, NATO’nun merkezindeyiz. Hala NATO’nun merkezindeyiz. Hiçbir yere gitmiyoruz, NATO’dayız.” yanıtını verdi.

Akar, Türkiye’nin, ulusal çıkarları ve çeşitli nedenlerden dolayı attığı adımların NATO’daki varlığına karşı olmadığının altını çizerek, “Türkiye 1952’deki üyeliğinden bu yana NATO üyesidir ve tatbikatlar, harekatlar, NATO karargahlarına personel desteği gibi konularda ve diğer alanlarda İttifak’a karşı tüm sorumluluklarını yerine getirmektedir. Her zaman diğer NATO üyeleriyle de temas halindeyiz.” diye konuştu.

Türkiye’nin NATO’ya karşı sorumluluklarına bağlılığının altını çizen Akar, “Biz NATO’nun merkezindeyiz. NATO’dan uzak durmak gibi bir niyetimiz ya da girişimimiz yoktur.” dedi.

Suriye’deki durum

Akar, Suriye’de siyasi sürecin ortaya çıkışından umutlu olup olmadığı yönündeki bir soruya ise, şu yanıtı verdi: “Evet oldukça umutluyum. Öncelikle, bu konuda bir başarısızlık ya da başarı söz konusu değildir. Bu süreçte, ortaya konan çabalar var. Suriye’deki krizin çıktığı ilk andan itibaren, 2011’den bu yana aynı şeyi söylemeye devam ediyoruz. Muhataplarımıza her zaman bunun sadece Türkiye ya da Suriye için değil, NATO ve Avrupa’nın bütünü için de çok ciddi bir durum olduğunu söyledik çünkü burası, sadece teröristlerin değil, terör örgütlerinin de kaynağı haline gelmeye eğilim içindeydi. Bunun için bir araya gelmemiz gerek. NATO olarak, ikili ya da başka yollarla bir araya gelmemiz ve bu krize karşı doğru tedbirleri almamız gerek ancak ne yazık ki bu çabalar başarısız oldu ve tek başımıza kaldık.”

Ancak Batılı ülkelerin ve NATO’nun Suriye’deki duruma 2015 yılı itibarıyla odaklandığına dikkati çeken Akar, DEAŞ ile mücadele kapsamında kurulan uluslararası koalisyonu ve Türkiye’nin yürüttüğü harekatları anımsattı.

Süreçte, Türkiye’nin ABD, Rusya ve İran ile yakın iş birliği içinde olduğunu da vurgulayan Akar, Suriye’deki krize çözüm arayışlarına ilişkin Cenevre sürecinin ardından Astana sürecinin başlatıldığını kaydetti.

‘Güvenilir ve önemli bir NATO üyesiyiz, bu böyle devam edecek’

Akar’a, Türkiye’nin uluslararası ittifaklara verdiği önem ve AB ile ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda, sadece Avrupa ile değil, Asya-Afrika bölgesi ve komşularıyla bölgesel güvenlik ittifaklarının oluşturulması fikrini nasıl değerlendirdiği de soruldu.

Türkiye’nin AB’ye üyelik hedefinin hiçbir zaman değişmediğinin altını çizen Akar, “Güvenilir ve önemli bir NATO üyesiyiz, bu böyle devam edecek. Elbette, ülkelerimizin yararı için diğer ülkelerle de ikili ilişkilerimizi dostane şekilde sürdürüyoruz. Örneğin Katar ile oldukça dostane, kardeşlik ilişkimiz var. Ülkelerimizin güvenliği için bilgi ve deneyim paylaşımı dahil her alanda yetenek ve kapasite paylaşımı yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Akar, Türkiye’nin diğer ülkelerle ikili ilişkilerinde dostluk ve kardeşlik ilişkisinin yanı sıra ulusal ihtiyaçlarını karşılamak adına da temas içinde olduğunu belirterek, “İhtiyaçlarımızı karşılamak üzere birçok ülke ile ilişkimiz var ancak bu durum hiçbir zaman NATO ya da AB’ye alternatif değildir.” diye konuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *