Tunus’ta Cumhurbaşkanı Sibsi ile Nahda Hareketi arasındaki gerilim karşılıklı açıklamalarla tırmanıyor.

Sibsi’nin pazartesi günü 2013 yılında suikasta kurban giden muhalif siyasetçiler Şükri Belaid ve Muhammed Brahimi dosyalarını araştıran hukukçu grubunu ağırlamasıyla gerilimin fitili ateşlendi.

Görüşmenin ardından cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, grubun cumhurbaşkanına sunduğu raporda, suikastlarda “Tunuslu bir siyasi partiye ait gizli örgütün parmağı olduğu” bilgisinin yer aldığı ifade edildi.

Brahimi ve Belaid’i Savunma Komisyonu üyelerinin hazırladıkları dosyayı, Milli Güvenlik Kurulu’na (MGK) taşımak üzere cumhurbaşkanlığına verdiği aktarıldı.

Savunma Komisyonu üyeleri, ekim ayında düzenledikleri basın toplantısında, o dönemde İçişleri Bakanlığını elinde bulunduran koalisyon ortağı Nahda Hareketi’nin suikastları “gizli örgütü” aracılığıyla işlediği suçlamalarında bulunmuştu.

“Cumhurbaşkanlığı makamının kullanılması kabul edilemez”

Nahda Hareketi’nden söz konusu görüşmenin ardından yapılan yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı makamının Şehid Belaid ve Brahimi’nin kanının tacirleri tarafından yargıya müdahale için kullanılması kabul edilemez.” ifadeleri kullanıldı.

Savunma Komisyonu’nun “kirli suçlamalara ve asılsız iddialara imza attığını” kaydeden Nahda Hareketi, “cumhurbaşkanlığı makamının bu tür asılsız iddiaların yayılması” için kullanılmasından şaşkınlık duyulduğunu belirtti.

Nahda Hareketi, tüm siyasi aktörlere, seçim dönemi öncesinde siyasi sonuçlar elde etmek için Tunus’u demokratik geçiş sürecinden saptıracak suçlamalar yapmak yerine, diyalog ve uzlaşı masası etrafında toplanma çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı MGK’da karşılık verdi

Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi, dün yapılan MGK toplantısında Nahda Hareketi’nin açıklamasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinde yayınlanan konuşmasında Sibsi, Savunma Komisyonu ile görüşmesine ilişkin “cumhurbaşkanının istediği kişiyle bir araya gelebileceğini ve misafirlerinin sözlerini kısıtlayamayacağını” vurguladı.

Nahda Hareketi ile bir sorunu olmadığını aktaran Sibsi, kendisinin de Tunus’un yüksek çıkarlarına hizmet etmek için görev yaptığını belirterek, “tehditlere boyun eğmeyeceğini ve konuyu yargıya taşıyacağını” dile getirdi.

Tunuslu siyasetçi Şükri Belaid’in Şubat 2013’te ve Muhammed Brahmi’nin Temmuz 2013’te öldürülmesinin ardından koalisyon hükümeti, protestolar ve siyasi kaosu engellemek adına istifa ederek görevini teknokrat hükümete bırakmıştı.

Tunus solundan iki önemli ismin öldürülmesinin ardından dönemin İçişleri Bakanlığı pozisyonunu elinde tutan koalisyon ortağı Nahda Hareketi yoğun baskı altında kalmıştı.

Beş yıllık ittifaktan sonra yeniden çatışma

Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşid el-Gannuşi ve dönemin Nida Tunus Partisi Genel Başkanı Baci Kaid es-Sibsi, Ağustos 2013’te Paris’te bir araya gelerek uzlaşı konusunda anlaşmıştı.

Muhafazakâr İslami tabanı temsil eden Nahda Hareketi ile “laik ve ulusalcı” kesimi temsil eden Nida Tunus Partisi’nin uzlaşısı, Tunus’un “Arap Baharı” sonrasındaki terör saldırıları ve dış müdahaleye açık çalkantılı döneminde birçok krizin siyaset ve diyalog yoluyla aşılmasını sağlamıştı.

Tunus’un iki zıt toplumsal kutbunun birlikteliği, ideolojik rekabete rağmen ülke siyasetine görece istikrar getirmiş ve Başbakan Yusuf Şahid liderliğindeki ulusal uzlaşı hükümetinin omurgasını da bu iki parti oluşturmuştu.

Ancak taraflar arasında son dönemde yeniden çatlaklar oluştu.

Nida Tunus Partisi’nin kurucusu Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi, eylül ayında, Nahda Hareketi’nin talebiyle aralarındaki ittifakın sonlandığını ifade etti.

Nahda Hareketi ile koalisyona giderek bedel ödediğini belirten Sibsi, iki parti arasındaki ittifakın Başbakan Şahid’in geleceği konusundaki anlaşmazlık nedeniyle sona erdiğini açıkladı.

Ülkede 2019 sonunda yapılması planlanan kritik cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde Tunus siyasetinde iki ayrı kutbu temsil eden taraflar arasında tansiyonun giderek daha da yükselmesi bekleniyor.

(AA)