Batı’nın sömürgesi olmak ve Muasır medeniyet

Batı’nın sömürgesi olmak ve Muasır medeniyet

Dün Atilla Yeşilada’nın krizden çıkış için önerdiği “Batıyla kavgayı bırakmalıyız” sözlerine, Yeni Şafak’tan Tamer Korkmaz yanıt verdi. 

Döviz kurları kullanılarak yapılan operasyon üzerine uzmanlardan çeşitli açıklamalar gelirken ünlü ekonomistlerden Atilla Yeşilada da, Sözcü gazetesine bir röportaj vermiş ve krizden çıkış için 3 maddeden söz etmişti. En çok dikkat çeken önerisi ise birinci maddede yer alan “Batı ile kavgayı bırakmalıyız!” sözleri olmuştu.

Yeşilada’ya yanıt Tamer Korkmaz’dan geldi. Yeni Şafak’taki köşesinde bugün yayınlanan “Batı’nın sömürgesi olalım diye yırtınıyorlar…” başlıklı makalesinde Korkmaz, “İşte Batı Putçuluğu’na dayalı işbirlikçilik, iliştirilmişlik, teslimiyetçilik yahut Batılı devletlerin çıkarları uğruna “etki ajanlığı” tam da böyle bir şeydir!” diye yazdı.

Tamer Korkmaz’ın işte o makalesi:

Meşhur ekonomist Atilla Yeşilada, Sözcü’ye “krizden çıkış reçetesini” açıklamış! Birinci madde şu: “Batı ile kavgayı bırakmalıyız!” Mister Yeşilada “Atatürk, Türkiye’nin hedefini Muasır Medeniyetler diye tarif etmiş” diyor! Krizi patlatan odak olarak “Üst Akıl”ın işaretlenmesinden de rahatsız!

Mister Yeşilada, tam manasıyla “Batı Putçusu” o malum kafayı temsil ediyor! Yani, nedir? “Batılılara teslim olalım, ne isterlerse yapalım: İliğimize kadar sömürülelim ve bunu asla dert etmeyelim” kafası!

Batılı devletlerin lokomotifi konumundaki “Küresel Mafya” Amerikan Devleti, Türkiye’ye “her türlü kahpeliği” yapacak; emrindeki terör örgütlerini saldırtacak; piyonları eliyle darbe girişiminde bulunacak; aziz vatanımızı işgal etmek isteyecek; üstüne bir de ekonomimizi çökertmek için saldıracaklar…

“Tüm bunlara karşı BİZ kendimizi savunmayacağız veya çakal sürüsü zalimlerle kavga etmeyeceğiz, teslim olacağız, talimatlarını yerine getireceğiz, dibine kadar suça bulaşmış ajanlarını da serbest bırakacağız…” ha!!!

Kavgayı çıkaran kim? Vahşi Batı! “Onlara karşı mücadele veya kavga etmek yerine boyun eğmesi gereken de BİZ!”

Bir kere daha: Oh ne ala, muallâ!

İşte Batı Putçuluğu’na dayalı işbirlikçilik, iliştirilmişlik, teslimiyetçilik yahut Batılı devletlerin çıkarları uğruna “etki ajanlığı” tam da böyle bir şeydir!

“Krizden çıkış reçetesi” diye sundukları; aslında “Haydut Devlet’e teslim olma” çağrısıdır! 15 Temmuz’da piyonu FETÖ ile birlikte nakavt ettiğimiz Haydut Devlet’ten bahsediyoruz!

“MUASIR MEDENİYET” DEDİKLERİ NEDİR?

Şu “Muasır Medeniyet” diye tarif ettikleri “Batılı Devletler” var ya…

Bunların alayı; darbecidir, çağdaş eşkıyadır, terörizmin mühendisidir, sömürgecidir, zalimdir, katildir…

Kan içicidirler: Kasten masum Müslümanları öldürürler!

Dahası; Batılıların Demokrasi’si, bir illüzyondan ibarettir. Hukuk’tan anladıkları da aslında Zorbalık Hukuku’ndan başka bir şey değildir!

-Hiç kimse çıkıp da bize HİKÂYE anlatmasın!

*

Tam da burada; dünkü “ibretlik” bir habere bakalım…

FETÖ’nün ve PKK’nın destekçisi Almanya’nın Dışişleri Bakanı olan Heiko Maas, “Türkiye’nin ekonomik sorunlarını bitirmesini kolaylaştırmak için, Ankara Papaz Brunson’ı serbest bırakmalıdır” diye konuştu!

Buyurun: “Hukuk Ekmektir” diye mütemadiyen Ankara’ya babalananlar nerede, hani?

“Yargı’nıza müdahale edin, talimat verin” demeye getiren Almanya’sından ABD’sine kadar Batılı siyasetçilere Hukuk’u neden hatırlatmıyorlar?

El Cevap: Zaten, onların hesabına çalışıyorlar, yahu!

FETÖ’NÜN BİR DOLARLIK BANKNOTU

Mister Yeşilada’nın röportajının yer aldığı dünkü Sözcü gazetesinin manşetinde, 100 Dolar’lık Banknot’un üzerinde Andrew Brunson’ın resmi kolajlanmış olarak yer alıyordu!

Dünkü yazımız “Ajan Brunson, FETÖ’nün şu Bir Dolar’lık banknotuyla sahadaydı” başlığını taşıyordu…

FETÖ artı PKK ile” yakın ilişkileri” tespit edilen ve dahi “işbirliği yaptığı” belgelenen papaz kılıklı CIA ajanı Brunson, 15 Temmuz’daki darbe kalkışmasında da işin içindeydi!

Yani? Sözcü, “100 Dolarlık Banknot” yerine FETÖ’nün şifre olarak kullandığı şu Bir Dolarlık Banknot’a yerleştirmeliydi, Brunson’ın fotoğrafını!

Ayrıca, Sözcü ısrarla “Papaz” dediği Andrew Brunson’ın aslında bir CIA ajanı olduğu gerçeğiyle yüzleşmekten neden kaçıyor, sahi?

15 Temmuz 2016’nın hemen öncesindeki günlerde Ajan Brunson ile “kapalı kapılar ardında” buluşan “muhalefetteki önde gelen siyasiyi” de nedense hiç merak etmiyorlar!

ÜÇ BUÇUK ATIYOR

Bu arada; “Brunson’ı havada görecek miyiz?” diye yazıp, duranlar var: Papaz maskeli CIA ajanının biran evvel uçağa bindirilip evine gönderilmesini arzu edenleri yahut bunun için satır aralarında ince gayret gösterenleri de unutmayalım…

2 Temmuz’da “Amerika ile ilişkilerin iyileştirilmesi adına 18 Temmuz’daki rahip Brunson davasından bir tahliye çıkar mı? Erdoğan kavga etmeyi bildiği kadar uzlaşmayı da bilen bir lider. Yeni dönem yeni umutlarla geliyor” diye yazanlardan söz ediyorum!

Bir başka deyişle; Rus Büyükelçi Karlov’un öldürüldüğü gece CNN Türk’e bağlanıp katilin “Nusra’cı olduğunu” iddia edenlerden bahsediyorum! Daha o gece, katil polisin FETÖ mensubu olduğu ortaya çıkmıştı, hani…

Karlov Suikastı’ndan “dakikalar sonra” katilin Nusra’cı olduğunu öne süren kimdi, peki? CIA elemanı Emre Yaramaz!

FETÖ’nün kaçak elemanı polis eskisi Mister Yaramaz, son haftalarda hayli zor durumda: “Bulunduğunuz yerleri terk edin! Hocaefendi’nin emri!” diye tweet atıyor!..

Pardon: “Üç buçuk atıyor!”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *