Kaç kişi karnenin sağ tarafına bakıyor?

Kaç kişi karnenin sağ tarafına bakıyor?

İntihar oranlarındaki yükselişin ardından eğitim sistemini gözden geçiren Güney Kore’de Alman Edebiyatı öğreten okul sayısı Almanya’dan fazla çıkınca alarm zilleri çalmıştı…

Eğitim yılının başlaması ile birlikte Türkiye’nin kronik eğitim sorunu yine gündemin en üst sırasına yükseldi ancak mesele öğrenci sayıları, okullar, sınavlar üzerinden gündemde tutuluyor. Meselenin ana boyutu ise gözlerden kaçıyor.

Diğer ülkelerin eğitim modelleri üzerinden küçük çaplı bir kıyaslama yaparak konuya değinen Milliyet yazarlarından Özay Şendir de, “Yeni nesil kimin eseri acaba?” başlıklı bugünkü yazısında şöyle bir özet geçiyor:

– Devlet bütçesinin yüzde 18’ini eğitime aktarıyoruz ama Dünya Ekonomik Forumu Eğitim Kalitesi 2018 raporunda 137 ülke arasında 99. sıradayız. Aynı klasmanda olduğumuz ülkeler bizim harcadığımızın yarısını bile harcamıyor. Demek ki eğitim sadece parayla olmuyor.

– Eğitimde örnek ülke Finlandiya’da, okul 4 saat, bunun da 75 dakikası teneffüs. Ödev yok, sıralama sınavı yok. Öğretmenler, mezuniyet ortalaması en iyi yüzde 10 içinden, 3 ayrı sınavdan geçirilerek seçiliyor ve her hafta 2 saat hizmet içi eğitim alıyorlar.

Biz, öğretmenlerin maaşlarını, sayılarını, branşlarını ve bir de atanma kısmını konuşuyoruz.

– İlkokul öğrencileri, Rusya’da yılın 500, Danimarka’daysa bin, saatini okulda geçiriyorlar.

Okur-yazar oranında Rusya daha iyi ama Danimarka da problem çözen ve kendine güvenen bireyler yetiştiriyor.

Biz hep sınavları konuşuyoruz da eğitim kısmı ne oluyor? Kaç kişi karnenin sağ tarafına bakıyor?

– İntihar oranlarındaki yükselişin ardından eğitim sistemini gözden geçiren Güney Kore’de Alman Edebiyatı öğreten okul sayısı Almanya’dan fazla çıkınca alarm zilleri çaldı. Peki, Türkiye’de, karşılaştırmalı edebiyat fakültesi mezunları neden öğretmen olamıyor diye açıklayabilecek kimse var mı?

– Uluslararası sınavlarda hep birinci olan Singapur’da, matematik ve fen, ana dersler ve bu asla değişmiyor ve ülke istediği sonuçları alıyor. Onca okul, özel ders, etüde rağmen, üniversite sınavlarında, matematikte 40 soruda 3.9, fizikte 14 soruda 0.4, kimyada 13 soruda 1.1 doğru ortalamamız var. Onları geçtim, Türkçede 24 soruda 4.7 ortalama ne demek? Yazık değil mi harcanan onca yıla ve milyarlarca lira paraya?

– Bugün eğitimi değil İstanbul trafiğini konuşacağız,

Keşke Fatih gibi önemli bir projede neden istenen sonucu alamadık, yeni teknolojiyle eski bilgileri mi öğretiyoruz diye konuşsaydık.

Geçen yaz da, yeni müfredatı sadece Darwin Teorisi ve cihad üzerinden tartışmıştık.

Oysa liseyi bitirdiği halde yabancı bir dili konuşamayan çocukları konuşmamız lazımdı.

Eğitimi siyaset, eğitimi trafik, eğitimi para, üzerinden konuşmaya devam ettikçe daha çok bedel öderiz biz…

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *