“İstanbul’da bir kilise tamir edilecek. ‘Butona’ basmak için uzanan elleri, gördünüz mü? Eller kilisede birleşiyor! Ne acı… Kimse bana maval okumasın! “Diyalog” dendiği zaman bu ülkede, akan sular durur.”
Haydar Baş’a ait Yeni Mesaj gazetesinin yazarlarından Yusuf Karaca, bugünkü yazısında, uzun yıllardır gündemde olan diyalog projesini eleştirdi. “Diyalog işinde ne yazık ki, FETÖ yalnız değil. Türkiye’de siyasi eller, ülke menfaati için birleşmezler ama ‘Diyalog’ için pekala birleştiğini, kenetlendiğini, görüyoruz.” diyen Karaca, “AKP döneminde devlet eliyle Türk’e ‘Haç’ dayatılıyor, ‘Diyalog’ dayatılıyor!” ifadesini kullandı.
Karaca, yazısında “Kilise tamir edilecekse, edilsin. Kilise tamir ederken, İslam’ı yıkamazsınız. Kiliseye gidin, istediğiniz kadar ‘ayin’ yapın mum yakın, fakat Müslüman Türk’ün akaidini yakmayın!” diye seslendi.
“Kilise tamiri için İslam’ı yıkıyorlar!” başlıklı yazısında Yusuf Karaca şöyle diyor:
FETÖ ile mücadelede, yine yalnızız. FETÖ’nün gölgesiyle kavga etmek, FETÖ ile mücadele değil. Kimse numara çekmesin, her şeyi görüyoruz!
Ne mi demek istiyorum:
15 Temmuz öncesi “cemaat” denilen, hatta “iyilik hareketi” denilen illet, ne zaman başımıza bomba yağdırdı, o zaman akıllanıp, bu “şirk hareketi“ne “FETÖ” denildi.
O zamana kadar FETÖ, ne yapardı?
Dinlerarası Diyalog.
Nedir Dinlerarası Diyalog?
Papalık tarafından 1965’lerde kurulmuş bir kurum. Görevi ise Papa John Paul’un ifadesiyle “Hristiyan olmayan toplumları, Hristiyan yapmak“… Gülen’in 7 Şubat 1998’de mektup verdiği, ziyaret edip, el etek öptüğü, Papa başka ne demişti:
“Birinci bin yılda Amerika’yı ikinci Avrupa’yı Hristiyan yaptık, üçüncü bin yılda ise Asya’yı Hristiyan yapacağız!”
İşte Asya, Avrupa arasında köprü” görevi gören Türkiye, Vatikan tarafından, “Diyalog” köprüsü yapıldı.
Diyalog işinde ne yazık ki, FETÖ yalnız değil. Türkiye’de siyasi eller, ülke menfaati için birleşmezler ama “Diyalog” için pekala birleştiğini, kenetlendiğini, görüyoruz.
İstanbul’da bir kilise tamir edilecek. “Butona” basmak için uzanan elleri, gördünüz mü?
Eller kilisede birleşiyor!
Ne acı…
Kimse bana maval okumasın!
“Diyalog” dendiği zaman bu ülkede, akan sular durur. Dinlerarası Diyalog’un bir Gülen yüzü var, bir de, siyaset yüzü var. Gülen yüzü malum, siyaset yüzünde ise AKP başı çekti her zaman.
Bu yeni mi?
Hayır.
İşi halklar bazında “CEMAAT/FETÖ” omuzlamışken, siyaset bazında ise iktidar omuzlamıştı. Küresel bir proje olduğu için, ne yazık ki halen yürüyor. Bir alevi dedesiyle biraraya gelmeyen Diyanet, Papaz ve Hahamlarla “iftar” yemeye devam ediyor.
Medeniyetler İttifakı eş başkanı kimdi?
Sol el ile yemek yemenin günah olduğunu yazan hükümet medyası, “besmele” ile kilise açmaya “sevap” mı diyor, duymak istiyoruz. Besmele ile kilise açmanın Müslüman’ı kafir yapıp yapmayacağının, hükmünü diyanet açıklasın lütfen?
Gayri Müslime “dua” ettirmek, o “dua”ya “amin” demek, Müslüman’ı İslam’dan çıkarır mı, çıkarmaz mı?
Kilise tamiri için İslam’ı yıkıyorlar!
Yıkılan sadece İslam akaidi değil, ülkeyi yıkıyorsunuz. Bir ülke, inanç olmadan korunamaz. İşte Diyalog budur. Diyalog bir “dini” faaliyet değil, işgal projesidir. İşgal edildikten sonra düşman, kiliseler açar. Savaş boyut değiştirdi. Önce Diyalog ile kiliseler açılıyor, sonra işgal ediliyor.
Müslüman ülkede, Lozan’a rağmen yeni kiliseler açıldı. İşgal edildikte, haberimiz mi yok.
O kilise tadilatında, butona el basma uğruna bakanlar, başkanlar, vekiller, makaracılar, Yeliz’ler birbirlerini ezdiler. Haşa sümme haşa, sanki Hacere Esvede el sürmeye çalışıyorlar.
Kilise butonu ile Hacerel Esved’i karıştırdılar!
Bizler 1997’den beri, yani “Cemaat” denilen illetin, kıble değiştirdiği yıldan beri, FETÖ’nün inine, “tevhid” ile sadece biz vurduk. Ve bugün, 15 Temmuz’a rağmen, halen yanlız olduğumuzu görüyorum.
Cemaatler, tarikatlar, başkanlar, vekiller, hükümetler, partileri hiç fark etmiyor ne yazık ki, hükümet ve medyası başta olmak üzere, bizim dışımızda hiç kimse “Allah katında din İslam’dır” gerçeğini, ne yazık ki, haykırmıyor.
Türk Milleti Müslüman’dır, ey İslam’cılar!
Ey hacılar!
Ey hocalar!
Bu topraklar Türk’ündür, Türk’ün kalacak!
Ülke, azınlıklarca teslim alınmış. Artık partiler, kiliselerde buluşuyorlar. Partilerin camilerde buluşmasında rahatsız olanlar, “laiklik elden gidiyor” diyenler, ya sizler neden sessizsiniz!
Partiler kilisede buluşunca laiklik elden gitmiyor mu?
Devlet vatandaşına din dayatamaz.
Cami dayatmasın ama kilise de dayatmasın!
AKP döneminde devlet eliyle Türk’e “Haç” dayatılıyor, “Diyalog” dayatılıyor!
Kilise tamir edilecekse, edilsin. Kilise tamir ederken, İslam’ı yıkamazsınız. Kiliseye gidin, istediğiniz kadar “ayin” yapın mum yakın, fakat Müslüman Türk’ün akaidini yakmayın!
Laik bir devletin başında isen göstere göstere, “ayin” yapılmaz kardeşim!
Diyalog, partiler üstü, siyaset üstü, omzulanmış, tam bir Vatikan siyasetiyle, sinsi amaçlarına ulaşmaya devam ediyor. “Milletin önderi“, konumundakiler, besmele ile “kilise” açmaya devam ediyorlar.
FETÖ ile acayip mücadele ediliyor!
O butona bir tek FETÖ lideri basamadı!
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *