Feministlere ‘Ailesiz toplum’ tepkisi

Feministlere ‘Ailesiz toplum’ tepkisi

Yeni Asya yazarlarından Yasemin Güleçyüz, “İslamcı feminist” adı altında hareket eden ve İstanbul sözleşmesine destek verenlere tepki gösterdi, Ermenistan’da başlayan karşıt hareketi hatırlattı.

“Ailesiz toplum planları” başlığını taşıyan yazısında Güleçyüz, İstanbul sözleşmesi özelinde, kadın ve aileye yeni model oluşturma çabalarını eleştirdi. Aynı sözleşmeye Ermenistan Kilisesi’nin karşı çıkan açıklaması ile birlikte başlatılan imza kampanyasını, sözleşmeye destek veren feministlere örnek gösterdi. “İslamcı feminist” ifadesini kullanan Güleçyüz, İslam’ı ortadan kaldırmaya yönelik projeler çerçevesinde dayatmaların Osmanlı’dan beri sürdüğünü belirtti.

Güleçyüz yazısında şu ifadeleri kullandı: 

Sefih medeniyetin sömürgeci baskısı özellikle Osmanlının ‘’hasta adam’’ olduğu dönemlerden itibaren daha da artmıştır.
İslâm’ı ortadan kaldırmaya yönelik projeler ‘’modernleşme’’ adı altında ard arda ‘’dayatma’’ şeklinde halen yapılmaya devam edilmektedir. Kadın ve aileye ‘’yeni bir model’’ oluşturma projeleri de bunlardan biridir ve küresel bir plân olarak yürütülmektedir.

Çatışmacı feminist dil

Kadını, erkeği, çocuğu birbirinden kopartan, yalnızlaştıran, tevhid inancından kopuk, materyalist, çatışmacı bir feminist dille hazırlanan planlar aslında bütün insanlık âlemi için bir tehdit oluşturmaktadır. BM tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan ‘’kadınlar için en tehlikeli ortam evleridir’’ açıklaması da bunlardan biridir.

1990 yılında BM’de yaptığı konuşmada Ariel Hoekman’ın ‘’Boşanma ve gayrimeşrû çocuk sayısının artması insan haklarının zaferidir’’ şeklindeki ifadesi sefih medeniyetin hastalıklı zihniyetini ortaya çıkarmaktadır. Bu dil sadece İslâm dünyasını değil insanlık âlemini de tehdit etmektedir.

Geçtiğimiz 1 Ağustos’da beşinci yılı dolan İstanbul Sözleşmesi de ‘’uluslar arası kimliği olan’’ bu küresel projelerden biridir. Ülkemiz İstanbul’da bu anlaşmayı 2011 yılında ‘’şerhsiz’’ imzalamış ve 2014’de yürürlüğe sokmuştur. İstatistikler o yıldan günümüze boşanan çiftlerin ve şiddete uğrayan kadınların sayısında dikkat çekici bir artış olduğunu göstermektedir. İçlerinde İslâmcı feministlerin de olduğu hemcinslerimiz ne garip ve ibretlidir ki bu araştırma neticelerini ‘’Kadınlar haklarını taleb ettikleri için bunlar yaşanıyor. Neticeler iyiye işaret’’ şeklinde yorumluyorlar.

İstanbul Sözleşmesi 47 ülkeden 34’ü tarafından imzalandı. Rusya ve Azerbeycan bu anlaşmayı imzalamadı. Bulgaristan ise ‘’Bu anlaşma Anayasaya aykırıdır’’ kararı aldı. İngiltere, Ermenistan, Letonya, Litvanya, Slovakya, Ukrayna, Çekya, Macaristan, Lihteştayn, Moldova ise anlaşmayı imzaladı, ama onaylamadılar.

Medyadan takip ettiğimiz kadarıyla Ermenistan ibretli bir tepki ile İstanbul Sözleşmesini eleştiriyor:

Ermenistan modeli

Ermenistan’da ‘’Kamk-İrade’’ hareketi, İstanbul Sözleşmesi’nin Anayasaya aykırı olduğu ve millî güvenliği tehdit ettiği gerekçesi ile bir imza kampanyası başlattı.

Sözleşmeyi kabul etmeyenler, İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi bozduğunu, BM’nin dayatması olduğunu, ailesiz bir toplum oluşturmanın hukukî alt yapısının hazırlandığını, LGBT’nin normalleştirilip eşcinsel propagandalarla kutsal aile kurumunun yıpratıldığını ifade ediyorlar.

Ermeni Kilisesi de bir basın açıklaması yaptı: Açıklamada Ermeni Kilisesi’nin aile içi her türlü şiddete karşı olduğu ve kadın-çocuğun korunmasına her zaman destek verdiği, ama anlaşmada altı çizilen ‘’farklı aile’’ anlayışının kabul edilemez olduğu dile getirildi. ‘’Hıristiyanlık ile çelişen bu anlaşma kadın erkek arasında olması gereken evliliğin sınırlarını zorluyor ve hatta aile kavramına yeni bir boyut getiriyor’’ denildi.

Hülasa

Darısı başımıza diyelim mi?
Ermenistan örneği, İstanbul Sözleşmesi’ni kıyasıya müdafaa eden ülkemizdeki feminist İslâmcı kadınlara bir model oluşturur mu dersiniz?

Kaynaklar:
1- www.agos.com.tr;
2- Aile Akademisi Derneği, 11.7.2019 tarihli Basın Açıklaması.
3- www.Türkiyeailemeclisi.net

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *