Hâbil’in gününe raptedildim / ve öfkesine şâhit oldum o diğerinin / eyy günlerini en iyi bilen! / böyle bırak kalayım / burada bu ikisinin önünde…
HÂBİL’İN HİKAYESİ
ben babama benziyorum
babam da babasına
Hz Âdem’e varırız bu yolu alarak
alalım, sende insanlar görüyorum
uzattım sana elimi baba
çekildim elinin iç sıcaklığına
Hâbil’in gününe raptedildim
ve öfkesine şâhit oldum o diğerinin
eyy günlerini en iyi bilen!
böyle bırak kalayım
burada bu ikisinin önünde
ve içlerinden biri
ya da üçüncüsü olayım
pencerem açık
bütün bu şeylerin en başındayım
ezel-ebed denklemine
çevreme de bir baskıyım
sunağı da gördüm gözümle
Hâbil’i de ben öldürdüm
katli de ben miras bıraktım nesile
beni işte buradan başlat Rabb’im
yaşamımı devredemiyorum kavmime
yaşamımı devral kardeşim
karındaşım sen bari
ey babamın kızı
ve savaşım sen de hemen başla
yoksa kötü şeyler olacak
ooo kâhin değilim fakat
çok kan ama dökülecek
kol bacak kemik
akla gelmedik böyle böyle
erdem cesetleri taşkın yapacak derede
halk izleyecek kendinden akıp gideni
a.v.m. insanına
daha dolgu gerekecek bundan böyle
halbuki Kâbil sâdece bir çiftçi idi
Yahya Burak Gül
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *