Keşmir: Çin’i Hindu milliyetçiliğiyle sıkıştırmak

Keşmir: Çin’i Hindu milliyetçiliğiyle sıkıştırmak

Keşmir sakinleşmeden ÇPEK’in (Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru) işlerlik kazanamayacağını bilen ABD, bölgedeki sinir ucunu kaşıyacak adıma örtülü destek veriyor.

Keşmir: Çin’i Hindu milliyetçiliğiyle sıkıştırmak

Şerif Egemen Ahmet / Şarku’l Avsat

Hindistan’da aşırı Hindu milliyetçisi Başbakan Narendra Modi, yüksek riskli bir kumar oynadı. Ülkede geçen hafta 8 bin asker ve 35 bin milisin sevk edildiği tartışmalı Cammu Keşmir bölgesinin ‘özel’ statüsü kaldırılarak, çoğunluğu Müslüman olan tek yönetim birimi, ikiye bölündü. Keşmir dışından gelenlerin bu özel bölgeden mülk edinmesini kısıtlayan Anayasanın 370’inci maddesinde aceleye getirilmiş bir başkanlık emriyle yapılan değişiklik Asya’da bir süredir baskılanan krizin yeniden alevlenmesine neden oldu.

Peki Keşmir krizini tetikleyen iç-dış sebepler neler?

İngiliz sömürge kuvvetlerinin 1947’de Hindistan’dan çekilmesi sonrası referandum yapılarak geleceğinin -Pakistan’a mı Hindistan’a mı katılacağının – belirlenmesi kararlaştırılan Keşmir, daha önce Asya’nın iki nükleer gücünü 1947, 1965 ve 1999’da üç defa savaşa sürüklemişti. Savaşların neticesinde Keşmir Krallığı’nın yüzde 45’i Cammu Keşmir adıyla Hindistan’a, yüzde 35’i Azad Keşmir adıyla Pakistan’a, yüzde 20’si de Çin’in hakimiyetine girmişti. Bugün ise açıkça Cammu Keşmir’in Hindulaştırılması anlamına gelen Modi’nin tehlikeli adımı, ABD-Çin çekişmesinin ekseni haline gelen Pakistan ile Hindistan’ı bir kez daha karşı karşıya getirdi.

Krizin tarihsel arka planı bir tarafa, Keşmir’in statüsünün değiştirilerek ‘öz olarak’ Hindistan’a katılması projesi esasında Modi’nin en önemli seçim vaatlerinden biriydi. Yıllarca Hindistan’ı yöneten Nehru-Gandhi ailesinin siyasi elitizmine karşı tepki olarak 2014’te tek başına iktidara gelen Bharatiya Janata Partisi (BJP) lideri Modi, ülkedeki neo-liberal dönüşüme aşırı Hindu milliyetçiliğinde vücut bulan bir ideolojik kılıf geliştirdi. Bu o kadar etkili oldu ki Modi radikalleştikçe siyasi gücünü pekiştirdi. BJP, 11 Nisan-19 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 543 sandalyeli Lok Sabha yani Halk Meclisi seçimlerinde 303 vekil çıkarmayı başardı. Pakistan’ın birtakım örgütlerle iç karışıklık çıkardığını öne sürdüğü “tehlikeli” Keşmir’in imtiyazına son vermeyi vadeden Modi’nin aşırılığı, ülkedeki tüm Müslümanları da “düşman İslamabad hükümetiyle iş birliği yapan iç mihraklar” olarak yaftaladı. Günden güne yüksek enflasyon ve vahşi kapitalizm altında ezilen öfkeli Hintler, sokakta zorla Hindu ilahisi söyletecek Müslüman kovalamaya başladı. Bugün kimse BJP hükümetinin 300’den az işçi çalıştıran işletmelerin devlet onayına ihtiyaç duymaksızın personel çıkarmalarına izin veren yasasını veya sendikaların devlet nezdinde muhatap kabul edilmemesini sağlayan kanunu konuşmuyor. Zira sırtını siyasal kamplaşmaya yaslayan Modi, Keşmir’i enstrüman olarak kullandığı aşırı Hindu milliyetçisi ideolojisiyle iktidarını sağlamlaştırmış durumda.

Keşmir merkezli sorunun uluslararası boyutuysa Çin-ABD gerilimiyle yakından ilişkili. Pekin yönetiminin Modern İpek Yolu projesi olarak bilinen “Kuşak ve Yol Girişimi”nin kurulan altı önemli güzergahından biri olan Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (ÇPEK) ile birlikte, ABD’nin Asya politikası şekil değiştirdi. İslamabad’ı Pekin’e kaptıracağını hesap eden Washington, stratejisini, bölgedeki diğer bir nükleer güç olan Hindistan’ı yanına çekerek Çin’i kuşatmaya yoğunlaştırdı. ABD, Asya’daki pat durumunu bozmak içinse, Afganistan’a odaklandı. Taliban ile masaya oturan ve barış görüşmelerinde ilerleme kaydeden Beyaz Saray, Afganistan’daki ‘istikrarsızlığın’ sonlanması sayesinde Pakistan’ın güç kaybedeceğini -Belki de terörün yeni bir yuva bulacağını- hesap ediyor. Keşmir sakinleşmeden ÇPEK’in işlerlik kazanamayacağını bilen ABD, bölgedeki sinir ucunu kaşıyacak adıma örtülü destek veriyor. Tam da bu nedenle Trump yönetimi, Keşmir konusundaki sessizliğini koruyor. Sonuç olarak, neo-liberalizmin araçsallaştırdığı Modi’nin aşırı milliyetçiliği, Çin’i sıkıştırma stratejisine Keşmir gerilimi üzerinden en iyi şekilde hizmet ediyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • şenay doğan
    15 Ağustos 2019, 21:42

    müslümanın başına gelen bela rabbimden gayrısını rabbimden büyük zannetmekten kaynaklanıyormuş diyebilir miyiz allaha emanet olun

    REPLY