‘Deizm ve Ateizm bir mantık hatasıdır!’

‘Deizm ve Ateizm bir mantık hatasıdır!’

“Her varlığın ve her bütünün bir yönetim ve liderlik mekanizması varken, kâinatın bir yönetim ve liderlik mekanizmasının olamayacağını kabul etmek bir akıl tutulmasıdır” diyen Yasin Kuruçay, gerçek Müslümanlığa ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Bu ülkede Deizm ve Ateizm sorunu yoktur

Yasin Kuruçay

Bu ülkede deizm ve ateizm sorunu yoktur. Bu ülkede Müslüman olma sorunu vardır.

Deizm ve ateizm bir mantık hatasıdır.

Her varlığın ve her bütünün bir yönetim ve liderlik mekanizması varken, kâinatın bir yönetim ve liderlik mekanizmasının olamayacağını kabul etmek bir akıl tutulmasıdır. Düzen yerine kaosu, sistem yerine tesadüfü kabul etmek aklı, dini, felsefeyi ve bilimi reddetmektir.

Deizm de ateizm de psikolojik bir kaçıştır.

Dinin emirlerinin yarattığı gerilimden, sorumluluklardan duygusal bir kaçıştır.

Müslüman olacaksan yalan söylemeyeceksin, konjonktüre hapsolmayacaksın, kişisel tercihlerini zamanın zorluklarına bağlamayacaksın demektir.

Müslüman olacaksan erotik espri yapmayacaksın, küfür etmeyeceksin, hava atmayacaksın, gizli kibrini fark edeceksin, boşa zaman harcamayacaksın, dini ve ahlaki kurallara dikkat edeceksin demektir.

Müslüman olacaksan pişmiş kelle gibi sırıtmayacaksın, derdin yüzüne yansıyacak demektir. Gençlik özgürlük hapishanesinde çürürken, ülke binbir sorunla uğraşırken, ümmet fakr u zaruret içerisinde harap ve bitap bir haldeyken bir Müslüman nasıl mutluluk pozları verebilir ki?

Müslüman olacaksan aileni kendinden, ülkeni ailenden, ümmetini ülkenden önde tutacaksın demektir.

Müslüman olacaksan namaz kılacaksın, oruç tutacaksın, hayır işleyeceksin, zekât vereceksin, infak edeceksin demektir.

Bu devirde en kolay şey ateist/deist olmak, yani kendine tapmak. Ha Allah’a tapmışsın ha kendine ne fark var ki?

Bu devirde Müslüman olmak zordur.

Mesele Allah’ın varlığı değildir.

Müslüman olurken La İlahe İllallah deriz. Yani Allah’tan başka ilah yoktur deriz.

Mesele Allah’tan başka ilahları reddemememizdir.

Mesele bir sürü ilahla beraber yaşamamızdır.

Mesele kendine esir olmuş benliklerin, kendini yüceltmiş benliklerin bu esaretten kurtulamamalarıdır. Ve hatta kurtulmak istememeleridir.

İnsanlığa katkı sağlamış yüce şahsiyetleri takmayanların, kendini ve küçücük aklını yüceltmesinden daha doğal ne olabilir ki?

Mesele dün ene’den bahsetmekten utananların, bugün utanmadan habire kendinden bahsedecek özgüvene kavuşmasıdır.

Mesele kariyerin, makamların, sosyal kabullerin, paranın, siyasetin, gelecek korkusunun yeni ilahlarımız olmasıdır.

Mesele savruluşumuzu görememektir, haz ve rekabet kültürüne çocuklarımızla birlikte esir olmamızdır.

Mesele değerlerden, ilkelerden, ideallerden kaçma meselesidir.

Mesele makamlar uğruna yalakalık, yağcılık ve ikiyüzlülük yapmaktır.

Mesele imkânlar uğruna doğruları söylememek, eğip bükmek, yanlıştan engellememektir.

Mesele meşreplerimizin, mezheplerimizin, ideolojilerimizin, taraftarlıklarımızın fanatizme ve fantaziye dönüşmesidir.

Mesele haksızlığın, yalanın, soygunun bin türünü kendi yaparken; iktidarı kaybedince doğrulara, adalete, erdemlere başvurmaktır.

Mesele kişilere olan öfkeyi ülkeyi ateşe götürecek tavırlara dönüştürmektir.

Mesele teslim olamamaktır. Müslüman olmak kelime anlamı olarakteslim olmakdemektir.

Müslüman olmakdemek, Müslüman doğmakdemek değildir. Müslüman olmak bir süreçtir.

Müslüman olmak demek sadece ibadet etmek demek değildir.

Müslüman olmak demek Müslümanca düşünmek, Müslümanca yaşamak, Müslümanca fikir, kültür, siyaset, sanat ve bilgi üretmek demektir.

Müslüman olmak demek 500 yıldır insanlığı felakete götüren siyasal, ekonomik ve kültürel esaretten kurtulmak çabasında olmak, bunun için fikir çilesi çekmek demektir.

Müslüman olmak demek kötülüklere boy abdesti aldırmak değil, kötülükleri yok etmek için mücadele etmektir.

Müslüman olmak demek şu zalim feleğin tekerine bir çomak sokmak demektir.

Bu ülkede Müslüman olma sorunu vardır.

Gerçek Müslümanlardan olabilmek dileğiyle…

(İslami Analiz)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Ali Bal
    22 Aralık 2018, 10:01

    Biz Müslümanlar olarak öncelikle Deizm’in de Ateizm’in de Tevbe/34’de anlatılan bir din anlayışına tepki olarak ortaya çıktığını tespit etmek zorundayız.Ali Şeriati’nin "Din’e Karşı Din"i de bu konuda dikkate alınması gereken bir mesaj niteliğindedir.Din,iman adına ortaya çıkanların dinin doğrularını ve güzellikleri fiilen ortaya koymaları ve konuda yaşantıları ile model oluşturmaları önemlidir.Bu konuda dini bilmeyen insanların önüne durmadan Kur’an’ı sürmek çok etkili olmamaktadır.İnsanlar icraata bakıyor.Müslümanlarda doğru örneklik gördükten sonra oradan Kur’an’ı okumaya ve anlamaya merak salacaklardır.Ancak önlerinde hep kötü örnek varken dini onlara göre değerlendirmek belki onların da açmazıdır.Ama realite budur.Doğru örneklik ve modellik oluşturmak zaten Müslüman’ın görevidir.Bu noktaya odaklanılması bence daha doğru olur.

    REPLY