Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, ABD’nin ve İsrail’in Suriye’yi 4 küçük devletçiğe bölmek istediğini dile getirerek, uyarılarda bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, partisinin Suriye meselesiyle ilgili görüşlerini kamuoyuna açıkladı…
İktidarın milli çıkarları ve İslam coğrafyasının menfaatlerini dikkate alması gerektiğini söyleyen Tongüç, “Suriye meselesi Türkiye’nin başını sıkıntıya sokuncaya kadar sürdürülecek bir meseledir. 23 milyon nüfusu olan Suriye’de 11 milyon göç etmiş, 4 milyonu Türkiye’dedir. Suriye’nin parçalanması Türkiye ve bölgenin istikrarını bozacaktır. İsrail, ABD ile birlikte bölgenin Lübnanlaşması için uğraşmaktadır. İstikrarsızlığın kurumsallaşmasını istemektedirler” şeklinde konuştu.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, düzenlediği basın toplantısıyla partisinin Suriye meselesiyle ilgili görüşlerini kamuoyuyla paylaştı.
Milli Gazete’nin aktardığına göre, Balgat Eğitim Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Tongüç, geçtiğimiz gün hayatını kaybeden yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler’e Allah’tan rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Arap Baharı ile İslam coğrafyasının dış güçlerin müdahalesine müsait hale getirildiğinin altını çizen Tongüç, yaşanan gelişmelerin ardından bölgemizde sorunların kronikleştiğini ve kaosun arttığını ifade etti. 2011 yılında Suriye’de başlayan kargaşanın içinden çıkılmaz bir hale dönüştüğünü söyleyen Tongüç, bugün yaşanan olayların temelinin, çıkış sebeplerinin iyi anlaşılması gerektiğini belirtti. Tongüç, ABD’nin İsrail’in güvenliği için Ortadoğu’da küçük devletçikler kurmaya çalıştığını dile getirerek, “ABD’nin Ortadoğu’da küçük devletçikler kurarak ‘her petrol kuyusunun başına bir devletçik’ bulundurmayı planlıyor” dedi.
Hedefleri Suriye’yi 4’e bölmek
Tongüç, 1980 yılında CIA raporlarında Suriye’nin bölüneceğinin belirtildiğini hatırlatarak, ileriki süreçte 11 Eylül olaylarıyla birlikte 22 ülkenin sınırının değiştirilmesi konusunda planların devreye koyulduğuna dikkat çekti. Tongüç, şöyle devam etti: “İsrail, 2011 yılı sonrası defalarca Suriye topraklarına yönelik hava operasyonu düzenlemiştir. Amerika, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını desteklerken Rusya, Şam yönetiminin elinde bulunan S-300 hava savunma sisteminin kullanılmasına izin vermeyerek ve düşük dozlu kınama açıklamaları ile Siyonist rejime destek vermiştir. Rusya, ABD ve Siyonist İsrail’in Suriye ile ilgili duruşlarını net bir şekilde ortaya koydukları ve Suriye’nin geleceği ile ilgili büyük oranda anlaştıklarını görmemizi sağlayan 25 Haziran 2019’da Kudüs’te ABD, İsrail ve Rusya ulusal güvenlik danışmanlarının katılımıyla yapılan Suriye konulu toplantı olmuştur. ABD ve İsrail, Suriye’de; Fırat’ın doğusu, Fırat’ın batısı, Şam ve civarı ve Suriye’nin güneyi olmak üzere en az dört özerk bölge kurulmasını amaçlamaktadır.”
ABD Türkiye’yi oyalıyor
Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile ABD’nin oluşturmak istediği güvenli bölge konusunu değerlendiren Tongüç, AKP hükümetinin daha önce de Münbiç özelinde Amerika ile mutabakat yaptığını ancak Washington yönetiminin mutabakatın şartlarını yerine getirmediğini hatırlattı. Tongüç, “Türkiye’nin baştan beri savunduğu 460 kilometre genişliğinde ve 32 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge tezindeki ısrarından vazgeçtiği görülmektedir. Açıktır ki, ABD, Münbiç’te olduğu gibi Fırat’ın doğusunda da Türkiye’yi oyalamaktadır. ABD, Irak’ta uyguladığı yöntemi PYD, PKK’nın üzerinden Suriye’de Fırat’ın doğusunda uyguluyor. 110 bin kişilik ordu kuruyor ve silahlandırıyor. Türkiye yanı başında meydana gelen gelişmelerle ilgili, özellikle Fırat’ın doğusuna kendisi bizzat Zeytindalı ve Fırat Kalkanı gibi bir harekât yapmadan ABD’nin bölgede PYD’yi gözden çıkarması mümkün değildir. Güvenli bölge safsatadan öteye geçmez. PYD/PKK’ya zaman kazandırır. Türkiye bölgeye yönelik atacağı her adımda ekonomi ve dolar artışı üzerinden tehdit edilmektedir. ABD ile müşterek karargâh kurarak güvenli bölge politikası ABD ve İsrail’in sinsi planları uzun vadede Irak’taki gibi Suriye’nin kuzeyinde de devletçikler kurulmasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Suriye’nin karşı karşıya gelmesi tehlikelidir
Tongüç, Suriye krizinin düğümlendiği yer olan İdlib konusunda Türkiye ve Rusya’nın yaptığı Soçi Mutabakatı’nda imzacı ve taraf ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirmediklerine ifade ederek, “10 maddelik Soçi Mutabakatı’nı incelediğimizde, anlaşmanın İdlib’de köklü bir çözüm önermediği görülmektedir. Ancak anlaşmanın şartlarının ülkeler tarafından yerine getirilmesi, İdlib’deki krizin boyutunu hafifletecektir. İdlib’deki krizin temelini terör örgütü olarak nitelendirilen ve Türkiye’nin de terör listesinde yer alan HTŞ ile ılımlı muhalifler olarak isimlendirilen silahlı örgütlerin birbirinden ayırtılmaması ve kentte bulunan yabancı savaşçılar oluşturmaktadır. Son günlerde İdlib kırsalında yaşanan sıcak gelişmeler Türkiye ile Suriye ordularının karşı karşıya gelme ihtimalini doğurmuştur. Türkiye ve Suriye ordularının çatışması, Suriye krizini daha derinleştirecek, çözülmesi zor sorunları da kronikleştirecektir. Bu bakımdan, yetersiz ve kesin çözüm önermese de Soçi Mutabakatı’na uyulması ve anlaşmanın hayata geçmesi için tarafların gayret sarf etmesi hayati önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.
İstikrarsızlığı kurumsallaştırıyorlar
“Suriye meselesi Türkiye’nin başını sıkıntıya sokuncaya kadar sürdürülecek bir meseledir” diyen Tongüç, şunları kaydetti: “23 milyon nüfusu olan Suriye’de 11 milyon göç etmiş, 4 milyonu Türkiye’dedir. Suriye’nin parçalanması Türkiye ve bölgenin istikrarını bozacaktır. İsrail, ABD ile birlikte bölgenin Lübnanlaşması için uğraşmaktadır. İstikrarsızlığın kurumsallaşmasını istemektedirler. Lübnan devleti içerisinde çeşitli pek çok dini, mezhepsel ve etnik olarak ülke dış müdahaleye açık hale gelmiş, ülkede toplumsal parçalanmışlık, istikrarsızlık kurumsal hale gelmiştir. Buna göre Cumhurbaşkanı Marunî, Başbakan Sünni, meclis başkanı ise Şii olacak ve bu durum bir süreklilik arz edecekti. Parlamento sandalye dağılımı da benzer şekilde bölüştürülmüş. Aynısını Irak’ta gerçekleştiriyorlar. Suriye’de de aynısını denemek istiyorlar. Böylece istikrarsızlığa açık bir bölge olmasını istemektedirler.”
Suriye’nin toprak bütünlüğü korunmalı
ABD, İsrail ve Rusya’nın Suriye’de kendi menfaatleri doğrultusunda çalışma yürüttüklerini dile getiren Tongüç, “ABD, İsrail ve Rusya Suriye’nin genelinde İsrail’in güvenliği ve Suriye’nin parçalanmasında beraber hareket ediyorlar. Türkiye, Fırat’ın batısında Rusya ve İran’la beraber çalışıyor. ABD, burada rakip. Fırat’ın doğusunda ise ABD ile ortak karargâh ile güvenli bölge oluşturmada beraber çalışıyor. İdlib’de ise Türkiye, Rusya ile birlikte çalışıyor. Hükümet; sahanın gerçekliğini, iç dinamikleri, uluslararası hukuku, milli çıkarları ve İslam coğrafyasının menfaatlerini dikkate alan, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayacak bir Suriye planı hazırlaması zaruri görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *