5’inci İbn Haldun sempozyumunda konuşan İHÜ Rektörü Şentürk: “Şunu anladık ki İbn Haldun bize çok yeni bakış açıları sunuyor ve bizim toplumsal yapımıza daha uygun yaklaşımlar sağlıyor” dedi.
5’inci Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu
İbn Haldun Üniversitesi (İHU) Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, bu yıl “İktidar, İktisadi Kalkınma ve Ahlak” ilişkisi temasıyla olmak üzere, beşincisi düzenlenen Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, sempozyuma dünyanın dört bir yanından akademisyenlerin katıldığını ve bundan dolayı büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Sempozyumun ilkini 2006 yılında İbn Haldun’un 600’üncü vefat yıl dönümünde gerçekleştirdiklerini belirten Şentürk, “Hedefimiz İbn Haldun’un hatırasını yad etmekti. Orada şunu anladık ki İbn Haldun bize gerçekten çok yeni bakış açıları sunuyor ve batı sosyal bilimleri sınırlarını aşan bizim toplumsal yapımıza daha uygun yaklaşımlar bize sağlıyor. Ve oradaki meslekledaşlarımızla uluslararası İbn Haldun topluluğunu kurmaya karar verdik. Ve o günden bu güne kadar her 2-3 yılda bir uluslararası İbn Haldun sempozyumu yaparak bu güne geldik.” diye konuştu.
Uygulamalı İbn Haldunculuk
Şentürk, İbn Haldun Topluluğu’nun amacının “uygulamalı İbn Haldunculuk” olduğunu ifade ederek, “Yani bundan maksadımız sosyal sorunlarımızı, meselelerimizi İbn Haldun teorileri ve metodlarını uygulayarak anlamaya çalışmak. Yoksa İbn Haldun’u övmek, İbn Haldun’un hayatını, düşüncelerini tahlil etmek değil. Bundan maksadımız da İbn Haldun’un günümüzde hala faydalı olduğunu sorunlarımızı tahlil etme ve onlara çözümler üretme konusunda işe yarar olduğunu ortaya koyabilmek.” ifadelerini kullandı.
Bu yılki sempozyumun konusunun güncel bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Şentürk, şunları kaydetti: “Şu an Türkiye’de bir kalkınma hamlesi var. Kişi başına milli gelir hızla arttı. Son zamanlarda her ne kadar bazı ekonomik sıkıntılar olsa da bir ekonomik kalkınma durumu var. İbn Haldun 6 asır önce ekonomik kalkınmayla beraber insanların refaha yöneleceğini, zevki sefaya dalacaklarını, ahlaki değerlerin aşınacağını, erozyona uğrayacağını, bencilliğin artacağını, grup ve aile bağlarının zayıflayacağını söylemiş.
Ama bunları söylerken acaba determinist bir yaklaşımla ‘bu kaçınılmaz bir durumdur’ şeklinde mi söyledi yoksa bunu bir uyarı olarak mı söyledi. Tabii Osmanlı alimleri İbn Haldun’un fikirlerini o dönemde ele almışlar değerlendirmişler ve İbn Haldun’un bu görüşlerini bir uyarı olarak ele almışlar ve refahın menfi etkilerinden nasıl korunulabilir bunun tedbirlerini ele almışlar. Bu gün de benzer bir durumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla güncel bir konuyu burada ele alıyoruz.”
“Finansal güç arttıkça politik güç de artıyor”
Columbia Üniversitesi ve İbn Haldun Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Wael B. Hallaq ise maddi zenginliğin, modern ekonominin gelişmesinin başarılı bir politika için önemli olduğunu dile getirdi.
Güçlü ve sürdürülebilir bir sistem olması için ekonomik gücün genellikle askeri ve siyasi güç ile doğrudan ilişkisi olduğuna değinen Hallaq, “Modern devletlerin başarısını genelde ekonomi ve para ile ilişkilendiririz ama bir başka tarafı da var. Böyle bir devlet ekonomik gücünü kaybettiğinde, medeni bir ülke ve medeniyet olma özelliğini de kaybedecektir. Güçlü ekonomiler, güçlü eyaletlerin olmasıyla ilişkilendirilir. Bunlar olmadığı zaman da zayıf güçler zayıf eyaletler ortaya çıkar.” diye konuştu.
Hallaq, finansal güç arttıkça politik gücün de arttığını vurguladı. İbn Haldun teorileriyle ilişkilendirildiğinde, bazen çok fazla finansal güç ve paranın, emperyal güçlerin düşüşüne sebep olduğunu dile getiren Hallaq, “Burada ki soru şudur. Kapitalizm ile ilgili olan modern konsept mi doğru yoksa İbn Haldun’un savunduğu para politik gücün kaybolmasına mı sebep oluyor.” dedi.
Hallaq ayrıca İbn Haldun’un modern bilimin şimdi keşfettiği şeyleri o zaman anlayabildiğini sözlerine ekledi.
“İbn Haldun’un iktidar, ekonomik kalkınma ve ahlak konusundaki bakışını anlamaya çalışacağız”
Uluslararası İbn Haldun Sempozyumu Komite Başkanı Ramazan Aras ise sempozyumun düzenlenmesinden dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Umarım dünyanın farklı bölgelerinden değerli akademisyenlerle istişare fırsatımız ve İbn Haldun’u daha fazla anlama fırsatımız olur.” dedi.
Aras, sempozyum vesilesiyle İbn Haldun’un iktidar, ekonomik kalkınma ve ahlak konusundaki bakışını anlamaya çalışacaklarını ifade ederek, “Bu sempozyum şu anda politik düzensizliği, ahlaki bozukluğun ve vahşetin hüküm sürdüğü dünyada son derece önemli olacaktır. Bu organizasyonu gerçekleştirmek için çok çaba harcadık. Herhangi bir eksikliğe yol açacak her türlü ayrıntıyı göz ardı etmeden bu organizasyonun hazırlıklarını tamamladık. Organizasyonda yer alan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”
Sempozyum dünyadan akademisyenleri bir araya getirdi
Öte yandan üniversitenin Başakşehir yerleşkesinde 2 gün boyunca sürecek sempozyumda iktidar, iktisadi kalkınma ve ahlak arasındaki ilişki güncel boyutlarıyla uluslararası akademisyenler ve katılımcılarca tartışılacak.
Ekonomik ilerlemenin toplumsal etkileri ile ahlak arasındaki aktüel ilişkileri anlamak için büyük düşünür İbn Haldun’un teorik yaklaşımları ve kavramsal çerçeveleri analitik araçlar olarak ele alınacak.
İbn Haldun perspektifinden günümüz koşul ve durumlarını incelemek de sempozyumun temel amaçları arasında yer alıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *