İngiliz hakimiyetindeki Chagos takımadalarında, ABD İngiltere’den 50 yıllığına Diego Garcia adasını kiralamış ve 1977’de askeri üs kurmuş. Adalarda yaşayan 2 bin kişi de 1967-1973 yıllarında bölgeden zorla çıkarılmış.
DAKAR (AA) – Uluslararası Adalet Divanının 25 Şubat Pazartesi günü, İngiltere’nin Hint Okyanusu’nda bulunan Chagos Takımadaları’nı Morityus’a iade etmesi tavsiyesi, dikkatleri önemli bir ABD üssünü de barındıran bu küçük adalara çevirdi.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Hint Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden olan Morityus Cumhuriyeti, 1598’de Hollanda, 1715’te Fransa sömürgesi oldu. Morityus, 1814’teki Paris Anlaşması ile İngiltere hakimiyetine girdi. Yaklaşık 150 yıl bu adaları sömüren İngiltere, Birleşmiş Milletlerin (BM) baskısıyla 1968’de Morityus’a bağımsızlığını vermeden 3 yıl önce, Chagos Takımadaları’nı ülkeden ayırarak elinde tuttu.
Chagos’un yanı sıra Aldabra, Farquhar ve Desroche adalarını da Şeyseller’den ayıran İngiltere, söz konusu adaları 1965’te İngiliz Hint Okyanusu Bölgesi’nin (İHOB) parçası ilan etti. Şeyseller’den ayırdığı adaları daha sonra geri vermek zorunda kalsa da İngiltere toplam 2 bin 300 adacığın bulunduğu İHOB ile Hint alt kıtasının güneyinde varlığını sürdürdü.
İngiltere, İHOB içerisindeki Chagos Takımadaları’nın en büyüğü olan mercan ada Diego Garcia’yı 1966’da, müttefiki ABD’ye 50 yıllığına kiraladı.
Okyanusun tam ortasında stratejik nokta
ABD’nin hemen büyük bir deniz ve hava askeri üssü inşa etmeye başladığı Diego Garcia ile Chagos Takımadaları’nda yaşayan yaklaşık 2 bin kişi, 1967-1973 yılları arasında zorla bölgeden çıkarıldı. Adaya turistlerin ve medya mensuplarının girişi de yasaklandı.
Diego Garcia Deniz Kuvvetleri Destek Tesisi adıyla 1977’de açılan askeri üste, büyük askeri kargo uçaklarının kullanabileceği 3 bin 600 metrelik bir pist, ABD donanmasından 2 uçak gemisinin aynı anda demirleyebileceği bir de liman bulunuyor.
Hindistan, Endonezya ve Madagaskar üçgeninde bulunan Diego Garcia’dan en yakındaki karaya deniz yoluyla gitmek en fazla 2 gün sürüyor.
Hint Okyanusu’nun diğer bölgelerinde sıklıkla meydana gelen kasırga ve tufanların görülmediği Chagos Takımadaları, uçuş için elverişli hava koşullarına sahip bulunuyor.
ABD operasyonlarının önemli üssü
ABD, 1966’dan 2016’ya kadar Diego Garcia Üssü’nün yapımı, bakımı ve restorasyonuna toplam 3 milyar dolar harcadı. İngiltere, 2016’da ABD’nin ada kullanım haklarını 20 yıl daha uzattı.
Hint Okyanusu’nun tam ortasında yer alan ve sadece askeri araçlarla ulaşılabilen Diego Garcia Üssü, Soğuk Savaş’tan günümüze çok sayıda ABD operasyonunun parçası oldu.
Soğuk Savaş’ta Rusya tehdidini Hint Okyanusu’nda sınırlayan üs, Kuveyt’i işgal eden Irak’a karşı düzenlenen 1991’deki Çöl Fırtınası Operasyonu ile 11 Eylül’den hemen sonra Ekim 2001’de Afganistan’da Taliban’a yönelik hava saldırılarında önemli rol oynadı.
Üs, Orta Doğu, Basra ve Yemen Körfezi’ne yakınlığı ve Hint Okyanusu’ndaki hidrokarbon yolları üzerinde bulunması nedeniyle halen önemini koruyor.
Spekülasyonların odağındaki üs
Öte yandan, Diego Garcia Üssü, 8 Mart 2014’te Kuala Lumpur-Pekin seferini yapan Malezya Havayollarına ait MH370 sefer sayılı uçağın kaybolmasıyla ilişkilendirildi.
Hint Okyanusu üzerinde uçarken 227 yolcusu ve 12 kişilik mürettebatı ile tek bir iz bırakmadan kaybolan MH370 sefer sayılı Boeing 777’nin Diego Garcia’ya iniş yaptığı ileri sürüldü.
Bir diğer iddia da üs yakınlarından geçen uçağın terörist saldırı korkusuyla vurulduğu oldu.
“Utanç Adası”
Diego Garcia Üssü, Amerikalı Antropolog Prof. David Vine’ın yazdığı “The Island of Shame” (Utanç Adası) adlı kitaba da konu oldu.
Vine, bir antropolog gözüyle ABD ve İngiltere’nin zoruyla 1967-73 yılları arasında evlerinden koparılan Chagosluların yaşadıklarını ve yurtlarına geri dönmek için verdikleri mücadeleyi anlattı.
Adada ayrıca CIA’ye ait gizli bir hapishane bulunduğu ihtimalini yazan Vine, buraya getirilen terör şüphelilerinin işkenceyle sorgulanabileceğini ileri sürdü.
İngilizler yerlileri “Tarzan ve köle” olarak niteledi
İngiltere, adayı ABD’ye kiralamak için yerli halkı zorla çıkardığında, dünyanın tepkisini çekmemek için adada sadece geçici süre yaşayanlar olduğu yönünde yalanlar söyledi.
Bununla kalmayan İngiliz sömürgeciler, resmi kayıtlarda yerlilerden “Tarzan ve köle” olarak bahsetti.
Chagosluların durumu, Avustralyalı gazeteci John Pilger’in çektiği “Çalınan bir ulus” adlı belgesel filmde de konu edildi. Pilger, tüm dünyayı, ekonomik ve askeri olarak güçlü devletlerin, küçük ülkelerin halklarını zorla yerinden etmelerine karşı koymaya çağırdı.
Chagosluların mücadelesi BM Genel Kurulunda
Chagosluların evlerine dönme hakları Londra Yüksek Mahkemesinin 3 Kasım 2000 ve 11 Mayıs 2006’da ve Londra Temyiz Mahkemesinin 23 Mayıs 2007’de aldığı kararlarla tanındı.
Adalardan çıkarılanlar İngiltere mahkemelerinde yurtlarına dönme mücadelesi verirken Morityus konuyu BM Genel Kuruluna taşıdı.
23 Haziran 2017’deki Genel Kurulda Morityus ile İngiltere arasında Chagos Takımadaları’nın egemenliği hakkındaki anlaşmazlığın Uluslararası Adalet Divanına götürülmesi 15’e karşı 94 oyla kabul edildi.
Uluslararası Adalet Divanından “dekolonizasyon süreci tamamlanmadı” kararı
Uluslararası Adalet Divanı hakimlerinin, 25 Şubat 2019’da aldığı çoğunluk kararına göre, Morityus bağımsızlık kazandığında Chagos Takımadaları elinden alındığı için dekolonizasyon süreci “yasal bir şekilde” tamamlanmadı.
İngiltere’nin Chagos Takımadaları’nı elinde bulundurmasının yanlış olduğu belirtilen karar, Morityus’un topraklarının sömürgelikten tam anlamıyla kurtulması için İngiltere’nin adaları geri vermesi gerektiğini tavsiye etti.
Adalet Divanının tavsiye niteliğindeki kararı bağlayıcı olmasa da İngiltere’nin bu tür kararlara genelde uyduğu biliniyor.
Diğer yandan, İngiltere’nin Chagos’taki ABD üssü nedeniyle adaları iade etmek istemeyeceği belirtiliyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *