Prof.Dr. Zeki Bayraktar: “Kocaya itaat edilecek! Şeyhe itaat edilecek! Mürşide itaat edilecek!… Böyle olunca da sıra bir türlü Allah’a ve Resulüne gelemiyor tabi…”
Prof. Bayraktar, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, kavvam kelimesinin İslam’ın istismar edilen önemli kavramlarından biri olduğunu belirterek şu açıklamayı getirdi:
Kavvam ne demek?
İstismar edilen ayetlerden biri de “Erricâlu kavvâmûne ‘alâ annisâ-i” yani “Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar” diyen Nisa 34’tür. Bazı çevreler bu ifadeye dayanarak kadınların kocalarına karşı mutlak itaat içinde olmaları gerektiğini savunurlar.
Kocaya itaat edilecek! Şeyhe itaat edilecek! Mürşide itaat edilecek!… Böyle olunca da sıra bir türlü Allah’a ve Resulüne gelemiyor tabi…
Peki ne diyor bu ayet? Erkekler kadınlar üzerinde kavvamdırlar, çünkü; bimâ faddala(A)llâhu ba’dahum ‘alâ ba’din vebimâ enfekû min emvâlihim… Yani, “Allah’ın fazlından onlara daha fazla nimet vermesi ve mallarından (eşleri için) infak etmeleri sebebiyle…”
Görüldüğü üzere kavvam; erkeklerin mallarından eşleri için harcama yapmaları ile ilgili olan bir durumdur, ayetin gerekçesi böyle; Onları koruyup kollamaları, ele güne muhtaç etmemeleri ve –ayetin devamı nedeniyle- nüşuz halinde bile adaleti elden bırakmamaları demek…
Nitekim aynı kavram Nisa 135 ve Maide 8’de de var;
Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû kûnû kavvâmîne li(A)llâhi şuhedâe bilkist(i) velâ yecrimennekum şeneânu kavmin ‘alâ ellâ ta’dilû…
Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler (KAVVAMİNE) olunuz. Bir topluluğa olan kininiz sizi âdil olmaktan men etmesin…(Maide 5/8)
Demek ki KIYAM kelimesi ile aynı kökten olan KAVVAMUNE – KAVVAMİNE, adaleti ayakta tutmak ile ilgilidir.
Ve bu durum erkekler için Nisa 34’te infak ile gerekçelendirilmiştir. Genel bir ilke olarak bildirilmemiştir.
Erkekler ve kadınlar için her halükarda geçerli olan evrensel ilke şudur;
“Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin velisidirler.”(Tevbe, 9/71)
Demek ki erkek kadına veli/koruyucu olabildiği gibi kadın da erkeğe veli/koruyucu olabilmektedir.
O halde kavvam kelimesi üzerinden kadınların kocalarına her halükarda itaat edeceği söylenemez. Eğer öyle olsaydı buna en çok uyan Nebimizin eşleri olurdu. Oysa tüm karı-kocalar gibi onların da ufak tefek tartışmaları (bazı nizaları) olmuştur. Bu hem ayetlerle(6/1-3) hem de rivayetlerle sabittir. Nitekim Tahrim 1-3 ayetleri ile uyumlu bir rivayet şöyledir;
Hz.Ömer bir gün Nebimize gelip şöyle diyor: “Ya Resulullah, biz Kureyşliler kadınlarına hâkim olan, onlara sözü geçen bir toplum idik. Ancak Medine’ye gelince bir de baktık ki, Ensâr arasında erkeklerin değil kadınların sözü geçiyor! Bu sefer bizim kadınlarımız da onlara bakıp Ensâr kadınlarının edebiyle edeplenmeye başladılar. Bir gün evde hanımıma çıkışınca, o da bana çıkıştı ve cevap vermeye kalktı. Bu hareketini çok yadırgadığımda ise bana, “Sana karşılık vermemi niye yadırgıyorsun ki? Vallahi, Resûlullah’ın eşleri de ona karşı gelip cevap veriyorlar. Hatta içlerinden ona darılıp bir gün hatta bir gün bir gece ona küsenler var!” dedi.”’(1)
Eğer sünnet Nebimizin söz, fiil ve takrirleri ise işte size Nebimizin -Kur’an ile mutabık- takriri bir sünneti…
Kadınlarımız cahiliye örfü altında ezilen Kureyş kadınları gibi mi olsun yoksa Medineli Ensar kadınları gibi mi?
Ya da biz Medineli erkekler gibi (Medenî) olabilecek miyiz?
Karar bizim…
(1)-İbn Saʿd, eṭ-Ṭabaḳât (nşr. ʿAlî Muḥammed ʿOmer), I-XI, Mektebetu’l-Ḫancî, Kahire 1421/2001, X, s.174
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *