Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen konferansta Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Huriye Martı konuşmacı olarak katıldı.
“Hakları ve Saygınlığı ile İslam’da Kadın” konferansı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Atatürk Kültür Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
AÇILIŞ KONUŞMASINI BELEDİYE BAŞKANI ŞAHİN YAPTI
GAÜN Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen konferansın açılışında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin konuşmasında, önce toplumun yarısı olan kadının aklını, vicdanını karar mekanizmasına getirmemiz ve karar mekanizmasında doğru kararı aldırmamız gerektiğine işaret etti. Fatma Şahin, “İstişarenin bir sünnet olduğu noktada kadına, kadının yaşamına dair verilecek kararda kadınsız bir masanın zaten doğru olmayacağını düşünüyorum. Mutlaka kadın bakış açısının bu masada olması gerekiyor. Bu kadar önemli meselelerin konuşulduğu noktada bu bakış açısının daha güçlenerek, her noktasında en tepeden en alta kadar gitmesi gerekiyor. Medeniyet gruplarımızın ne kadar güçlü bir kadın altyapısının olduğunu görüyoruz. Özellikle ilahi kitabın bize verdiği mesajlara bakıldığında tam bir adalet, eşitlik duygusuyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
REKTÖR ŞAHİN’İN AÇILIŞ KONUŞMASI
GAÜN Rektörü Prof. Dr. Gür, açılış konuşmasında İslam dünyasının önde gelen kadınlarından ve yaptığı çalışmalardan örnekler sundu.
Prof. Dr. Gür konuşmasının devamında, “Bir din düşünün ki, yarıdan çoğunluğu kadınlardan müteşekkil, Hz. Hatice annemiz gibi sorgusuz sualsiz ilk inanan ve en önemli Mekke’nin tüccarlarından birisi olsun. O zamanın geleneklerinden bağımsız olarak Peygamber Efendimize evlilik teklifi yapan bir kadın olsun. Hz. Aişe annemiz gibi fetva makamında olsun. Diğer taraftan Hz. Ömer gibi birisi tarafından pazarların denetimi, şehrin inşası için bir kadın görevlendirilsin. Diğer taraftan 850’li yılarda Fatıma el-Fihri gibi birisi bir hülya kuruyor hayalini gerçekleştirmek üzere Tunus’ta Fas civarında KaraviyyinÜnivesitesi’ni kuruyor ve bugün dünyanın en eski üniversitesi olarak sürekli eğitim veren UNESCO’nun tanıdığı tek üniversite. Bunu bir kadın kuruyor. Oradan çok büyük alimler yetişiyor. İşte böyle bir İslam dünyasının insanları nasıl olur da kadınlarını ihmal ediyor varsayılabilir.” Meseleye iki açıdan sorunlu bakıldığını vurgulayan Prof. Dr. Gür, “Bir Batı dünyasının pozitivizm gelenekleri içerisinde kadını kendi rollerinden arındırarak feminist bir yapıyla İslamla karşı karşıya getirme çabası. İkincisi de bizim özellikle dönemsel olarak siyasi çekişmelerin kurbanı olan kadın meselesini ataerkil bir yapı içerisinde gelenek göreneklerimizi, örf ve adetlerimizi din kılıfı içerisinde sunmamızdan kaynaklanıyor” dedi.
HURİYE MARTI: BİRİLERİ YANLIŞ BİLGİ YAYMAYA ÇALIŞIYOR
Kadın akademisyenler olarak İslam’da kadın konusunu konuşmaktan hiç vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, “Birileri daima kadın konusunda yanlış bilgiyi bu toplumda yaymaya çalışıyor. Çoktan aşmamız gereken pek çok sorunun ısrarla ısıtılıp tekrar gündeme taşındığı bir ülkede yaşıyoruz. Müslüman toplumların, kadınıyla erkeğiyle Müslüman zihinlerin çok daha ciddi meselelerde çözüm üretmeleri, strateji gelişmeleri gerekirken bir takım polemik konuları üzerinde oyalandığını ve bilinçli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Konuşmasının devamında Prof. Dr. Martı şunları söyledi: “Asırlardır tekrarlanan ve açıklaması çoktandır yapılan pek çok polemik ve İslam’da kadın başlıklı soru bugün gençlerimizin, İmam Hatip Liselerimizin ve üniversite öğrencilerimizin zihinlerinde dolaşıp duruyor. Özelikle sosyal medyada, kadın konusunda üretilen tartışmaların aslında genç zihinleri daha önemli şeyler düşünmekten alıkoymayı hedefleyen bilinçli adımlar olduğunu düşünüyorum. Gençlerimizin ‘İslam’da kadın çalışabilir mi, çalışamaz mı?’ sorusundan daha önemli cevaplayabilecekleri hususlar var. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun fehvası açıktır; ‘İslam’da kadının helal ve haram çizgisine dikkat etmek suretiyle, çalışmasına engel olan ne bir Kur’an ayeti nede bir hadis vardır.’ İslam’da kadının çalışması caizdir. Allah’ın kitabında yer alıp da kadının hakkını korumayan tek bir ayet bulamazsınız.”
İSLAM’IN SABİTELERİNİ BİLMELİYİZ
İslam’da farklı iki temel konunun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Martı sözlerine şöyle devam etti: “Birincisi hala değişmeyecek olan sabitelerdir. Peygamberimizin hayatta olduğu günden kıyamete kadar, hiçbir zaman diliminde ve hiçbir coğrafyada asla değişmeyecek olan sabit kurallar vardır. İslam’ın üzerine oturduğu değişmez gerçeklikler, sabiteler vardır. Birde değişkenler vardır. İnsanların hayat akıp giderken farklı coğrafyalarda, zamanlarda ve farklı ihtiyaçlarına binaen değişebilecek hususlar vardır. Biz sabitelerle değişkenleri birbirine karıştırmakla kaybediyoruz. İslam’ın kadın konusundaki sabitleri asla değişmez. Bugün pek çok tartışılan konu değişkenler üzerinde dönmektedir. O gün öyleyken, bugün böyle olması gereken, değişebilecek hususları asla değişemez prensipler, dinin asılları gibi okuduğunuz zaman maalesef sosyal problemlere çözüm üretmeniz imansızdır. Bugünün kadınları, bu toplumun insanları, kadınıyla erkeğiyle, bu ümmetin bireyleri olarak İslam’ın kadın konusundaki sabitelerini bilmek zorundayız.”
SİBEL BAYIL: CİDDİ BİR KALKINMA İÇİN GEREKEN
Kadın ve erkeğin yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen potansiyele ve eşdeğere sahip olduğunu söyleyen GAÜN Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bayıl, “Yaşanılabilir bir dünya ve ülkemiz açısından da ciddi bir kalkınmanın gerçekleşebilmesi için kadına yönelik her türlü fikir ve eğilimin tam da insanın hak ettiği biçimde adalet, merhamet, hürmet ve muhabbet üzerine şekillenmesinin şarttır” dedi.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *