Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü, Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanların ülkelerine geri dönebilmeleri için yaptığı hazırlıklar yeterli bulmazken, Arakanlı Müslümanların eski yerleşim yerlerine 6 yeni askeri tesis inşa edildi.
Merkezi Avustralya’da bulunan düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsünün (ASPI) Aralık 2018 ile Haziran 2019 arasında en son uydu görüntülerine dayanılarak oluşturduğu raporun temel bulgularında, Myanmarlı yetkililer, Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanların geri dönüşü için yeterli hazırlık yapıldığını dile getirseler de 2017’de Arakan’da tahrip olmuş veya yıkılmış 392 yerleşim yerinden 320’sinde Myanmar’ın yeniden yapılandırma yaptığına dair işaret gözlemlenmediği kaydedildi.
Enstitü bünyesindeki Uluslararası Siber Politika Merkezi, Arakan eyaletinde yakılan, zarar gören veya tahrip edilen yerleşim yerlerinin mevcut durumunu değerlendirmek amacıyla 2017’de Birleşmiş Milletler Operasyonel Uydu Uygulamaları Programının (UNOSAT) verilerinin yanı sıra açık kaynak verileri ile yeni uydu görüntülerini inceledi.
Yerleşimlere 6 askeri tesis
Raporda, 320’den fazla yerleşim yerinde yeniden yapılandırmaya ilişkin bir belirti olmadığı kaydedilirken, yerleşimlerin yüzde 40’ının yıkıldığına dikkati çekildi.
Myanmar hükümetinin Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanların geri dönüşü, ülke içinde yerlerinden edinmiş mülteciler veya her ikisi için sadece 45 kamp inşa ettiği ya da genişlettiği belirtilen raporda, Arakanlı Müslümanların eski yerleşim yerlerine Myanmar hükümeti tarafından 6 askeri tesis inşa edildiği veya genişlettiği ifade edildi.
Raporda, UNOSAT’ın görüntülerine ek olarak 2018’de yıkılan en az 58 yerleşim yerinin tespit edildiği açıklandı. Raporda ayrıca uydu görüntülerinin 2019’da başka yerleşim yerlerinin de yıkıldığına dair veri sunduğu aktarıldı.
Arakanlı Müslümanların eski yerleşim yerlerinde inşa edilen veya genişletilen 6 askeri tesisin bir kısmının “çift kullanımlı” olduğu, aynı zamanda idari merkez olarak kullanıldığına yönelik işaretlerin bulunduğu belirtilen raporda, bu tesislerin savunma hendeklerinden, helikopter pistlerinden ve korumalı girişlerden müteşekkil birtakım özelliklere sahip olduğu vurgulandı.
Aung Zan köyündeki tüm yapılar yıkıldı
Raporda, Güneydoğu Asya Ülkeler Birliğinin (ASEAN) konuya ilişkin raporuna atıf yapılarak Arakan eyaletinin Bangladeş sınırından birkaç kilometre uzakta bulunan Aung Zan köyünün yaklaşık 50 yapı içerdiği belirtilirken, 2017 krizinde köyün büyük bir kısmının yakıldığına, 2018 yılı boyunca köydeki tek yeni yapının bir güvenlik noktası ile Sınır Güvenliği Polisine (BGP) ait bina olduğuna dikkati çekildi.
Raporda, geçen yıl bazı ücra bölgelerdeki yerleşim yerlerinin yıkıldığı kaydedilirken, Sınır Güvenlik Polisine ait binalar dışında, Aung Zan köyündeki tüm yapıların, 2019’un ilk üç ayında neredeyse tamamen yıkıldığı belirtildi.
Hazırlanan kamplar hapishaneyi andırıyor
ASEAN’ın raporunda, Taung Pyo Letwe’nin bölgedeki iki kabul merkezinden biri olarak nitelendirildiği, bu merkezlerin uzun süreli barınma ya da geri dönen mültecilerin gözaltına alınması için tasarlanmayan idari tesisler olarak tanımlandığının altı çizilen raporda, uydu görüntülerinin Arakanlı Müslümanların onurlu ve güvenli şekilde geri dönüşü için hazırlık yapıldığını yalanladığı ifade edildi.
Arakanlı Müslümanların geri dönüşü için hazırlanan alanların birçoğunun, gözaltı merkezi şeklinde yüksek güvenlikli kamplara benzediğinin altı çizilen raporda, Taung Pyo Letwe Kabul Merkezi için inşa edilen bazı yeni binaların 10 bin metrekare alan üzerine inşa edildiği, etrafının çevrili olduğu ve 6 gözetleme kulesine sahip bir tür açık hava hapishanesini andırdığı kaydedildi.
Taung Pyo Letwe Kabul Merkezi’nin farklı idari binaları arasında askeri bölümler olduğu anlaşılan 5 alanın bulunduğu altı çizilen raporda, bu askeri alanların muhtemelen, geri dönen mültecileri kabul merkezlerinde takip edecek Sınır Güvenlik Polisine ait yapılar olduğuna işaret edildi.
Raporda, merkezin 300 metre güneyinde 10 dönümlük arazide iki büyük askeri üssün varlığının göze çarptığı ve her iki tesisin önemli savunma hendekleri ve geniş bir haberleşme içerdiği kaydedildi.
Myanmar hazırlıksız
Raporda, Arakanlı Müslümanların güvenli, onurlu ve sürdürülebilir bir şekilde Myanmar’a geri dönebilmelerine dayanak sağlayıcı koşulların mevcut olduğu iddialarının desteklenmediği ifade edilerek yarım milyon Arakanlı Müslüman’ın geri dönebilmesi için minimum düzeyde hazırlık yapıldığının uydu analizleri sonucu tespit edildiği vurgulandı.
Arakanlı Müslümanlar için yapılan hazırlıkların yetersizliğinin endişe verici olduğu belirtilen raporda, devam eden şiddetin, istikrarsızlığın, internet ve iletişim teknolojilerindeki kesintilerin ve Arakan’daki güvenlik durumuyla ilgili bilgi eksikliğinin bu endişelere etkisi olduğu kaydedildi.
Raporda, uluslararası toplum, Arakanlı Müslümanlara yönelik güvenli, onurlu ve sürdürülebilir bir gelecek için en iyi çözümün bulunması için çaba göstermeye çağrıldı.
“Myanmar, Arakanlı Müslümanların geri dönmesi için güvenli değil”
Uluslararası Af Örgütü bu ay yaptığı yazılı açıklamada, “Myanmar’ın Arakanlı Müslümanların geri dönmesi için güvenli bir yer olmadığını” kaydetmişti.
Açıklamada, Arakanlı Müslümanların eşitlik, milliyet, hareket özgürlüğü, sağlık hizmeti, eğitim ve iş fırsatlarına erişim gibi haklarının Myanmar hükümeti tarafından sistematik olarak reddedilmeye devam ettiği belirtilmişti.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan’da 2012’de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan’daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017’de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemlerini başlatmıştı.
BM’ye göre, Ağustos 2017’den sonra Arakan’daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 745 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar’a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *