‘Türkiye 100 senedir emperyalistlerle mücadele ediyor’ ifadesini kullanan Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, ‘milli meselelerde ortaklık gerekir’ dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Metin Feyzioğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği Ağrı’da STK temsilcileriyle Ağrı Gençlik Merkezi Şark Köşesi’nde bir araya geldi. Feyzioğlu, Ağrı Valiliğince hayata geçirilen KODLARĞI Projesi’nin çok başarılı ve olumlu bir şey olduğunu söyledi.
Doğu Akdeniz meselesi
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğal gaz arama çalışmalarının Suriye meselesinden ibaret olmadığını belirten Feyzioğlu şunları söyledi: “Bu mesele Doğu Akdeniz’deki Türkiye’nin bulmak üzere olduğu doğal gaz yataklarıyla bağlantılıdır. Bu mesele İsrail’in İran’a karşı güvenliğini sağlamak ve bu yolda da gerekirse Türkiye’yi parçalamakla ilgilidir. Burada iki temek kaygı vardır. Birincisi, ne pahasına olursa olsun milyonlarca insanın ölümü pahasına İsrail’in güvenliğini sağlamak. İkincisi de İsrail’e ve Batı’ya Kuzey Irak’tan çıkacak petrolü Doğu Akdeniz‘e akıtacak imkanı sağlamak ve aynı zamanda Doğu Akdeniz’de aslında Türkiye’ye ait olan sahaları Kıbrıs’ı da elimizden alarak Türkiye’den koparmak. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın da meseleye böyle damdan birden girmesi ‘ondan sonra yanlış anlaşıldım’ dedi ama Kıbrıs Barış Harekatı‘nı kan dökmüş bir harekat olarak tanımlayıp kanı durduran bir harekat olduğunu görmezden gelmesi öyle sanıyorum ki Rumların eliyle Kıbrıs’ı ve Doğu Akdeniz’i ele geçirme planı yapan İsrail, İngiltere ve Yunanistan planına dilerim bilinçsiz bir destektir.”
Uluslararası İnsan Hakları’nın raporuna göre, PKK terör örgütünün Suriye‘de kendilerine biat etmeyen Kürtleri ya sürgün ettiğini ya da öldürdüğünü aktaran Feyzioğlu, PKK’nın nüfus arşivlerini ele geçirip arşivlerdeki nüfus kayıtlarını yakarak Türkmen ve Arap varlığını yok etmek istediklerini anlattı.
Suriye meselesi
Feyzioğlu şöyle devam etti: “Ondan sonra cahiller diyor ki ‘Türkiye Kürtlerle 100 senedir savaşıyor’ hayır Türkiye 100 senedir Kürtlerle savaşmıyor. Türkiye tüm etnik çeşitliliğiyle aynı milletin ve bayrağın altında birlikte emperyalistlerle mücadele ediyor. Bir ırk sırf ırkı dolayısıyla öne geçiyorsa o zaman beni ilgilendirir. Bu insan hakkı ihlalidir. Türkiye’de bu yok. O zaman niye Türkiye’yi bölüyorsunuz. PKK Kürtlerin temsilcisi değil. PKK’ya Kürtlerin temsilcisi demek bir kere bu halkı küçümsemektir, aşağılamaktır. PKK gibi uyuşturucu kaçıran, insanları zehirleyen, bir eli yağda bir eli balda savaş lortları tarafından yönetilen bir faşist örgüt nasıl halkın temsilcisi olabilir. Bunu ben her yerde söylerim. Her yerde de söylemeye devam edeceğim ama bölgeye baktığımızda bölgedeki insanlarımızın Türkiye’den ayrılmak gibi bir niyeti hiçbir zaman yok. Bölgeyi karıştıranlar bölgenin dışında Türkiye Cumhuriyeti’nin sağladığı güvenlikle daha ziyade batı illerinde veya büyük illerde yaşayıp Türkiye’nin kamu düzeninden yararlanarak paraya para demeyecek kadar zengin olanlar. Buradakilere diyorlar ki siz ayrılın ama servetlerini batıda yapıyorlar. Suriye meselesinde Türkiye haklıdır.”
Milli meselelerde ortaklık
Feyzioğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünyanın hiçbir ülkesi sadece yönetimdeki siyasi partiye oy verenlerin katkısıyla kalkınamaz. Milletin yüzde yüzünün katkısıyla kalkınabilir. Bunun için de milli meselelerde ortaklık gerekir. Benim siyasi partim yok. Olmasına gerekte yok. Benim ve sizin milli bir davanız var. Biz bu ülkede köprü olmaya karar verdik ve doğru yaptık. Aforoz edenler oldu mu oldu. Bağırlarına basanlar da çok oldu. Zihin karışıklığı sebebiyle bizden uzaklaşan tertemiz insanların da süreç içerisinde ‘evet bunlar doğru yapıyor’ diyeceğine inanıyorum.”
‘Amerika devleti bir karar verecek’
Metin Feyzioğlu ayrıca, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin, NATO’da müttefikinin Türkiye mi, yoksa PKK mı olduğu konusunda karar vermesi gerektiğini söyledi. “NATO kurulduğu günden beri NATO’nun ileri kanadını koruyan Türkiye mi, PKK mı?” diye soran Feyzioğlu şöyle dedi: “Önce Amerika devleti bir karar verecek, kendisi bir hukuk devleti mi, yoksa teröristlere kol kucak açan bir devlet mi? Terör örgütüyle terör örgütü eliyle mücadele olmaz. Amerikalıların yaptığı şu; IŞİD adlı terör örgütüyle PKK adlı terör örgütü eliyle mücadele ettiklerini sanıyorlar. Hayır, etmezler, edemezler. Terörist, teröristle mücadele etmez. Toprakları paylaşır, oturur. IŞİD’e ‘Burası senin’, kendisine de ‘burası benim’ der. Birkaç gün önce PKK’nın silahlı güçleri IŞİD’lilerin bulundukları bir şehre girdiğinde bir koridor açıp tüm IŞİD’lileri ‘Hadi siz buradan usul usul uzaklaşın’ diye salmadılar mı? PKK, Türk askeri gelirken, IŞİD’in hapishanesinin kapısını açıp tüm IŞİD’lileri sahaya salmadılar mı? O zaman Amerika Birleşik Devletleri kime yaptırım uyguluyor.”
Terörle mücadeleyi başka bir terör örgütü eliyle yapılmasının kabul edilemeyeceğini aktaran Feyzioğlu, “Bir devlet bunu yapar mı? Amerika Birleşik Devletleri eğer kimin müttefik olduğunu doğru anlamış olsaydı, bugün ‘Müttefikimiz YPG’den yüz çevirdik’ gibi abuk subuk ve hukukta yeri olmayan açıklamalar yapmak yerine, ‘Biz müttefikimiz olan Türkiye’ye bugüne kadar yanlış yaptık, toparlamalıyız’ diye konuşurlardı.
Amerika’nın bir iç politika oyunu oynandığına ifade eden Feyzioğlu, sonuca bakıldığında ABD’nin askerlerini bölgeden çektiğini hatırlattı. Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Elin Almanı’na bir şey olsa Almanya dünyayı yıkar. Alman’ın üzerine keskin nişancı ateş etse Almanya dünyayı yıkar. Amerikalı gazetecilerin üzerine ateş açılsa ortalığı dumana kaldırırlar. Benim gazetecilerin üzerine terasta ateş ediliyor, bizim bir milletvekilimiz bununla alay ediyor. ‘Yok canım orada sniper mi olur’ diyor. Ya sen milletin vekilliğini nasıl yapıyorsun, gazetecini nasıl koruyorsun? Git Alman’dan ve Amerikalı’dan örnek al. Türkiye büyük bir mücadele veriyor. Yeri gelir tek başımıza kalırız, yeri gelir bu kara propaganda karşısında bir başımıza kalırız. Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Etrafında hiç kimse kalmazsa fişekliklerimi çapraz döşerim, Elmadağ’a çıkarım, gelir beni orada vururlar ama son fişeğime kadara savaşırım’ diyor.”
PKK’ya 60 bin tır silah yardımı yapıldığına dikkati çeken Feyzioğlu, “ABD, 60 değil 160 bin tır yardımı da yapsa onu kullananlar bildiğin alçak, korkak, hain ve şerefsiz teröristlerdir.” dedi.
Feyzioğlu, “Sen teröristin altına ağır silah versen de teröristtir. Teröriste ne verirsen ver teröristtir. Yabancı bir gazetecinin söylediğini tekrarlıyorum, ‘Bunca yıl teçhiz edildiler, oralara mevziler kazdılar ama NATO’nun asker sayısı ve teçhizat anlamında en büyük ikinci ordusu iman anlamında da birinci ordusudur. Girdi ve teröristleri dümdüz etti ve teröristler kaçıyor’ diyor. Biz orada işgalci değiliz, işgalci olan PKK’dır. Bir ülkenin dörtte birini işgal ediyor. Arap Birliği bizi kınıyor. Ya kardeşim, sen PKK’yı kınasana, PKK’yı lanetlesene. Senin mensubun olan Suriye Arap Cumhuriyeti’nin dörtte birini PKK işgal etmiş.”
Feyzioğlu, Türkiye’nin o işgali sonlandırmak ve kendi meşru savunması çerçevesi içerisinde vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak için terörle mücadele harekatı yaptığını söyledi.
Arap Birliği’nin Türkiye’ye harekat nedeniyle tepki gösterdiğine işaret eden Feyzioğlu, “Senin protesto edeceğin yer orası değil, PKK ve ABD’dir. ABD sen 15 bin kilometre uzaklıktan krus füzeleri atıp Afganistan’ı vuruyorsun, adına önleyici savaş diye bir şey uydurmuşsun, ‘Daha bana saldırılmadan ben saldırıyorum’ diyorsun. Bize saldırılıyor, bizim bebelerimizi öldürüyorlar, bizim insanlarımızı öldürüyorlar. Bir adım sonrada bizim topraklarımızı bizden istemeye başlayacaklar.” diye konuştu.
‘Milletimiz rahat olsun haklıyız. Hak bizden yana’
Feyzioğlu, diplomasinin arkasında çok güçlü bir ordunun olması gerektiğini belirterek, uluslararası hukukta haklı olmanın bir işe yaramadığını kaydetti.
Uluslararası hukukta haklı olmanın yanında güçlü olmanın gerektiğini aktaran Feyzioğlu, “Şükürler olsun, Türkiye çok güçlüdür. Bu gücünü de müttefiklerinin kendisini en zor zamanda yüzüstü bırakmasına bağlıdır. Çünkü bizi ne zaman yüzüstü bıraktılarsa biz kendi İHA’mızı, SİHA’mızı ve ağır silahlarımızı yaptık. Şükürler olsun harp sanayimizi en ileri seviyeye çıkardık. Burada bizle boy ölçüşecek hiçbir ülke yoktur. ABD’nin de Türkiye’yi gözden çıkarma lüksü hiçbir şekilde yoktur. Neymiş Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Enerji Bakanına yaptırım uygulayacaklarmış. Sabah ayrı uygula, öğlen ayrı uygula ve akşam da ayrı yaptırım uygula. Biz bundan mı vazgeçeceğiz? Bizim milletimiz şehit veriyor, şehit. Siviller zayi olmasın diye bir uçak bombasıyla çözebileceği yerlere kara kuvvetlerini gönderiyor. Kendisi şehit olmayı göze alıyor ve oradaki şer odaklarını temizliyor. Yaptırım uygulayacaklarmış, Hulusi Akar’a. Akşamdan sabaha her gün uygula. Bunların hiçbiri işe yaramaz. Zaten onlar da biliyor işe yaramayacağını, birazcık dostlar alışverişte görsün diye yapıyorlar. Milletimiz rahat olsun haklıyız. Hak bizden yana.” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *