Cami ve Din Görevlileri haftası (!)

Cami ve Din Görevlileri haftası (!)

“Nüfusunun % 98’inin Müslüman olduğunu söylediğimiz bir ülkede Camiler ya da Din Görevlileri Haftası oluşturmak ya da kutlamak akla ziyan bir etkinlik olarak görmekteyim.”

CAMİ VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI (!)

Mustafa Genç / Haber Gazetesi

Bu başlığı severek ve isteyerek atmadığımı, başlığın sonundaki parantez içindeki ünlem işaretinden anlamaktasınız.

Neden mi?

Nüfusunun % 98’inin Müslüman olduğunu söylediğimiz bir ülkede Camiler ya da Din Görevlileri Haftası oluşturmak ya da kutlamak akla ziyan bir etkinlik olarak görmekteyim.

Din görevlisi tabirini ruhbanlık sınıfının egemen olduğu Hıristiyanlıkta anlarım ama İslam’da anlamam. Bir mahalledeki cami ve onun görevlisi imam arkadaşımız kendilerini yılda bir hafta yapılacak etkinlikle o mahallelinin ilgi alanına sokacaksa yandık gittik.

Günde beş vakit okunan ezanlarla halkın ilgi alanına giremeyen camilerimiz ve imamlarımız, kendilerinin kem- kümle okuyacakları hutbelerle yine camiye gelenlere anlatacaklar, öyle mi?

Bir de şimdi ağaç dikme etkinliği çıktı ortaya!

İmamlarımız ve vaizlerimiz her dem, “Kıyamet koparken elinizde bulunan ağacı dikiniz” Hadis-i Şerifi tekrarlamışlardır. İmamın görevi öncelikle yalnız bu olmadığını bilmemiz gerekir?

Çocuklarımız ateist, deist ve madde bağımlıların tuzaklarıyla karşı karşıyadırlar. Adam yirmi yıldır aynı camide görev yapmakta ve bulunmadığı zaman namaz kıldıracak ya da müezzinlik yapacak bir adam yetiştirememiştir.

Diyanet İşleri Başkanı bu olumsuzluklardan hiç bahsetmiyor, imamlara kazma kürek vererek meralara sevk ediyor… Hayır! İmamları, mahallelere salıp kurtuluş ışığını evlere ve ailelere taşımalarını sağlamalıdır.

Camiler, vakit namazlarında açılıp kapanan mekanlar olarak değil, yetişkinlere ve çocuklarımıza 7-24 hizmet veren mekanlar olmalıdır. Camilerin boş mekanları halka ve çocuklarımıza açılmalıdır.

İmamlarımız haftada bir defa hazır olarak önlerine gelen hutbelerine çalışmalı, kem- kümlerle cemaatlerinin karşısına çıkıp saygısızlık yapmamalıdırlar.

Tabii ki sendikacılıktan fırsat bulabilirlerse…

Ve acilen diyanet görevlilerinin özlük hakları örnek bir standarda bağlanarak sendikaları kaldırılmalıdır. Bu çirkin sendika rekabeti kürsüye, mihraba ve mimbere asla yakışmamaktadır. Kendi aralarında kardeşliği tesis edemeyenler cemaatleri arasında nasıl tesis edeceklerdir?

Biz, milletçe düştüğümüz yer burasıdır. İmamlarımız yine tutup kaldırmalıdır bu milleti! Halen umutlarımız ve sevdalarımız camilerde çimlenmesinin gereğine inanıyoruz. Selam ve sevgi ile…

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *