Bugün Haberturk.com’da Bülent Aydemir imzası ile yayımlanan haberde şu ayrıntılara yer verildi:

Türkiye’nin ulusal güvenliğinin Anayasası olarak bilinen ve aslında mavi olmasına rağmen gizliliği nedeniyle, “Kırmızı Kitap” olarak da anılan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB) güncellendi. Normal şartlarda her 5 yılda bir güncellenen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde, acil durumlarda ya da milli güvenlik tehditlerinde yaşanan değişiklikler nedeniyle süre tahdidi olmadan da değişiklik yapılabiliyor. Son olarak 2015 yılında güncellenen, “Ayaklanmaya Karşı Koyma Stratejisi” ile “Legal Görünümlü İllegal Yapılar (Paralel Devlet Yapılanmaları) FETÖ/PYD”nin de yer aldığı MGSB’de güncellenmeye niçin ihtiyaç duyulduğunu Habertürk açıklıyor.

İşte belgede yapılan değişikliğin nedenleri ve detaylar:

SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ

Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehditler ve ulusal güvenlikle ilgili önceliklerine maddeler halinde yer verilen MGSB, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Güvenlik Mimarisi’ne uygun hale getirildi. Belgede geçen tanımlamalar/kurumlar/görevlendirmeler/yetkiler yeni sisteme göre yeniden kurgulandı. Bu gerekçeyle bakanlıklarda ve ilgili kuruluşlarda bulanan tüm belgeler toplandı.

BAKANLIKLAR DEĞİŞTİ

Yeni sistemle birlikte bakanlıkların yapısı ve işleyişi değiştiği gibi bazı bakanlıklar da ilga edilmişti. Bu doğrultuda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi de güncellendi. Belgede yer alan tehditlerin hangi bakanlıkların görev sahası içinde olduğu yeniden yazıldı. Yeniden yazılan ve güncellenen belge, “çok gizli” ve “kişiye özel” damgaları ile bakanlara gönderildi. Daha önceki Milli Güvenlik Siyaset Belgeleri, “devlette devamlılık” ve “uygulamayı takip” gerekçeleri ile bakanlıkların müsteşarlarına teslim ediliyordu. Bakanlıkların müsteşarlıkları kaldırıldığı için “gizli” damgaları belgeler, bakanlara teslim edildi. Bakanlıklarda değişim yaşandığında bakanlar, yeni belgeye haleflerine teslim edecekler.

SURİYE’NİN KUZEYİNDEN GELEN TEHDİT

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ndeki en önemli değişiklik, Suriye’nin kuzeyinden gelen terör tehdidi oluşturdu. Daha önceki belgelerde etnik ve bölücü terör tehdidi ve yapılanmaları olarak tanımlanan PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları, bu kez Suriye kaynaklı/sınır aşan tehdit olarak yer aldı. Yeni MGSB’de, Suriye’nin kuzeyindeki ABD/CENTCOM başta olmak üzere dış destekli, “garnizon terör yapılanması”na tüm isimleri ile yer verildi. Belgede Kuzey Suriye kaynaklı tehdit, “PKK/YPG/PYD/SDG gibi isimler altındaki terör yapılanması” olarak yer aldı. Daha önceki belgelerde de yer alan ayrılıkçı/bölücü bu terör örgütünün dışarıdan aldığı desteğe ve federatif bir yapılanma arayışı ile Türkiye’yi de tehdit ettiğine dikkat çekildi. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin alt belgeleri olan İç Güvenlik, Dış Güvenlik ve Askeri Güvenlik Strateji Belgelerinde de bu doğrultuda değişikliğe gidildi. Kuzey Suriye’den, her ne ad altında olursa olsun gelen terör örgütü PKK tehdidin aldığı dış destekle birlikte devletleşme yoluna gittiği, nüfus ve demografik yapı değişikliği amaçladığı, bertaraf edilmezse bu terör yapılanmasının ileride Türkiye için daha büyük bir riske dönüşeceği vurgulandı. ABD’nin adı zikredilmese de farklı isimler kullanan bu örgüte verilen dış desteğe dikkat çekildi.