Mısır’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Mısır’a yazılı cevap

Mısır’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Mısır’a yazılı cevap

Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü yazılı açıklama ile, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan “yalan ve iftiralarla dolu” açıklamasının reddedildiği bildirildi.

Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün dün yaptığı açıklama hakkındaki bir soruya verdiği yazılı yanıtta, “Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün haddini aşarak 24 Eylül 2019’da yaptığı, ülkemiz ile Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan yalan ve iftiralarla dolu açıklamayı reddediyoruz.” ifadesini kullandı.

Yazılı yanıtta “Darbeyle iktidara gelenlerin Türkiye’de demokrasiyi eleştirmesi başlı başına trajikomiktir.” sözlerine yer veren Aksoy, Türkiye’nin, uluslararası camianın sorumlu bir üyesi olarak, Mısır’da yaygın ve sistematik biçimde süren insan hakları ihlallerinin sona ermesine ve Mısır halkının demokrasi, adalet, eşitlik, özgürlük, hesap verebilirlik ve refah gibi meşru taleplerinin karşılanmasına yönelik çağrılarda bulunduğunu hatırlattı.

Mısır’daki hapishanelerde vicdanlara sığmayan uygulamalar ile siyasi kararlarla yürütülen yargılama süreçlerinin uluslararası toplum tarafından gayet iyi bilindiğini anlatan Aksoy, bu uygulamaların çeşitli uluslararası kuruluşların eleştirilerine konu olduğunu da belirtti.

Aksoy, Mısır’daki yönetimin, “iyi niyetli çağrı ve telkinlere olumlu yönde kulak vermek yerine, gerçekleştirilen insan hakları ihlallerinin üstünü örtmek ve Mısır halkının temel taleplerini kaale almamak için, daha önce de müteaddit kereler yaptığı şekilde, saldırgan bir tutum benimsemeyi tercih ettiğini” söyledi.

Mısır’ın terörle mücadelede öncü bir role ve tecrübeye sahip olan Türkiye’yi bu konuda hedef alma gayretinin, söz konusu saldırgan tutumunun bir yansıması olduğunu vurgulayan Aksoy, şunları ilave etti:

“Türkiye, FETÖ’nün yanı sıra PKK/YPG, El Kaide, DEAŞ gibi terör gruplarıyla yıllardır mücadele etmektedir. Türkiye’nin sınır ötesi bir tehdit teşkil eden terörizmle bu mücadelesi, Suriye başta olmak üzere komşu ülkelerin toprak bütünlüğü ile bölgenin güvenlik ve huzurunun korunmasına da katkıda bulunmaktadır. Açıklamada açıkça gördüğümüz gibi, darbeyle iktidara gelenlerin darbecilere destek olması da şaşırtıcı değildir. Esasen bu açıklama, Mısır’daki yönetimin, zulüm ve istibdada dayanan karakterini yansıtmaktan öteye gitmemektedir. Türkiye, kardeş Mısır halkının barış ve refahı yönündeki ilkeli tutumunu sürdürecek, Mısır’da demokrasiye geri dönülmesine, hak ve özgürlüklerin tesis edilmesine ilişkin görüşlerini ifade etmeye devam edecektir.”

Erdoğan ne demişti?

BM Genel Kurulu’nda konuşan Erdoğan, Eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ölümüne değinerek, “Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın mahkeme salonunda çırpınarak ölmesi ve ailesinin defnine bile müsaade edilmemesi de içimizde kanayan bir yaradır. Bölgenin adalete ve hakkaniyete olan derin ihtiyacının adeta birer sembolü olmuştur” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan, liderlerin katıldığı yemekte de ABD Başkanı Donald Trump’ın masasında Mısır Lideri Sisi’yi görünce yemeğe katılmaktan vazgeçmişti.

Mısır ne demişti?

Sputnik’te yer alan habere göre Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Hafız, Erdoğan’ın iddialarını ‘temelsiz’ diye nitelemiş ve bu ifadelerin görünürde adaleti savunduğunu ancak gerçekte Türk ulusuna saygı duymaktan başka bir şey yapmayan Mısır halkına olan nefretini yansıttığını savunmuştu.

Hafız, ‘Erdoğan’ın bölgedeki ‘terörizme’ sponsor olması ve Türk halkının haklarına yönelik ihlalleri göz önünde bulundurulduğunda bu açıklamaların ironik olduğunu’ belirtmişti.

Erdoğan’ın geçmişte Müslüman Kardeşler’e siyasi destek verdiğini de hatırlatan Hafız’a göre Erdoğan, dikkatleri, yönetiminin giderek azalan popülaritesinden ve hem içeride hem de uluslararası alanda aldığı yenilgilerden uzaklaştırmak için böyle bir çıkış yapmıştı.

Hafız, ayrıca ‘Erdoğan’ın suçlamalarının absürt olduğunun su götürmez kanıtı’ dediği ve yönetimi tarafından işlenen, artık saklanamayan bir dizi ihlali de sıralamıştı.

Hafız tarafından vurgulanan ihlaller arasında, siyasi tutuklulardan görevden uzaklaştırılan akademisyenlere, tutuklu gazetecilerden rekor seviyelere gelen iltica başvurularına pek çok madde yer aldı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *