İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, AB’nin İran’ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerine yönelik ihlallerine verdiği yanıtı kınayarak, Nazi benzetmesinde bulundu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini açıklamalarını Avrupa’nın geçmişte Nazi Almanyası’nın yükselişine karşı izlediği politikaya benzeten Netanyahu, “Bu bana Avrupa’nın 1930’lu yıllardaki yatıştırıcı politikasını hatırlatıyor. O zaman da başını kuma sokanlar yaklaşan tehlikeyi görememişti. Öyle görünüyor ki İran’ın nükleer füzeleri Avrupa topraklarına düşene kadar Avrupa’da uyanmayacak olanlar var, ama ondan sonra elbette çok geç olacak” şeklinde konuştu. Netanyahu, İran’ın nükleer silah edinmesini engellemek için İsrail’in ne gerekiyorsa yapacağını belirtti.
AB, İran’ın nükleer anlaşma ihlallerini önemli bir uyumsuzluk olarak görmüyor
Öte yandan Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Mogherini Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran’la var olan nükleer anlaşmaya bağlı kalan tarafların Tahran’ın anlaşmaya yönelik ihlallerini önemli bir uyumsuzluk olarak görmediğini belirtti. Mogherini, tarafların anlaşmada yer alan anlaşmazlık çözüm mekanizmasını şuan için İran’a karşı aktif hale getirmeyi düşünmediklerini de sözlerine ekledi.
Dün Brüksel’deki AB Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Mogherini, “Anlaşmanın taraflarından hiçbiri şu anda anlaşmazlık çözüm mekanizmasını harekete geçirme niyetinde olmadıklarını belirtti. Bununla birlikte başta Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan (UAEA) olmak üzere aldığımız mevcut veriler ışığında, ihlallerin önemli bir uyumsuzluk olmadığı sonucuna varıldı” ifadelerini kullandı.
Dün Brüksel’de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda, İran’la yapılan nükleer anlaşmayı korumak için her türlü çabayı gösterme kararı alındı. Ancak ABD’nin yaptırımlarını aşmanın önündeki güçlükler, onlara bunu gerçekleştirmeleri için çok az şans veriyor.
Öte yandan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, 2015 yılında nükleer anlaşmayı imzalayan diğer ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirdiği takdirde İran’ın da yükümlülüklerini yerine getireceğini söyledi. Tesnim Haber Ajansı’na göre Musevi, İran’ın, Avrupa’dan anlaşmayı kurtarmak için pratik adımlar atmasını beklediğini de sözlerine ekledi.
Tahran, Avrupalı taraflara tarihi anlaşmayı kurtarmaları için “pratik, etkili ve yetkin kararlar alması” çağırısında bulundu. İran Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, İran’ın gönüllü ve iyi niyet temelinde yürütmeye devam ettiği eylemlerin karşılıklılık ilkesine dayandığı vurgulandı.
“İran nükleer bomba elde etmekten hala bir yıl uzakta”
Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, Brüksel’deki AB Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, İran nükleer anlaşmasını kurtarmak için hala zaman olduğunu söyledi. Ülkesinin ABD ile aynı fikirde olmadığını ifade eden Hunt gazetecilere verdiği demeçte, “İran halen daha nükleer bomba elde etmekten bir yıl uzak durumda. Zaman daralsa da halen anlaşmayı kurtarmak için küçük bir fırsat var” diye konuştu.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian da Avrupa’nın İran’la imzalanan nükleer anlaşma konusundaki fikir birliğini sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. Tahran’ın, anlaşmanın yükümlülüklerine uymama kararından vazgeçmesi gerektiğini belirten Le Drian, Brüksel’deki toplantıda gazetecilere verdiği demeçte, “Avrupalılar bu konuda birliklerini sağlamalılar” dedi.
Bununla birlikte Brüksel’de yapılan AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda İran ve ABD arasındaki gerginliğin azaltılması ve 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın çökmemesi için müzakerelerin yeniden başlatılmasına ikna edilmelerinin yolları arandı.
“Sakin olun!” çağrısı
Bir başka gelişmede ise 2015 yılında İran ile yapılan nükleer anlaşmada imzası bulunan 3 Avrupa ülkesi (Fransa, Almanya ve İngiltere) ortak bir açıklama yayınladılar. Açıklamada, nükleer dosyasındaki gerginliğin durdurulması ve müzakerelere devam edilmesi çağrısında bulunuldu. Fransa Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, “ABD yaptırımlarının baskısı altında olan ve İran’ın anlaşmanın başlıca yükümlülüklerinin çoğundan vazgeçme kararı aldığı anlaşmanın sona erme riskiyle karşı karşıyayız” ifadeleri yer aldı.
“Büyük bir endişe duyuyoruz”
İngiltere, Fransa ve Almanya’nın Körfez bölgesi ve ötesinde tanık olunan saldırıların yanı sıra bölgedeki güvenliğin bozulmasından büyük bir endişe duyduğu belirtilen ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi;
“Sorumlu bir şekilde hareket etmenin, tansiyonu düşürmenin ve diyalogu sürdürmenin yollarını aramanın zamanının geldiğine inanıyoruz. Tehlikeler o kadar büyük ki, ilgili tüm tarafların sakin olması ve eylemlerinin olası sonuçlarını dikkate alması gerekiyor.”
“Anlaşmaya bağlı kalmaya devam ediyoruz”
Üç ülke, nükleer anlaşmaya İran’ın yükümlülüklerine tam olarak uyması halinde bağlı kalmaya devam edeceklerini ve tüm tarafların iyi niyet göstergesinde bulunmaları gerektiğini vurguladılar.
Bununla birlikte Avrupalılar, ABD yaptırımlarına rağmen İran ile karşılıklı alışverişi sürdürebilmek için ticari bir mekanizma oluşturmaya çalışıyorlar.
“Aynı şekilde cevap vereceğiz…”
Diğer yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran hükümetine ait resmi internet sitesinde yer alan açıklamalarında, AB ülkelerinin taahhütlerini yerine getirmemelerine karşı yürüttükleri stratejik sabır politikasından vazgeçtiklerini belirterek, “Eğer onlar taahhütlerini azaltırsa biz de azaltacağız, eğer nükleer anlaşmayı ihlal ederlerse biz de aynısı yapacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ruhani ayrıca Washington’un nükleer anlaşmadan çekildikten sonra tekrar yürürlüğe koyduğu yaptırımları sonlandırması halinde ABD ile müzakere masasına oturmaya hazır olduklarını söyledi.
Bununla birlikte İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi İran’ın resmi haber ajansı IRNA tarafından aktarılan açıklamasında Avrupa’nın 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde ülkesinin nükleer anlaşmadan önceki duruma geri döneceğini belirtti.
Ruhani’nin teklifine ret
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Washington Post gazetesine verdiği demeçte, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin, ABD eski Dışişleri Bakanı John Kerry ve eski Başkan Barak Obama’ya sunduğu teklifleri tekrarladığını öne sürdü. Ruhani’nin teklifini kabul etmediklerini belirten Pompeo, “Bu konuda son kararı verecek olan kişi Başkan Trump’tır. Ancak önceki yönetimin uyguladığı politika, nükleer anlaşmayı bu noktaya getirdi ki ben ve Trump bunu afet olarak görüyoruz” diye konuştu.
Oysa ABD, geçtiğimiz hafta boyunca İran ile arasındaki sorunları çözmek için diplomatik yoldan gitmeye daha fazla istekli olduğunu gösteren sinyaller vermişti. Reuters’a konuşan ABD’li yetkililer, ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in 24 Haziran’da İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in birkaç gün içerisinde yaptırımlar listesine ekleneceğine ilişkin açıklamada bulunmasına rağmen Washington’ın bu yaptırımları uygulamama kararı aldığını belirtmişlerdi. Bununla birlikte Zarif’e bu hafta New York’taki BM Genel Merkezi’nde yapılacak toplantıya katılması için vize verildiği açıklanmıştı.
Pompeo Washington Post’a yaptığı açıklamada Zarif’e vize verildiğini, fakat New York’taki hareket alanına sınırlama getirildiğini söyledi. Pompeo, Zarif’in yalnızca BM Genel Merkezi ile 6 blok ötedeki İran temsilciliği ve İran’ın BM Daimi Temsilcisinin konutu arasında hareket etmesine izin verileceğini açıkladı.
Tahran, ABD’nin Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinden tam bir yıl sonra, anlaşmadaki bazı yükümlülüklerini askıya almaya başlayacağını açıklamış ve 8 Temmuz’da nükleer anlaşma ile sınırlandırılan uranyum zenginleştirme oranını aştığını duyurmuştu.
Londra/Şarku’l Avsat
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *