Demircan: Artık İslâm’ı istismar dönemini bitirelim

Demircan: Artık İslâm’ı istismar dönemini bitirelim

“Müslümanların yaptığı işlerin büyük çoğunluğu İslâmî değildir. Çünkü sözler davranışlar, işler ve ilişkiler Müslümanlar yaptığı için İslâmî olmaz. Kur’ân ve Sünnet’e uygun olduğu için İslâmî olur.”

BİR İŞ MÜSLÜMAN YAPTIĞI İÇİN İSLÂMÎ OLMAZ

Ali Rıza Demircan

Geçen bir yazımda kullandığım örneği burada bir kez daha dile getireyim. Geçen yıl Hacda-Mina’da yatığım sohbette aralarında bir çok üniversite mezunu olan cemaatin içinde Türkiye’mizin O…..nı filan ile bir yüksek mahkeme üyesi vardı. Yaygın cehaletimizi göstermek için onlara işlediğimiz konu ile ilgi kurarak bir soru yönelttim: Rabbimizin yasalarını içeren Kur’ân-ı Kerim’in miras sisteminde eşi ve erkek-kız çocukları varken ölen kişinin ana babasına miras düşmekte midir? Düşmekte ise oranı nedir?

Özelliklerine değinilen hacı namzedi cemaat içinde bu sorumuza açık ve kesin bir cevap veren çıkmadı. Bu soruyu Bakanlar Kurulu üyelerine, Parlamenterlere ve aydın geçinenlere yöneltsek yüzde beş oranında doğru cevap alabileceğimizi sanmıyorum.

Alanı geliştirerek İslâm açısından mesela eğitim, hukuk, ekonomi ve sanat dallarında soruları yenilesek ve çeşitlendirsek ortaya çıkacak manzara kapkara bir cehalet olacaktır.

Diyanet mensupları ve ilahiyat fakülteleri farklıdır sanmayınız. Onlar da İslâm’ın bütününü değil, çerçevesini jakoben laikliğin belirlediği kısırlaştırılmış İslâm’ı öğrenip öğretiyorlar. Çok çok istisnaları bir tarafa müftüler ve ilahiyat akademisyenleri içinde örneğin İslâm’ın ceza ve miras hukukunu savunacak bilgili ve yürekli adam bulamazsınız.

Ama Müslümanca ifadelerle İslâm’ı sömürmesini biliriz. Namaz kılıyor oruç tutuyoruz ya, yarı tesettürümüz de var ya, yetmez mi?

Hulâsa-ı kelam Müslümanların yaptığı işlerin büyük çoğunluğu İslâmî değildir. Çünkü sözler davranışlar, işler ve ilişkiler Müslümanlar yaptığı için İslâmî olmaz. Kur’ân ve Sünnet’e uygun olduğu için İslâmî olur.

Misaller
Müslüman ilim adamlarının okuttuğu bilimlerin dili inkârcı /Allah’a ortak koşucudur.

Ekonomistlerimiz İslâm’a değil kapitalist ekonomiye göre uygulama yapıyor. Kemalist sol kesimde bile ekonomide sorunun sistemden kaynaklandığını anlayanlar çoğaldı. Biz hâlâ Merkez Bankasının bağımsızlığından söz ediyor, kendi ellerimizle kanımızı emdiriyoruz.

Sahipleri ve yöneticileri Müslüman birçok yazılı ve görsel medyaya egemen olduk. İslâm’ın izlerini olsun görebiliyor musunuz? Diriliş ve Payitah Abdülhamit var ya, demeye kalkmayın. Onlar yüzde bir bile değil üstelik onlar bile sınıfı geçemez. Son Payitaht dizisinde yine dolaylı bankacılık reklamı vardı.

İslâm’da af ve tazminat seçenekli ölüm cezası var ama dile getirenimiz var mı?

Ahlâkımızı sormayın, hangimiz tevazuun, çalışkanlığın ve tutumluluğun örneklerini verebiliyor? Kibre, tembelliğe ve israfa batmış durumdayız.
Şimdi siz bana seküler anayasanın jokoben 24. Maddesini hatırlatmayınız. İslâm’ın yasalarını koyan Allah insanın halikı olduğu için atılacak ilmî ve aklî adımlar İslâm ile örtüşebilir. Tam örtüşmese de aykırılık oluşturmayabilir. Yaşadığımız dönemde bu da yetebilirdi.

Artık İslâm’ı istismar dönemini bitirelim. Yaptıklarımız İslâm zannediliyor, hakikatin önünde de perde oluşturuyoruz. İslâm seçim malzememiz olmasın.
Rabbimizin şu ayeti iç dünyamızı ne güzel anlatıyor:

“İnsanlardan bazılarısanki bir yar kenarındaymış gibi iman ile küfür sınırında tereddütlü/emirleri ve yasaklarının bir kısmına uyarak Allah’a ibadet eder. İslâmî çizgide iken eriştikleri hayırlara pek sevinirler. Eğer musibete uğrar/zarar görürlerse çehreleri değişir, İslamî çizgiden hemen yüz çevirirler. Onlar dünyalarını da, âhiretlerini/ebedî yurtlarını da kaybetmiştir. İşte kıyas kabul etmeyecek zarar/kayıp budur.” (Hac 11)

MİRAT HABER

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *