Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından konuyla ilgili yayımlanan açıklama şöyle:

2019 Yılı Mevlid-i Nebi Haftası kısa filmlerine ilişkin Basın Açıklaması

İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esaslarıyla ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı, toplumumuzun her kesimini sahih dini bilgiyle buluşturma ve kuşatıcı bir din hizmeti sunma gayreti içindedir. Din hizmetlerinde kuşatıcılık, sosyal sorunlara dinimizin temel kaynaklarından beslenen insani ve ahlaki çözümler üretmeyi de zorunlu kılmaktadır.

Bu bağlamda, Başkanlığımız tarafından 2019 yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın teması “Peygamberimiz ve Aile” olarak belirlenmiştir. Bu temanın belirlenmesindeki amaç, ailenin değeri, korunması ve güçlendirilmesi hususunda ortak bilinç oluşturmak ve aileyi ayakta tutan dini, ahlaki ve manevi değerlerimizi gündeme taşımaktır. Hafta vesilesiyle düzenlenen etkinliklerin gayesi, Peygamberimizin aileye yönelik eşsiz örnekliğini anlamak ve anlatmak, onun aileye dair tavsiyelerini insanlıkla buluşturmak, aileyi hedef alan ya da aile içinde yaşanan sorunlara nebevi referanslarla çözüm üretmektir.

Başkanlığımız Mevlid-i Nebi Haftasını tüm il ve ilçelerimizde vaaz ve hutbeler başta olmak üzere radyo-televizyon programları, kitap ve dergi yayınları, konferans, panel, sempozyum, bilgi yarışması ve sanat sergileri gibi etkinlikler vasıtasıyla canlı bir biçimde idrak etmektedir. Başkanlığımızın huzurlu bir toplum için ailelerimizi bilinçlendirmeye, desteklemeye ve güçlendirmeye yönelik gayretleri artarak devam edecektir.

Bu yıl Mevlid-i Nebi Haftasında yürütülen kampanya için hazırlanmış olan dört ayrı kısa film, internet bağımlılığının aile bireyleri üzerindeki olumsuz etkisine odaklanmıştır. Teknoloji bağımlılığının çoğu zaman ailede sağlıklı bir iletişime engel olduğuna, kadının ilgi ve emeğini görmezden gelme ya da çocuğun sevgi ve şefkat ihtiyacını fark edememe gibi olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkat çekmiştir. Kısa filmler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, konseptin ailede bütün bireyleri hassasiyete ve nezakete davet ettiği görülecektir.

Diğer yandan, bazı gazeteler, internet siteleri ve sosyal medya hesaplarında, Mevlid-i Nebi Haftası kampanya filmleri için ödenen hizmet alım bedeli konusunda gerçeği yansıtmayan haber ve yorumlara yer verilmesi üzücüdür. Zira söz konusu haberlerde zikredilen rakamlar, sadece kısa filmlerin değil, Mevlid-i Nebi Haftasına dair konsept üretimi, görsel tasarımlar, afiş, bilboard ve davetiyeler, uzun sinevizyon filmi ve basın lansmanı olmak üzere hizmet alımının tamamı için belirlenen bedeldir. Dolayısıyla Başkanlığımıza yönelik bu iddiaların, yeterince araştırma yapma ya da Başkanlığımızdan bilgi alma gibi bir gayret gösterilmeksizin ortaya atılan, iyi niyetten yoksun ve maksatlı yayınlar olduğu açıktır. Başkanlığımıza yönelik yürütülen bu yanlış ve olumsuz bilgilendirmeye itibar edilmemesini kamuoyunun bilgisine sunarız.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

‘Kamu spotu’ eleştirilerine tepki: Tahammül edemiyorlar

Adıyaman’da “Peygamberimiz ve Aile” konulu konferans veren Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, aile içi iletişimde farkındalık uyandırmak için yaptıkları kısa filme değinerek, “Medeniyetimizde eşler birbirine hizmet etmeyecek mi? Kadın, kocasına bir çay, bir kek getirmiş buna tahammül edemiyorlar” dedi.

Başkan Erbaş, Müslümanların hayatları boyunca dürüstlükten ayrılmamaları gerektiğini ifade ederek, “Yalandan uzak duralım. Çünkü bizim Peygamberimizin hayatında yalan söylediğine hiç kimse şahit olmamıştır. Peygamber Efendimizin sahip olduğu bu vasıflara onun ümmeti olarak bizim de sahip olmamız gerekiyor. O dürüsttü, biz de dürüst olacağız. O yalandan uzak duruyordu, yalandan uzak duracağız. O söz verdiği zaman sözünde duruyordu, söz verdiğimiz zaman sözümüzde duracağız. Güzel ahlak sahibi böyle olunuyor” dedi.

‘Dünyevileşmenin artmasıyla aile bağları zayıfladı’

Bir Müslüman için Hazreti Peygamberin en güzel örnek olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, “Nedir o güzel örnekler, en güzel baba, en güzel dost, en güzel öğretmen, en güzel devlet başkanı. Her şeyde en güzel. O zaman bir baba olarak biz de çocuklarımız için en güzel örnek olacağız. Anneler olarak çocuklarımız için en güzel örnek olacağız. Eğer böyle olursak Mevlid-i Nebi Haftası’nın bizim için bir anlamı olur. İşte bu özelliklere sahip olunarak en güzel aile olunur” diye konuştu.

Başkan Erbaş, İslam’dan önce yaşanan cahiliye adetlerine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Düşünebiliyor musunuz, öyle bir cahiliye var ki, kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor. Kadınlara insan gözüyle bakılmıyor. O durumdan alıyor Allah Resulü Efendimiz,  bir gün bir toplantıda buyuruyor ki, “3 kız çocuğu olup da onları ahlaklı bir şekilde yetiştiren, hayata hazırlayan, İslam’a uygun davranışlarıyla onları yetiştiren anne baba için cennet vardır” buyuruyor. Orada birisi el kaldırıyor, ‘Ya Rasulellah benim iki kızım var aynı şekilde yetiştirirsem bana da var mı?’ ‘Sana da var’ diyor. Başka birisi el kaldırıyor, ‘Ya Rasulellah benim bir kızım var, ben de aynısını yaparsam bana da var mı?’, ‘Sana da var’ diyor. Allah hepimize bu şekilde çocuk yetiştirip o çocuklardan ideal bir aile oluşmasını hepimize nasip eylesin”

Dünyevileşmenin artmasıyla aile bağlarının da zayıfladığına dikkati çeken Başkan Erbaş, “Düşmanın tankından, topundan, çeşitli yeni gelişmiş silahlarından daha tehlikeli bir silahı var. O silah fitnedir, tefrikadır, ahlaksızlıktır. Aileyi ortadan kaldırmak için yaptıkları sinsi planlardır” ifadelerini kullandı.

‘Kadın görevini yapacak, erkek görevini yapacak’

Başkanlık tarafından Mevlid-i Nebi Haftası için kısa film hazırlandığını ve yayımlandığını hatırlatan Başkan Erbaş, şunları söyledi: “Bir hanım kardeşimiz eşine bir çay getiriyor ve onun kendisiyle ilgilenmediğinden yakınıyor.  Farkındalık uyandırmak için, eşler birbirine daha sıcak davransınlar, daha yakın olsunlar, aile olsunlar, aile olduklarını göstersinler diye böyle bir kısa film yaptık. Bir dakika bile değil. Buna bile tahammül edemeyen kesimler var. Meclise önerge veriyor. ‘Böyle bir şey olur mu’ diye. Böyle bir şey niye olmasın. Bizim geleneğimiz ve medeniyetimizde eşler birbirine hizmet etmeyecek mi? Kadın, kocasına bir çay getirmiş, bir kek getirmiş buna tahammül edemiyorlar, getirmeyecekmiş efendim. Böyle bir şey olur mu? Bizim medeniyetimizde kadın görevini yapacak, erkek görevini yapacak. Dolayısıyla aile bağları işte bu şekilde yok edilmeye çalışılıyor. Bizim bu anlayışımızın dışında olan kesimler sürekli bir şeyler pompalamaya çalışıyor, bağlarımızı zayıflatmaya çalışıyor, kötülükleri artırmaya çalışıyor. Bu açıdan ne olur çocuklarımıza sahip çıkalım.”