AB ve Türkiye, yeni sisteme adapte olmaya çalışıyor

AB ve Türkiye, yeni sisteme adapte olmaya çalışıyor

ABD 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana tüm dünyayı uluslararası liberal ticaret rejimine fena halde alıştırdı. Şimdi korumacı ve tamamen kendi çıkarlarını dikkate alan politikalarla mevcut düzenden çekilen ve dengeleri altüst eden bir ABD var. Bu da ortaya yepyeni bir güç dengesi çıkarıyor.

Milliyet yazarlarından Verda Özer, bugünkü yazısında, Amerika’nın uyguladığı politikalar nedeniyle Türkiye ve AB arasında başlayan yakınlaşmayı konu aldı. Özer, yazısının bir bölümünde, Türkiye’nin Batı ittifakından kopmayacağını da vurgulayarak şöyle dedi:

AB ve Türkiye’nin birbirine duyduğu ihtiyaç en çok ekonomi cephesinde kendini gösteriyor. Her şeyden önce Türkiye’ye yabancı yatırımın yüzde 70’i buradan geliyor. İçeride 500 milyar dolara yakın Batı sermayesi var. En büyük ticaret ortağımız da Avrupa. Hürriyet’in kıdemli yazarı Taha Akyol’un sık sık vurguladığı gibi, “Bizim ithalatımız azalırsa, onların ihracatı azalır”. Dolayısıyla, Türk ekonomisinin krize girmesi, Avrupa ekonomisini de olumsuz etkiliyor. İyi performans göstermesi ise işlerine geliyor.

Türkiye’ye duydukları ihtiyacın 2. ayağı ise mülteciler. Ekonomik kriz Ankara’nın mülteciler konusundaki taahhütlerini yerine getirmesini zorlaştırır. Dahası, göçmenlerin buradan Avrupa ülkelerine yeniden akın etmesini tetikler.

Zaten tam da bu sebeplerle Avrupalı liderlerden peş peşe destek açıklamaları geliyor. AB Komisyonu Başkanı Juncker’in “AB stratejik ortaklığımıza bağlı kalmayı sürdürecek” açıklaması, Almanya, Fransa, İtalya’dan en üst düzeyden gelen güçlü destek… Hepsi bunun tezahürü. Aynı şekilde, Ankara’dan en üst düzeyden gelen “Bu durum AB ile ilişkilerimizi güçlendirecek” ve “Batı ittifakı temel eksenimiz olmaya devam edecek” beyanları da son derece önemli.

Yeni düzene uyum

Kısacası, iki taraf da bir şekilde yeni sisteme adapte olmanın yolunu bulmaya çalışıyor. ABD 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana tüm dünyayı uluslararası liberal ticaret rejimine fena halde alıştırdı. Şimdi korumacı ve tamamen kendi çıkarlarını dikkate alan politikalarla mevcut düzenden çekilen ve dengeleri altüst eden bir ABD var. Bu da ortaya yepyeni bir güç dengesi çıkarıyor. Rusya, Çin, Avrupa ve Türkiye’yi birbirine yaklaştırıyor. Türkiye ve AB için yepyeni bir zemin yaratıyor.

Ancak… Bu yolun açılması için Ankara’nın yeniden AB gündemine dönmesi, bunu somut adımlarla ortaya koyması gerek. Yeni bir reform haritası, özgürlüklerin genişletilmesi, hukuki temelin güçlendirilmesi… Böyle bir ortam yeniden yaratılmadan, bu köprünün kurulması mümkün değil.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *