Fransa merkezli, uluslararası yayın kuruluşu Euronews, ABD’nin terör listesine alarak İran aleyhine attığı yeni adıma bağlı olarak Devrim Muhafızları konulu bir haber yayınladı.
Haberde, bu ordunun bünyesinde bulunan Besiç ve Kudüs Gücü de konu edilirken, “Terör listesine koymanın İran ve bölgenin geri kalanı üzerinde nasıl etkisi olur?” sorusunun yanıtı aranıyor. İşte o haberin ayrıntıları:
Amerika’nın terör örgütleri listesine aldığı İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) nedir ve ne tür faaliyetleri bulunuyor?
İran Devrim Muhafızları Ordusu, 1979’da gerçekleştirilen İslam Devrimi’nin hemen sonrasında Ayetullah Humeyni’nin talimatıyla 5 Mayıs 1979 tarihinde “iç düzeni sağlama ve devrimin korunması” gibi görevlerle kuruldu.
Askeri varlığının yanı sıra siyasi ve ekonomik alanda da önemli yeri bulunan Devrim Muhafızları İran ordusuna bağlı olmakla birlikte emirleri doğrudan dini liderden alıyor.
Devrim Muhafuzlar, İran’ın Ortadoğu’daki askeri operasyonlarında hep ön saflarda yer aldı. Irak ve Suriye’de ‘IŞİD’e karşı mücadelede’ aktif roller üstlendi. Zaman zaman Amerikan üslerine çok yakın mesafede varlık gösterdi.
150 bin personeli bulunuyor
New York merkezli Dış İlişkiler Konseyi’ne göre bünyesinde kara, hava ve deniz kuvvetleri birimlerini de barındıran 150 bin ‘seçkin’ askeri personeli bulunuyor.
Bunun yanı sıra güçlü istihbarat ve özel operasyon birimine de sahip. Ordunun başında General Muhammed Ali Caferi bulunuyor.
Asli görevi iç güvenlik olmakla birlikte askeri uzmanlar, DMO’nun düzenli orduya göre çok daha etkin ve baskın olduğunu belirtiyor. İran devletinin ordusunun 350 bin aktif personeli bulunuyor. DMO ise birçok alanda düzenli orduya arka planda destek sağlıyor.
Ülke iç ve dış siyasetinde etkin rol oynayan DMO inşaat, ağır sanayi, petrokimya, otomotiv, bankacılık, sigorta, ticaret, medya, gıda ve telekomünikasyon gibi sektörlerde de faaliyet gösteriyor.
Besiçler kim ve görevleri ne?
İran Devrim Muhafızları Ordusu bünyesinde bir de paramiliter, gönüllü milis teşkilatı olan Besiçler bulunuyor. 2009 yılındaki seçimlerin ardından başlayan kitlesel gösteriler sırasında sokağa çıkan Besiçler, sivilleri aşırı güç kullanarak dağıtmış ve dünyadan sert tepki almıştı.
Yasal herhangi bir merciye hesap vermeyen ve herhangi bir kayıtları bulunmayan Besiçler, ahlak polisliğinin yanı sıra ülke içindeki muhalifleri yakından takip ediyor.
Devrim Muhafızları Ordusu, Kudüs Gücü ve ABD
İran Devrim Muhafızları Ordusu ile Amerikan yönetimleri, süregelen bir tartışmalar silsilesinin içerisinde yer aldı.
ABD Hazine Bakanlığı, 2007’de Devrim Muhafızları’nın yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü birimini ‘teröre destek’ gerekçesiyle kara listeye aldı. Kudüs Gücü daha sonra Washington tarafından ‘İran’ın teröristleri ve isyancı grupları desteklemek için kullandığı asıl birim’ olarak tanımladı.
ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelmesinin hemen ardından ülkesini 2015’te İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekti. Tahran’ın ve Devrim Muhafızları’nın Ortadoğu’daki etkisini azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmak için İran’a yönelik yeniden ağır yaptırımlar uygulamaya başladı. Bu arada aralarında Körfez ülkelerinin bulunduğu ABD’nin bölgedeki müttefikleri İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu terör örgütleri listesine aldı.
“Suriye Savaşı bahane, amaç kalıcı hale gelmek”
ABD, Suriye ordu güçlerine destek veren İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun Suriye’deki varlığının İsrail için doğrudan tehdit oluşturduğunu da öne sürüyor. ABD Dışişleri Bakanlığı İran Özel Temsilcisi Brian Hook da Devrim Muhafızları’nın ‘Suriye Savaşı’ bahanesiyle, aslında bu ülkede askeri anlamda kalıcı hale gelmeye çalıştığını ve İsrail’i tehdit etmek için yeni bir stratejik üs oluşturmaya çalıştığını iddia ediyor.
Hook ayrıca İran’ı 2003-2011 yılları arasında Irak’ta hayatını kaybeden 608 Amerikan askerinin ölümünden de sorumlu tutuyor. ABD Özel Temsilcisi, bu rakamın Irak’ta hayatını kaybeden Amerikalı askerlerin yüzde 17’sine tekabül ettiğini dile getirdi.
Terör listesine koymanın İran ve bölgenin geri kalanı üzerinde nasıl etkisi olur?
Analistler, Devrim Muhafızları Ordusu’nun terör örgütleri listesine alınmasının ABD ve İran’ı doğrudan askeri bir çatışmaya daha da yaklaştırabileceği konusunda uyarıyor.
Ayrıca uzmanlar Amerikan askerlerinin Ortadoğu’nun birçok noktasında bulunması nedeniyle Trump’ın kararının Washington’da büyük bir kesim tarafından endişe, tepki ve rahatsızlıkla karşılandığını da dile getiriyor.
Diğer yandan söz konusu kararın, İran’ın etkin olduğu Şii nüfusun hükümette yer aldığı Irak ve Lübnan gibi bölge ülkelerinde ABD’nin ilişkilerinin tehlikeye girebileceği kaydediliyor. Zira bu ülkelerde DMO, silahlı gruplara doğrudan destek sağlıyor.
İlaveten uzmanlar Trump’ın adımının kısa ve orta vadede Lübnan ve Irak gibi bazı bölge ülkelerinde ‘ya bizimlesiniz ya da değilsiniz’ gibi bir dayatma şeklinde algılanacağını ve bunun da bölge halklarında ters tepkiye neden olacağını ifade ediyor.
İran ordusu: Mücadele edeceğiz
Bu arada Washington yönetiminin Devrim Muhafızlarıyla ilgili kararına karşılık İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi de ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığını (CENTCOM) terör örgütleri listesine aldı.
İran ordusu, Milli Güvenlik Yüksek Konseyi tarafından “terör örgütü” ilan edilen ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığına (CENTCOM) karşı mücadele edileceğini duyurdu.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *